Ara

Bilimin Ses Getiren Hareketi: İklim Değerlendirmesi Hız Kazanıyor

Ülkenin önde gelen bilimsel danışmanlık kuruluşu, en güncel iklim bilimlerinin bağımsız ve hızlı bir değerlendirmesini yapacağını duyurdu. Bu adım, mevcut yönetimin, sera gazı emisyonlarının insan sağlığı ve çevreye zarar verdiği yönündeki 2009 tarihli kararın iptali planlarına karşı bir duruş sergilemeyi amaçlıyor.

Ulusal Bilim, Mühendislik ve Tıp Akademileri'nin bu çalışmayı kendi kaynaklarıyla finanse etme kararı, genellikle devlet kurumları veya Kongre'nin taleplerine yanıt verme şeklindeki olağan pratiklerinden bir sapma olarak görülüyor. Akademiler, bu incelemenin sonucunu Eylül ayında kamuoyuyla paylaşmayı hedefliyor. Böylece, Çevre Koruma Ajansı'nın "tehdit bulgusu" olarak bilinen konudaki kararına zamanında bilimsel bir ışık tutulması amaçlanıyor.

Ulusal Bilimler Akademisi başkanı, "Federal politika oluşturmanın mevcut en iyi bilimsel kanıtlarla desteklenmesi kritik önem taşıyor. Onlarca yıllık iklim araştırmaları ve verileri, sera gazlarının iklimi nasıl etkilediğine dair anlayışımızı genişletti. Bu yeni incelemeyi, en güncel değerlendirmeyi politika yapıcılar ve kamuoyuyla paylaşmak amacıyla gerçekleştiriyoruz." açıklamasında bulundu.

Akademiler, 1863 yılındaki bir kongre kararıyla kurulmuş, özel, kar amacı gütmeyen kuruluşlardır. Bu karar, onlara kamu politikası kararlarını bilgilendirmek için bağımsız ve objektif analiz ve tavsiye sağlama yetkisi vermiştir.

Mevcut yönetimin, geçen ay duyurduğu ve tehdit bulgusunu geri çekme hamlesi, federal hükümetin iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında aldığı en önemli adımların, yani Hava Kalitesi Yasası kapsamındaki taşıtlar ve enerji santrallerinden kaynaklanan karbon kirliliğinin düzenlenmesinin yasal temelini ortadan kaldıracaktır. Göreve geldiğinden bu yana Çevre Koruma Ajansı Başkanı, önceki yönetim döneminde uygulanan iklim kurallarını iptal etme niyetini açıkça belirtmiştir ve tehdit bulgusunun ortadan kaldırılması bu süreci çok daha kolay hale getirecektir.

Çevre Koruma Ajansı, önerisini büyük ölçüde ajansın yasal yetkisine ilişkin dar bir yoruma dayandırsa da, ajans ayrıca bilimdeki belirsizliklere de işaret ederek, aynı gün Enerji Bakanlığı tarafından yayınlanan ve iklim değişikliği konusundaki ana akım fikir birliğine şüpheyle yaklaşan beş seçkin uzmanın kaleme aldığı bir rapora atıfta bulunmuştur. Yönetim, kamuoyunun tehdit bulgusu önerisine ve Enerji Bakanlığı'nın iklim bilimi raporuna yanıt vermesi için 30 günlük kısa bir süre tanımıştır.

Çevre Koruma Ajansı, Ulusal Akademiler'in duyurusuna ilişkin bir yorum talebine hemen yanıt vermedi. Bilimsel panelin kararını, mevcut yönetimin yaklaşımını eleştirenler olumlu karşıladı.

Önceki dönemlerde Çevre Koruma Ajansı'nda görev yapmış bir yetkili, "Ulusal Akademiler, bilimsel verilerin bize ne anlattığına dair bağımsız, tarafsız uzman görüşü ihtiyacını karşılamayan çok temel bir ihtiyacı tespit etmiş durumda." yorumunu yaptı.

Bu yetkili, Ulusal Akademiler'in daha önce de benzer bir bilimsel inceleme talep edildiğini belirtmiş ve o zamandan bu yana Akademiler'in hava durumu, yapay zeka için sürdürülebilir enerji kaynakları ve atmosferden karbon giderme teknolojileri gibi pek çok iklim değişikliği konusuna ilişkin çalışma yürüttüğünü ekledi.

Ulusal Akademiler, 2023 yılında, ülkenin karşı karşıya kaldığı birçok yeni bilimsel politika sorununu ele almak için hızlı yanıt kapasitesi geliştirdiklerini duyurmuştu. Bu kapsamdaki ilk proje, kuş gribi teşhisleri etrafındaki bilim durumunun bir değerlendirmesiydi.

Bir üniversitede görevli bir profesör, mevcut yönetimin iklim bilimi etrafında yarattığı yeni tartışmanın, Ulusal Akademiler'in hızlı bir çaba göstermesi için uygun bir konu olduğunu söyledi.

Profesör, "Ulusal Akademiler, tam da hükümet için bilimsel öneme sahip soruları yanıtlamak gibi işler yapmak için kurulmuştur. Enerji Bakanlığı'nın yapması gereken de buydu, bilimsel topluluğun küçük bir azınlığını temsil eden ve hemen hemen hiç kimsenin katılmadığı görüşlere sahip beş kişiyi işe almak yerine." ifadelerini kullandı.

Profesör ayrıca, Enerji Bakanlığı'nın raporuna bilim camiasından bir yanıt koordine etme çabasıyla ilgili olarak, sosyal medya üzerinden yaptığı bir duyurunun ardından yaklaşık 70 akademisyenden ilgi gördüğünü belirtti. Bu çalışmanın devam edeceğini, çünkü odağının Ulusal Akademiler'in duyurusundan biraz farklı olduğunu, duyuruda Enerji Bakanlığı raporundan bahsedilmese de 2009'dan bu yana ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının zararlarına ilişkin bilimsel kanıtlara odaklanılacağının belirtildiğini ekledi.

Önceki Haber
AMD FSR Teknolojisi Yapay Zeka Gücüyle Yeniden Şekilleniyor: Redstone Güncellemesi Geliyor!
Sıradaki Haber
Ford Elektrikli Araç Stratejisini Değiştiriyor: Devlerden Küçüklere Geçiş!

Benzer Haberler: