Bilim insanları, manyetik olarak kontrol edilebilen ve gerçek zamanlı olarak izlenebilen minik "sperm botlar" geliştirdi. Bu minik mikro robotlar, dış yüzeylerine manyetik nanopartiküller kaplanmış sperm hücrelerinden oluşuyor.
Henüz gerçek bir canlı organizma içinde (ne inek ne de insan) test edilmemiş olsalar da, araştırmacılar bu botları insan kadın üreme sisteminin gerçek boyutlu anatomik modelinde başarıyla yönlendirebildiklerini ve X-ışınları ile ilerleyişlerini takip edebildiklerini gösterdi.
Bilimsel bir yayında duyurulan bu sperm botlar, gelecekte üreme tıbbını, ilaç teslimatını ve kısırlık teşhisini iyileştirmek için kullanılabilecek potansiyele sahip.
Robotik ve mekatronik alanında çalışmalar yürüten bir araştırma grubundan bir profesör, "Doğanın kendi hücre taşıma sistemlerini programlanabilir mikro robotlara dönüştürüyoruz" açıklamasında bulundu.
Mikro robotlar, bilim insanlarının vücut içine hassas ve hedefe yönelik tıbbi tedaviler uygulamak amacıyla geliştirdiği mikroskobik cihazlardır. Örneğin, daha önce yapılan çalışmalarda, bir dizi yüzebilen mikro robot kullanılarak farelerde ölümcül bir zatürre enfeksiyonunun ortadan kaldırıldığı bildirilmişti.
Üreme sağlığı alanında ise mikro robotların, rahim, fallop tüpleri ve kadın üreme sisteminin ulaşılması zor diğer bölgelerine doğrudan ilaç ulaştırabileceği düşünülüyor. Bu tür hedefe yönelik ilaç teslimat sistemlerinin, rahim kanseri ve miyomlar gibi rahatsızlıkların tedavisini iyileştirebileceği öne sürülüyor.
Yeni çalışmada, botların dış kaplamasındaki demir oksit nanopartikül konsantrasyonunun artırılmasının, robotları kontrol etme ve tespit etme yeteneğini geliştirdiği, aynı zamanda nanopartiküllerin rahim için zararlı olmadığı görüldü. Botlar, 72 saatlik maruziyet sonrasında insan rahim hücreleri üzerinde toksik etki göstermedi.
Araştırmacılar, bu minik sperm botlarını kadın üreme yolunun bir bölümünün 3D yazdırılmış bir modelinde test etti. Dışarıdan uygulanan bir manyetik alan kullanarak botları yapay rahim ağzından, rahim boşluğuna ve döllenmenin en sık gerçekleştiği fallop tüplerine doğru yönlendirdiler. X-ışınları sayesinde botların yolculuk boyunca gerçek zamanlı olarak takip edilebildiği belirtildi. Bu, doğal spermlerle mümkün olmayan bir durum.
Araştırmacılar, "Şimdiye kadar vücut içindeki spermleri görselleştirmek neredeyse imkansızdı" diyerek, gerçek zamanlı sperm takibinin eksikliğinin üreme sağlığı ve kısırlık tedavileri anlayışını zorlaştırdığını belirtti. Spermleri izlemek için non-invaziv bir yolun olması, örneğin sperm taşıma sistemlerinin ve erkek kısırlığının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabileceği ifade ediliyor.
