Ara

Bilim Kurgu Gibi: Bir Karınca Türü, Başka Bir Türün Erkeklerini Klonluyor!

Avrupa'nın güneyinde yaşayan bir karınca türünün kraliçeleri, tamamen farklı bir türün erkeklerini klonlayarak üreme biyolojisi kurallarını yeniden yazıyor. Bu keşif, tür sınırları hakkındaki anlayışımızı gözden geçirmemiz gerektiğini gösteriyor.

İber yarımadasında yaşayan Messor ibericus türü karıncaların işçi kolonileri genellikle hibrit yapıda. Bu kolonilerin işleyebilmesi için kraliçelerin, uzak akraba olan Messor structor türünün erkekleriyle çiftleşmesi gerekiyor. Ancak araştırmacılar, bazı Messor ibericus popülasyonlarının yakınlarında Messor structor kolonilerinin bulunmadığını tespit etti.

Bu durum, araştırmacılar için büyük bir paradoks oluşturdu. Başlangıçta örnekleme hatası olabileceğini düşünen ekip, 69 bölgede bu durumla karşılaştı. Bu durum karşısında, Messor ibericus kolonilerinde özel bir durumun olup olmadığını araştırmaya karar verdiler.

Yapılan araştırmalar sonucunda, kraliçe Messor ibericus karıncaların, işçileri oluşturan Messor structor erkeklerinin yumurtalarını da bıraktığı ortaya çıktı. Bu erkekler, nihayetinde işçilerin babası oluyor. Nature dergisinde yayımlanan bu bulgu, bir hayvanın normal yaşam döngüsünün bir parçası olarak başka bir türe ait yavrular üretmesinin kaydedildiği ilk örnek oldu.

Karıncalar, kolonilerde çoğunlukla kısır dişilerden oluşan işçiler ve az sayıda üreyebilen dişiler olan kraliçelerin bulunduğu, sosyal böceklerdir. Erkekler ise sadece kraliçeleri döllemek amacıyla var olur ve kısa süre sonra ölür.

Kraliçeler hayatları boyunca yalnızca bir kez çiftleşir ve bu çiftleşmeden elde ettikleri spermleri özel bir organlarında saklarlar. Ardından bu spermleri kullanarak yeni yumurtalar bırakırlar. Bu yumurtalar kraliçe, işçi veya erkek yavrulara dönüşebilir.

Ancak, Messor ibericus kraliçeleri kendi türlerinin erkekleriyle çiftleştiğinde sadece yeni kraliçeler üretebiliyor. Bunun nedeni, erkek Messor ibericus DNA'sının hayatta kalma şansını artırmak için yavruların kısır işçiler yerine doğurgan kraliçelere dönüşmesini sağlayan 'bencil kraliçe genleri' olarak açıklanıyor.

Bu durumu engellemek için kraliçelerin işçileri üretmek üzere Messor structor erkeklerinin spermlerini kullanması gerekiyor. İşte bu durum, izole Messor ibericus kolonilerinin varlığını gizemli hale getiriyordu.

Cevapları bulmak için araştırmacılar, öncelikle 26 Messor ibericus kolonisi ve 132 erkek karıncadan örnekler topladılar. Bu örneklerin daha yakından incelenmesiyle, tüylü olanların Messor ibericus, tüysüz olanların ise Messor structor türüne ait olduğu anlaşıldı.

Ancak bu, kraliçelerin iki farklı türden erkek yumurtası bıraktığına dair kesin bir kanıt değildi. Ekip, Messor structor erkeklerinin mitokondriyal DNA'sını incelediğinde, bu erkeklerin Messor ibericus erkek kardeşleriyle aynı anneden geldiğini keşfetti. Bu bulgu, araştırmacılar için büyük bir dönüm noktası oldu.

Daha sonra laboratuvar kolonilerinden alınan 16 kraliçe üzerindeki deneylerde, bırakılan yumurtaların %9'unun Messor structor erkeklerini içerdiği görüldü. Hatta bir kraliçenin 18 aylık bir gözlem süresi boyunca her iki türden erkekleri ürettiğine de tanık olundu.

Bu bulgular toplu olarak, Messor ibericus kraliçelerinin Messor structor erkeklerini klonladığını ve kendi nükleer DNA'larını aktarmadığını gösteriyor. Araştırmacılar şimdi bu klonlama mekanizmasının tam olarak nasıl işlediğini ve anne DNA'sının hangi aşamada çıkarıldığını belirlemeye çalışıyor.

Bu keşif, bilim kurgu filmlerini aratmayacak nitelikte. Tür sınırlarının katı olduğu anlayışına karşın, bir karınca türünün normal yaşam döngüsünün bir parçası olarak tür sınırlarını aştığı bir sistemle karşı karşıyayız.

Araştırmacılar bu yeni üreme sistemine 'ksenoparite' adını verdiler, yani 'farklı bir türün doğumu' anlamına geliyor. Bu sistemin Messor ibericus ve Messor structor türlerinin evrimsel olarak ayrıldığı yaklaşık 5 milyon yıl ile birkaç bin yıl öncesi arasında bir zaman diliminde ortaya çıktığı düşünülüyor.

Bu keşif, doğadaki işbirliği, çatışma ve bağımlılık gibi konular hakkında yeni sorular gündeme getiriyor. Artık böyle bir sistemin mümkün olduğunu bildiğimize göre, geçmişteki bazı gizemli verilerin bu keşif ışığında anlam kazanabileceği düşünülüyor.

Önceki Haber
Gerçek Savaş Uçağı Kokpiti Deneyimi: Alev Çıkışlı ve Füze Atışlı Simülatör!
Sıradaki Haber
Görünmez Kara Deliklerin Gizemli Tacı Gözler Önüne Serildi: "Çift Yakınlaştırma" Tekniğiyle Eşsiz Görüntüler

Benzer Haberler: