Ara

Bilim İnsanları Karıştırmaz Denilen Sıvılardan Görüntü Kirliliği Yaratan Görseller Elde Etti!

Bu gizemli ve görsel olarak dikkat çekici oluşumlar, gökyüzünü aydınlatan havai fişekler değil; birbiriyle karışmayan sıvıların birleşimi üzerine yapılan yeni bir çalışmanın bilgisayar simülasyonlarından elde edildi.

Araştırmacılar, farklı viskoziteye sahip iki karışmayan sıvının (örneğin, yağ ve su gibi birbirini iten sıvılar) etkileşiminde nasıl "parmaklar" oluşturduğunu haritalandırdı. Her bir "havai fişek" simülasyonunun merkezine dönüşümlü olarak sıvıları enjekte ederek ve sıvıların yayılmasına izin vererek farklı desenler yaratıldı.

Bu olgunun incelenmesi, atmosferdeki karbonu yer altında depolama stratejisi açısından büyük önem taşıyor. Karbondioksit, 1990'dan bu yana insan kaynaklı sera gazlarının neden olduğu ısınmanın yaklaşık %80'inden sorumlu. Atmosferden büyük miktarda karbondioksitin temizlenmesi mümkün olsa da, bu gazın nereye depolanacağı önemli bir soru işareti. Yerin altına depolama, bu seçeneklerden biri ve sıvıların etkileşimini anlamak, bu süreci nasıl daha verimli hale getirebileceğimizi belirlememize yardımcı olabilir.

Burada "sıvı" terimi, gazlar ve sıvılar dahil olmak üzere karbondioksit gazını da kapsayabilir. Viskozite, bir sıvının ne kadar kolay hareket ettiğinin bir ölçüsüdür. Yüksek viskoziteli sıvılar, pekmez veya zift gibi yavaş hareket ederken, düşük viskoziteli sıvılar su veya hava gibi daha hızlı hareket eder ve daha fazla yayılabilir.

Sıvı "havai fişekleri", Saffman-Taylor kararsızlığından kaynaklanıyor. Bu durum, farklı viskoziteye sahip, birbiriyle karışmayan iki sıvının dar bir alana hapsedildiğinde ortaya çıkar. Sisteme daha az viskoz bir sıvı eklendiğinde, gidecek çok fazla yeri olmaz ve bu da daha kalın sıvıyı iterek kendine özgü desenlerin oluşmasına neden olur.

Hiç iki düz yüzey arasına bir damla yapıştırıcı koyup sonra onları ayırdığınızda, yapışkanın garip çıkıntılar ve kanallar oluşturduğunu fark ettiniz mi? İşte bu, Saffman-Taylor kararsızlığının bir örneğidir. Parçaları ayırdığınızda, yapışkanın daha viskoz olduğu yerlere hava girmeye çalışmış ve geride bu desenleri bırakmıştır.

Yerin altına karbondioksit gazı enjekte etmek, dar alanlarda daha viskoz bir sıvı (su) içine gerçekleşir ve bu da Saffman-Taylor kararsızlığına yol açar. Yapılan çalışmadaki "havai fişek" simülasyonları, parmakların sayısının ve uzantılarının, sıvının sisteme ne zaman ve nasıl enjekte edildiğine bağlı olarak değiştirilebileceğini gösteriyor. Bu parmaklanma etkisini artırmak, gazın atmosfere geri kaçmasını önlemeye yardımcı olur.

Dünya genelinde insanlar zaten karbon yakalama ve depolama (CCS) projeleri üzerinde çalışıyor. Küresel CCS Enstitüsü verilerine göre, 2024 itibarıyla faaliyette 50 tesis, inşa halinde 44 tesis ve geliştirme aşamasında ek olarak 534 proje bulunuyor. Bu teknolojinin daha da geliştirilmesi, atmosferdeki fazla karbondioksitin neden olduğu küresel ısınmayı kontrol altına almak için bize daha fazla araç sunacaktır.

Önceki Haber
Cyberpunk 2077 Mac'lerde Test Edildi: Apple Silicon Performansı Şaşırttı!
Sıradaki Haber
3D Yazıcılarla Silah Üretimi Tehlikesi Büyüyor: Dev Platformlar Harekete Geçti!

Benzer Haberler: