Yeni keşfedilen bir bağlantı, Pasifik Kıyısı'ndaki iki büyük jeolojik bölgenin birbiriyle etkileşimini ortaya koyuyor. Bu durum, bir bölgede yaşanacak büyük bir depremin, diğerinde de yıkıcı bir sarsıntıya yol açma potansiyelini gündeme getiriyor.
Oregon Eyalet Üniversitesi'nden bir ekip tarafından yürütülen araştırmada, Kuzey Kaliforniya'daki San Andreas Fay Hattı ve Pasifik Kuzeybatısı'ndaki Cascadia Sualtı Çukuru'ndan alınan 137 tortu örneği analiz edildi. Bu örnekler, yaklaşık 3.000 yıllık süreçte her iki bölgede de eş zamanlı depremlerin yaşandığına dair kanıtlar sundu.
Bu kanıtlar, su altındaki hızlı toprak kaymaları sonucu oluşan ve ince taneli tortuların üstte, daha kaba taneli tortuların ise altta yer aldığı katmanlı tortularda (turbiditler) görüldü. Cascadia ve San Andreas'ta bu tortuların birikme zamanlarının birkaç durumda eşleştiği tespit edildi.
Araştırmacılar, bu eşleşmelere ve her iki bölgedeki deprem geçmişine dayanarak, Cascadia Sualtı Çukuru'nda meydana gelecek 9 büyüklüğündeki bir depremin, San Andreas Fay Hattı'nı da ciddi şekilde etkileyebileceğini öne sürüyor. Bir paleosismolog, Pasifik Kuzeybatısı'ndaki 9 büyüklüğündeki bir depremin ne denli yıkıcı olacağını anlatmanın zor olduğunu ve bunun ardından San Andreas'ta yaşanacak bir depremin adeta film sahnelerini aratacağını belirtti.
Cascadia Sualtı Çukuru'nda, Juan de Fuca ve Gorda levhaları Kuzey Amerika levhasının altına doğru kayıyor. Yaklaşık 1.000 kilometre uzunluğundaki bu bölgede bilinen en son büyük deprem, 1700'lerin başında meydana gelmişti. Kaliforniya'daki San Andreas Fay Hattı ise Kuzey Amerika ve Pasifik levhalarının birbirine sürtünerek hareket ettiği yaklaşık 1.200 kilometrelik bir sınır hattını oluşturuyor. Bu hatta en son büyük deprem 1989'daki Loma Prieta depremiydi.
Daha önce de iki bölgedeki depremler arasında bağlantı olabileceği hipotezi ortaya atılmıştı ancak bu, sınırlı veriye dayanan bir varsayımdı. Mevcut araştırmada elde edilen bulgular ise daha kesin sonuçlar sunuyor. Özellikle San Andreas sınırının güneyinde yapılan bir sondaj çalışmasında elde edilen bir tortu örneği, her iki bölgede de çift deprem olayı yaşandığına dair belirtiler gösterdi ve araştırmacıları daha geniş çaplı benzer desenleri araştırmaya yönlendirdi.
Bu iki bölgenin, gezegenimizdeki en bilinen deprem kuşakları olması ve yeterince büyük bir ilk depremin bu ikisini birbirine bağlayabilme ihtimali, deprem modellemesi ve risk planlaması açısından büyük önem taşıyor. Hatta bu senaryo, ABD'nin tüm Pasifik kıyısını etkileyebilecek bir depremi akla getiriyor.
Çalışma öncelikle Cascadia Sualtı Çukuru'nun San Andreas Fay Hattı'nı tetikleme potansiyeline odaklanırken, araştırmacılar tetiklemenin ters yönde de olabileceği ihtimalini açık bırakıyor ve bunun gelecekteki çalışmalar için bir alan olduğunu belirtiyorlar. Bir araştırmacı, eğer Cascadia'da büyük bir deprem olursa, San Andreas'ın da tetiklenme riskinin çok yüksek göründüğünü ifade ediyor.
Bu araştırmanın sonuçları Geosphere adlı dergide yayımlandı.