Ara

Bilimin En Güldüren Başarıları: 2025 Ig Nobel Ödülleri Sahiplerini Buldu!

Alkol, yabancı dil yeteneğini geliştirir mi? Batı Afrika kertenkelelerinin pizza tercihi var mı? Peki, inekleri zebra şeridiyle boyamak, ısıran sinekleri uzaklaştırabilir mi? 2025 Ig Nobel Ödülleri sahiplerini bulan sanal törende, bu ve bunun gibi sıra dışı araştırma soruları ödüllendirildi. Bilimin ciddiyetinin ve absürtlüğünün bir araya geldiği o zaman geldi!

1991 yılında kurulan Ig Nobel Ödülleri, Nobel Ödülleri'nin neşeli bir parodisidir. "Önce insanları güldüren, sonra düşündüren başarıları" onurlandırır. Bu absürt ödül töreni, mini operalar, bilimsel gösteriler ve uzmanların çalışmalarını hem 24 saniyede hem de sadece 7 kelimede açıklamak zorunda kaldığı "24/7 dersleri" gibi etkinliklere sahne olur. Kabul konuşmaları 60 saniye ile sınırlıdır. Motto'nun ima ettiği gibi, ödüllendirilen araştırmalar ilk bakışta anlamsız görünebilir, ancak bu bilimsel değerden yoksun oldukları anlamına gelmez. Töreni takip eden haftalarda, kazananlar ücretsiz halka açık konuşmalar yapacak ve bu konuşmalar ilgili platformda yayınlanacak.

İşte 2025 Ig Nobel Ödülleri kazananları:

Biyoloji

Herhangi bir süt çiftçisi, ısırıcı sineklerin sığır sürüleri için ne kadar büyük bir bela olduğunu bilir. Bu yüzden ineklerin kafalarını salladığını, ayaklarını yere vurduğunu, kuyruklarını salladığını ve derilerini seğirttiğini sıklıkla görürüz. Bu durum, hayvanların daha az otlamasına ve beslenmesine, daha kısa sürelerde yatmasına ve bir araya toplanarak ısı stresini artırmasına neden olarak ekonomik kayıplara yol açar. Peki, ısırıcı sineklerden pek rahatsız olmayan kim var? Zebra! Bilim insanları uzun zamandır zebranın ayırt edici siyah beyaz çizgili deseninin amacını tartışıyor: Kamuflaj mı? Avcılardan korunma mı? Yoksa bu sinekleri mi uzaklaştırıyor? Tomoki Kojima ve arkadaşları bu hipotezi test etmek için Japonya'daki Aichi Tarım Araştırma Merkezi'nde altı gebe Japon siyah ineği zebra çizgileriyle boyadılar. Birkaç gün sonra yıkanıp temizlenebilen boyalar kullandılar ve inekler zebra çizgili, sadece siyah çizgili veya hiç çizgisiz (kontrol grubu) olmak üzere üç farklı gruba dahil edildi. Sonuçlar şaşırtıcıydı: Zebra çizgili inekler, diğer gruplara göre daha az ısırıcı sineğe maruz kaldı ve sinek kovma davranışları da önemli ölçüde azaldı. Yazar, bu etkinin, böceklerin iniş kontrol sistemlerini şaşırtan parlaklık modülasyonu veya polarize ışıkla ilgili olabileceğini öne sürüyor, ancak bu daha fazla araştırmayı gerektiriyor.

Kimya

Kalorisiz diyet içecekleri, günümüz beslenmesinde önemli bir yer tutuyor. Ancak araştırmacılar, kalori alımını artırmadan hacim ve kütle artışı sağlayabilen sıfır kalorili gıdalar fikriyle ilgileniyorlar. Bu amaçla kullanmayı önerdikleri madde ise, yapışmaz mutfak gereçlerinde kullanılan pol تتتتتتتتفلوروэтилен (PTFE), yani Teflon. Teflon'un inert, ısıya dayanıklı, mide asidine dayanıklı, tatsız ve uygun maliyetli olduğunu iddia eden araştırmacılar, üç birim gıdaya bir birim Teflon tozu oranını öneriyorlar. Bu fikir ilk başta kulağa hoş gelmese de, araştırmacılar Teflon'un güvenliği üzerine yapılan bilimsel çalışmaları ve çeşitli uygulamalarını detaylandırıyor. Fareler üzerinde yapılan beslenme denemelerinde zararlı olmadığı belirtilen Teflon'un, mesane kateterleri ve jinekolojik implantlar gibi tıbbi cihazlarda da kullanıldığı vurgulanıyor. Hatta Teflon'un sperm hareketliliği veya canlılığı üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı da ekleniyor. Yine de, bu maddeyi gıdaya ekleme fikrinin tüketici pazarında kabul görmesi zor görünüyor.

Fizik

İtalyan mutfağının ikonik lezzetlerinden 'cacio e pepe' (peynir ve karabiberli makarna), basit malzemelerine rağmen yapımı oldukça zor bir yemektir. Sosun pürüzsüz ve kremsi olması gerekirken, kolayca topaklanarak istenmeyen bir doku oluşturması yaygın bir sorundur. İtalyan fizikçiler, bu soruna bilimsel bir çözüm getirerek mükemmel cacio e pepe sosunun fiziksel prensiplerini ortaya koydular. Makarnanın haşlama suyundan elde edilen nişastaya güvenmek yerine, peynir ve karabiber sosuna mısır nişastası eklenmesini öneriyorlar. Fizikçiler, sosun kıvamını ve topaklanma eğilimini belirleyen doğru nişasta oranının peynir ağırlığının %2 ila %3'ü arasında olması gerektiğini tespit ettiler. Bu oranın altındaki nişasta, topaklanmaya neden olurken, üzerindeki miktar ise sosu soğudukça sertleştiriyor. Makarnanın haşlama suyu yeterli nişastayı içermese de, risottata (suyunun bir kısmı buharlaştırılmış makarna suyu) daha konsantre bir nişasta sağlayabilir. Ancak araştırmacılar, en güvenli ve kontrollü yöntemin, 4 gram toz mısır nişastasını 40 gram suda eritip hafifçe ısıtarak elde edilen jeli peynirle karıştırmak olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca, lezzet ve aromayı artırmak için karabiberi eklemeden önce kısaca kavurmayı da tavsiye ediyorlar.

Mühendislik Tasarımı

Ayakkabı kokusu, evrensel bir sorun olmaya devam ediyor. Özellikle Hindistan gibi sıcak ve nemli iklimlerde, terleme ve yetersiz havalandırma nedeniyle ayakkabılar, kokuya neden olan bakteriler için adeta bir üreme alanı haline geliyor. Ayakkabı rafları ise bu kokuların kapalı ortamlarda yoğunlaşmasına neden oluyor. Hindistan'dan çıkan bir araştırma, ayakkabı kokusunun ayakkabı rafının kullanım deneyimini nasıl etkilediğini mühendislik tasarımı perspektifinden analiz ediyor. Araştırmacılar, 149 öğrenciyle yaptıkları bir pilot çalışmada, öğrencilerin yarısından fazlasının kokulu ayakkabılardan rahatsızlık duyduğunu ve %90'ının ayakkabılarını ayakkabı rafında sakladığını belirledi. Koku giderme yöntemleri arasında ayakkabı yıkama, güneşte kurutma, deodorant kullanımı veya antibakteriyel toz serpme gibi yöntemler yaygın olarak kullanılıyor. Ancak araştırmacılar, koku sorununa daha kalıcı bir çözüm sunmak amacıyla kendi tasarımlarını geliştirdiler. Bakteri öldürücü UV ışınlarını (UV-C tüp lamba ile) entegre eden tasarımları, ayakkabılardaki bakterileri iki ila üç dakika içinde öldürerek kokuyu gidermede etkili olduğunu gösterdi.

Havacılık

Doğada etanol doğal olarak bulunur; özellikle olgunlaşan meyvelerde. Bu meyveler, çeşitli mikroorganizmalar ve hayvanlar tarafından tüketilir. Nadiren de olsa, etanolce zengin meyveleri tüketen memeliler, kuşlar ve hatta böcekler sarhoş olabilir, bu da onları avcılara karşı daha savunmasız hale getirebilir veya motor koordinasyonlarını azaltarak kazalara yol açabilir. Sánchez ve arkadaşları, etanolün Mısır meyve yarasaları üzerindeki etkilerini incelemeye karar verdiler. Bu türün yüksek etanol içeren meyvelerden kaçındığı biliniyordu ve araştırmacılar, bunun sarhoş olmaktan kaçınma isteğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını merak ettiler. Deneylerde, yarasa uçuş koridorunda farklı etanol seviyelerine sahip sıvı gıda ile beslendi. Yüksek etanol içeriğine sahip gıdayla beslenen yarasaların uçuş yeteneklerinin zayıfladığı ve engellere çarpma riskinin arttığı gözlemlendi. Ayrıca, bu yarasaların ekolokasyon çağrılarının kalitesinin de olumsuz etkilendiği ortaya çıktı.

Psikoloji

Narsisizm, herkesin bildiği gibi kişinin kendine olan aşırı hayranlığıdır. Ancak tüm narsisistler aynı değildir. Bazıları çekingen ve düşük özsaygılı iken, bazıları sosyal olarak cesur, yüksek özsaygılı ve zekalarını abartmaya meyillidir. Araştırmacılar, narsisistik kişilik özelliğinin zekayı aşırı tahmin etme eğiliminden kaynaklanıp kaynaklanmadığını değil, tam tersine, kişinin zeki olduğuna dair olumlu geri bildirim almasının narsisistik bir duruma yol açıp açamayacağını incelediler. 361 katılımcının zeka düzeyleri, narsisistik kişilik envanteri ve IQ testleri ile değerlendirildi. Katılımcılar rastgele iki gruba ayrıldı: Biri zeki olduklarına dair olumlu geri bildirim alırken, diğeri olumsuz geri bildirim aldı. Sonuçlar, olumlu geri bildirim alanların benzersizlik duygularının arttığını gösterdi. Olumsuz geri bildirim alanlar ise kendi zekalarını daha düşük değerlendirdiler. Araştırmacılar, geri bildirimin doğruluğundan bağımsız olarak, dışsal geri bildirimin kişilerin kendi zekaları hakkındaki algılarını şekillendirmede etkili olduğunu belirttiler.

Beslenme

Batı Afrika'nın kentsel ve banliyö bölgelerinde yaygın olarak bulunan gökkuşağı kertenkeleleri, genellikle böcek ve eklembacaklılarla beslenir. Ancak insanlarla olan yakınlıkları, daha omnivor bir beslenme tarzı geliştirmelerine yol açmıştır. Ekmek, özellikle sevdikleri bir yiyecek haline gelmiştir. Bir Togo sahil kasabasında, bir gökkuşağı kertenkelesinin bir turistin pizzasını çalıp yediği gözlemlenmiştir. Bu olay, kertenkelelerin pizza yiyip yemediğini ve hangi pizza çeşidini tercih ettiklerini merak eden araştırmacılara ilham vermiştir. Dokuz kertenkeleyi izleyen araştırmacılar, onlara dört peynirli ve dört mevsimli pizza arasında seçim yapma imkanı sundular. Kertenkeleler sadece dört peynirli pizzayı tercih ettiler. Araştırmacılar, bu tercihin kimyasal sinyallerden kaynaklanabileceğini veya dört peynirli pizzanın daha kolay sindirilebilir olabileceğini düşünüyorlar.

Pediatri

Anne sütü, bebekler için eşsiz bir besin kaynağıdır. Peki, annenin yediği sarımsak, süt kokusunu ve bebeklerin davranışını nasıl etkiler? Araştırmacılar, sekiz emziren anneden alınan süt örneklerini analiz ederek bu soruyu yanıtladılar. Sarımsak tüketen annelerin sütlerinin daha yoğun bir kokuya sahip olduğu ve yağ oranının azaldığı gözlemlendi. Sarımsak kokulu sütle beslenen bebekler ise, daha uzun süre emzikte kaldılar ve daha fazla emdiler. Bu bulgular, emzirme sırasındaki duyusal deneyimlerin, bebeklerin katı gıdaları kabul etme isteğini ve ileriki beslenme tercihlerini etkileyebileceği yönündeki çabalara ışık tutuyor.

Edebiyat

35 yıl boyunca tırnak büyüme hızını kaydeden merhum Dr. William B. Bean, bu çalışmasını edebiyat kategorisinde ödüllendirilerek onurlandırıldı. Bean, tırnaklarının büyümesini kronolojik olarak kaydederken, gözlemlerini ortaçağ astrolojisi, James Boswell ve Moby Dick gibi edebi referanslarla süslemiş. Bu uzun süreli çalışma sonucunda, yaşla birlikte tırnak büyüme hızının azaldığını, çocuklarda tırnakların daha hızlı büyüdüğünü ve sıcak ortamların ile tırnak yemenin büyüme hızını artırabileceğini tespit etmiştir. Ayrıca, ölüm sonrası saç ve tırnak büyümesiyle ilgili yaygın inanışın yanlış olduğunu, bunun derinin zamanla çekilmesi veya kasılmasıyla ilgili olduğunu belirtmiştir.

Barış

Alkol, dil becerileri üzerindeki etkileriyle biliniyor. İçecek Tüketiminin yabancı dil konuşma yeteneğini iyileştirebildiği yönünde yaygın bir inanış bulunuyor. Fritz Renner ve arkadaşları, 50 Almanca konuşan ve Felemenkçe'ye hakim olan lisans öğrencisiyle yaptıkları bir çalışmada, alkolün yabancı dil akıcılığı üzerindeki etkisini incelediler. Öğrenciler rastgele iki gruba ayrıldı: Biri alkollü içecek, diğeri su aldı. Alkol tüketen grubun Felemenkçe konuşma akıcılığının, bağımsız gözlemciler tarafından değerlendirildiğinde, su tüketen gruba göre daha iyi olduğu görüldü. Araştırmacılar, alkolün dil kaygısını azaltarak yabancı dil yeterliliğini artırabileceği hipotezini öne sürüyorlar, ancak bu hipotezi desteklemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.

Önceki Haber
Sağlık Bakanlığı'ndan Kapsamlı Aşı Rehberi Değişikliği: Kızamık Aşısı Yeniden Değerlendiriliyor
Sıradaki Haber
Yapay Zeka Hastalıkları Yıllar Önceden Tahmin Edecek: Sağlıkta Devrim Yolda!

Benzer Haberler: