Ara

Bilim İnsanları Uyarıyor: İnsan Zihni Gece Yarısından Sonra Normal İşlemiyor

Gecenin ilerleyen saatlerinde, dünya bazen karanlık bir yer gibi hissedilebilir. Karanlığın örtüsü altında olumsuz düşünceler zihinde süzülürken, tavanı izleyerek uyanık kaldığınızda sigara veya karbonhidrat ağırlıklı bir yemek gibi 'kaçamak' istekler duyabilirsiniz.

İnsan zihninin gece vakti uyanık olduğunda farklı işlev gördüğünü gösteren pek çok kanıt bulunuyor. Gece yarısından sonra, olumsuz duygular dikkatimizi olumlu olanlardan daha fazla çekiyor, tehlikeli fikirler cazip hale geliyor ve dizginlerimiz gevşiyor.

Bazı araştırmacılar, bu kritik işlev değişikliklerinde sirkadiyen ritmin (biyolojik saatin) büyük rol oynadığını düşünüyor. Yapılan bir çalışmada, gece karanlığından sonra beyin sistemlerinin nasıl farklı çalıştığına dair kanıtlar özetleniyor.

Bu hipoteze göre, insan vücudu ve zihni, duygularımızı ve davranışlarımızı etkileyen doğal bir 24 saatlik aktivite döngüsünü takip ediyor.

Kısacası, belirli saatlerde türümüz belirli şekillerde hissetmeye ve davranmaya eğilimli. Örneğin gündüzleri, moleküler düzeyde ve beyin aktivitesi uyanıklığa ayarlanmışken; geceleri ise olağan davranışlarımız uykuya çekiliyor.

Evrimsel açıdan bakıldığında, bu durum mantıklı. İnsanlar gündüzleri avlanma ve toplama konusunda çok daha etkilidir; gece ise dinlenmek için harika olsa da, bir zamanlar bu saatlerde avlanma riski daha yüksekti.

Araştırmacılara göre, bu artan riskle başa çıkmak için gece olumsuz uyaranlara karşı dikkatimiz olağandışı bir şekilde artıyor. Bu durum, görünmez tehditlere karşı tetikte olmamıza yardımcı olabilse de, olumsuza bu aşırı odaklanma, değişen bir ödül/motivasyon sistemini besleyerek kişiyi riskli davranışlara eğilimli hale getirebiliyor.

Denkleme uyku yoksunluğunu da eklediğimizde, bu bilinç hali daha da sorunlu hale geliyor.

Harvard Üniversitesi'nden bir nörolog, çalışma yayınlandığında yaptığı açıklamada, "Milyonlarca insan gecenin ortasında uyanık ve beyinlerinin gündüz olduğu kadar iyi çalışmadığına dair oldukça iyi kanıtlar var. Sağlıkları ve güvenlikleri ile başkalarının sağlığı ve güvenliği bundan etkileniyor" diyor.

Hipotezin yazarları, düşüncelerini açıklamak için iki örnek kullanıyor. İlk örnek, gündüzleri iştahını kontrol edebilen ancak gece isteklerine yenik düşen bir eroin kullanıcısı. İkinci örnek ise uykusuzlukla mücadele eden ve uykusuz geceler biriktikçe umutsuzluk, yalnızlık ve çaresizlik hisseden bir üniversite öğrencisi.

Her iki senaryo da ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. İntihar ve kendine zarar verme eylemleri geceleri çok yaygın. Hatta bazı araştırmalar, gece yarısı ile sabah 06:00 arasında diğer herhangi bir zaman dilimine kıyasla üç kat daha yüksek intihar riski bildiriyor.

Yapılan bir çalışma, gece uyanıklığının, "muhtemelen sirkadiyen ritimlerin uyumsuzluğu yoluyla" bir intihar risk faktörü olduğu sonucuna vardı.

Hipotezin yazarları şöyle açıklıyor: "Daha önce akıl almaz olan intihar, yalnızlık ve acıdan bir kaçış olarak ortaya çıkıyor ve intiharın maliyetleri düşünülmeden önce öğrenci önlemlerini almış oluyor ve kimsenin onu durduramayacağı bir zamanda eyleme hazırlanıyor."

Yasadışı veya tehlikeli maddelerin kullanımı da geceleri daha fazla oluyor. Bir uyuşturucu tüketim merkezinde yapılan bir araştırma, geceleri opioid aşırı doz riskinin 4.7 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.

Bu davranışların bazıları uyku eksikliği veya karanlığın sağladığı örtü ile açıklanabilir, ancak muhtemelen gece nörolojik değişiklikleri de rol oynuyor.

Bu faktörleri daha fazla araştırmamız gerektiğini ve gece uyanıklığından en çok risk altındaki kişileri koruduğumuzdan emin olmamız gerektiğini düşünüyorlar.

Yazarlara göre, uyku yoksunluğunun ve sirkadiyen zamanlamanın kişinin ödül işlemesini nasıl etkilediğini inceleyen henüz bir çalışma bulunmuyor.

Bu nedenle, pilotlar veya doktorlar gibi vardiyalı çalışanların alışılmadık uyku rutinleriyle nasıl başa çıktıklarını tam olarak bilmiyoruz. Günde yaklaşık altı saat boyunca insan beyninin nasıl çalıştığı hakkında şaşırtıcı derecede az şey biliyoruz. Uykuda olsun ya da uyanık, gece yarısından sonra zihin bir muamma.

Önceki Haber
Pixel 10 Pro Fold Dayanıklılık Testinde Can Aldı: Batarya Alev Aldı, Yapısal Kusur Ortaya Çıktı!
Sıradaki Haber
Otizm Spektrum Bozukluğu Tek Bir Durum Değil: 45.000'den Fazla Kişi Üzerine Yapılan Geniş Çaplı Araştırma Sonuçlandı

Benzer Haberler: