Ara

Bilim Kurgu Gerçek Oldu: Artık Hologramlara Dokunmak ve Onları Yönetmek Mümkün!

Bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen bir teknoloji daha gerçek oluyor: Artık üç boyutlu hologramlara dokunmak, onları tutmak ve hatta ittirmek mümkün! Karma gerçeklik teknolojilerinde yaşanan çığır açıcı bir gelişme sayesinde, fiziksel olarak etkileşime girilebilen hologramlar hayal olmaktan çıktı.

Yakın zamanda yayınlanan bir çalışmada bilim insanları, hacimsel ekranların (volumetric display) temel bir bileşeni olarak elastik malzemeler kullanarak üç boyutlu hologramların nasıl yakalanıp itilebileceğini ortaya koydu.

Bu yenilik, 3 boyutlu grafiklerle, örneğin sanal bir küpü elinizle kavrayıp hareket ettirmek gibi etkileşimlerin, holografik sisteme zarar vermeden gerçekleştirilebileceği anlamına geliyor. Araştırma henüz hakem onayından geçmemiş olsa da, bilim insanları geliştirdikleri teknolojiyi gösteren bir video ile bulgularını sergilediler.

Araştırmacılardan biri yaptığı açıklamada, "Telefonlarımızla doğrudan etkileşime alışkınız; ekrandaki bir düğmeye dokunur veya bir belgeyi parmağımızla sürükleriz. Bu, insanlar için doğal ve sezgiseldir. Bu proje, doğuştan gelen 3 boyutlu görme ve manipülasyon yeteneklerimizden yararlanarak 3 boyutlu grafiklerle bu doğal etkileşimi kullanmamızı sağlıyor," ifadelerini kullandı.

Holografik Heyecan Artıyor

Günümüzde hologramlar yeni bir kavram olmasa da (örneğin halka açık sergilerde veya akıllı gözlüklerin merkezinde yer alabiliyorlar), onlarla fiziksel olarak etkileşime geçme yeteneği şimdiye kadar bilim kurguyla sınırlı kalmıştı.

Bu yeni araştırma, 3 boyutlu grafiklerin ilk kez insan eliyle havada manipüle edilebildiğini gösteriyor. Ancak bunu başarmak için araştırmacıların, holografinin temel çalışma prensiplerini derinlemesine incelemesi gerekti.

Hologramları destekleyen hacimsel ekranların kalbinde bir difüzör bulunur. Bu, genellikle sert, hızlı salınım yapan bir tabakadır ve üzerine binlerce görüntünün farklı yüksekliklerde eş zamanlı olarak yansıtılmasıyla 3 boyutlu grafikler, yani hologramlar oluşturulur.

Ancak, salıngaçın (osilatör) sert yapısı, salınım sırasında insan eliyle temas ettiğinde kırılabileceği veya yaralanmaya neden olabileceği anlamına geliyordu. Çözüm, henüz detayları paylaşılmayan, dokunulduğunda salıngaca zarar vermeyen veya görüntünün bozulmasına neden olmayan esnek bir malzeme kullanmak oldu.

Bu sayede insanlar holografik görüntüyü manipüle edebildi. Ancak araştırmacıların, dokunulduğunda esnek malzemenin deforme olması zorluğunu da aşması gerekiyordu. Bu sorunu çözmek için, hologramın doğru bir şekilde yansıtılmasını sağlamak amacıyla görüntü düzeltme teknikleri uyguladılar.

Bu çığır açan gelişme henüz deneysel aşamada olsa da, ticarileşmesi durumunda kullanılabileceği pek çok potansiyel alan bulunuyor.

Araştırmacılar, "Ekranlar ve mobil cihazlar gibi görüntüleme araçları çalışma, öğrenme veya eğlence için hayatımızda yer alıyor. Doğrudan manipüle edilebilen üç boyutlu grafiklere sahip olmak, örneğin bir motorun parçalarını görselleştirme ve birleştirme gibi eğitim alanında uygulamalara sahip olabilir," diyor ve ekliyor:

"Ayrıca, birden fazla kullanıcı sanal gerçeklik başlıklarına ihtiyaç duymadan işbirliği içinde etkileşim kurabilir. Bu tür ekranlar özellikle müzelerde, ziyaretçilerin yaklaşıp içerikle doğrudan etkileşim kurabileceği yerlerde faydalı olabilir."

Önceki Haber
Ay'dan 10 Kat Parlak Süpernova Kapımızda Patlayacak: Ama Tarihi Kaçıracağız!
Sıradaki Haber
CERN'den Dev Hamle: Büyük Hadron Çarpıştırıcısı Güçleniyor, Evrenin Yeni Sırları mı Keşfedilecek?

Benzer Haberler: