Dünyadaki her insan, tıpkı bir kar tanesi gibi benzersizdir. Genetik yapımız, özelliklerimiz ve hatta mikrobiyomumuz bizi diğer herkesten ayırır.
Bu benzersiz özelliklere bir yenisi daha eklendi: Nefes alışverişimiz.
Yapılan yeni bir araştırma, her insanın nefes alma düzeninin kendine özgü ve benzersiz olduğunu ortaya koydu. Vücudumuza oksijen sağlayan bu sürekli nefes alıp verme süreci, her bireyde karakteristik bir örüntüye sahip.
Bilim insanlarından oluşan bir ekip, burun nefeslerini takip eden giyilebilir bir cihaz kullanarak katılımcıların nefes düzenlerini inceledi. Elde edilen veriler analiz edildiğinde, bu nefes örüntülerinin, araştırmacıların bireyleri yüzde 96,8 gibi yüksek bir doğrulukla tanımlamasına olanak sağladığı görüldü.
'Solunum parmak izi' olarak adlandırılan bu benzersiz nefes düzeninin, fiziksel ve zihinsel rahatsızlıkları anlama ve tedavi etme konusunda yeni yollar açabileceği belirtiliyor.
Araştırmacılar, nefesin beynin karmaşık bir ağı tarafından yönetildiğini ve büyük ölçüde otomatikleşmiş bir süreç olduğunu, ancak suya atlarken nefesi tutmak gibi durumlarda bilinçli olarak da kontrol edilebildiğini hatırlatıyor.
Ekip, koku almanın beyin tarafından nasıl işlendiğini araştırırken, tesadüfen nefes modellerinin bireyselliği üzerine yoğunlaştı. Geliştirdikleri küçük, giyilebilir bir cihaz sayesinde, uzun süreli ölçümler yapmak mümkün oldu. Bu cihaz, katılımcıların her bir burun deliğindeki hava akışını hassas bir şekilde kaydedebiliyordu.
97 katılımcıyla yürütülen çalışmada, cihazlar 24 saate kadar kullanıldı. Sadece bir saatlik kayıttan bile yüzde 43 oranında doğru tanımlama yapılırken, 24 saatlik kayıtlarla doğruluk oranı yüzde 96,8'e ulaştı.
Elde edilen nefes verileri, 'BreathMetrics' adı verilen ve bireyin burun solunumunun 24 parametresini inceleyen özel bir protokol ile analiz edildi. Daha önce solunumun genellikle kısa sürelerle (yaklaşık 20 dakika) ölçüldüğü düşünüldüğünde, bu çalışma çok daha kapsamlı bir veri seti sunarak her bireyin nefes düzenine dair detaylı bir bakış sağladı.
Araştırmacılar, bireylerin nefes düzenlerine göre kimliklerinin belirlenebileceğini bekleseler de, bu kadar güçlü bir sonucun kendilerini şaşırttığını ifade ettiler.
Çalışma sadece bireysel tanımlamayı mümkün kılmakla kalmadı, aynı zamanda nefes düzenlerinin bir kişi hakkında neler söyleyebileceğini de gösterdi. Dinlenirken veya egzersiz yaparken nefes düzenlerinin farklılaştığı biliniyordu. Bunun yanı sıra, katılımcıların vücut kitle indeksleri ile nefes düzenleri arasında bir korelasyon bulundu.
Çalışmaya katılan ve anksiyete sorunları olduğunu belirten kişilerin, uyku sırasında daha kısa nefes alışlara ve nefesler arasındaki duraklamalarda daha fazla değişkenliğe sahip oldukları gözlemlendi. Bu bulgu, nefes düzenlerinin teşhis ve tedavi potansiyeline işaret ediyor.
Araştırmanın bir sonraki adımı, bu bilginin teşhis süreçlerine nasıl uygulanabileceğinin incelenmesi olacak. Bilim insanları, belirli nefes düzenlerinin çeşitli hastalıkları nasıl öngörebileceğini öğrenmeyi ve gelecekte solunum modellerini değiştirerek hastalıkları tedavi edip edemeyeceklerini araştırmayı planlıyor.
Bu ilgi çekici araştırma, Current Biology adlı bilimsel dergide yayımlandı.