Bilim dünyasında önemli bir gelişme yaşandı. Türk bilim insanları tarafından geliştirilen 3D yazdırılabilir bir yama, hasarlı kalp dokusunu onarmak ve mevcut dokuyla bütünleşmek üzere tasarlandı. Bu yenilikçi yama, hayvan kaynaklı dokulara bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Geliştirilen bu yama, kalbin iyileşme sürecini iki temel yönde desteklemeyi hedefliyor. Öncelikle, hasarlı bölgeyi tamamen kapatarak bir mühür görevi görüyor. İkinci olarak ise kalbin kendi kendini onarması ve hasarlı dokuları yenilemesi için iyileşme sürecine yardımcı oluyor. Şu anda kalp hasarlarında yaygın olarak kullanılan hayvan kaynaklı perikardiyum yamalarına kıyasla önemli avantajlar sunuyor.
Hayvan kaynaklı yamalarda karşılaşılan en büyük sorunlardan biri, hastanın vücudunda yabancı bir cisim bulunmasıdır. Yeni geliştirilen yama ise, yapısı boyunca kalp kası hücrelerini kullanarak mevcut dokuyla entegre oluyor. Bu entegrasyon süreci, yabancı cisimlerin neden olabileceği kalsifikasyon veya tromboz gibi sorunların riskini de azaltıyor.
3D yazdırılan bu yama, temel olarak parçalanabilen bir polimerden oluşan bir iskelet yapısına sahip. Bu yapı, kalp hücrelerinin tutunması için stabil bir çerçeve sağlıyor. Kalp kası hücreleri ise ayrı bir işlemle, canlı hücrelerden oluşan bir hidrojelle yamaya ekleniyor. Bu canlı hücreler, 3D yazdırılan çerçeveden destek alarak mevcut kalp dokusuyla birleşebiliyor.
Proje henüz erken test aşamasında ve insan denemelerine geçilmedi. Ancak, bilim insanları yamamn işlevselliğini canlı bir domuz kalbi üzerinde başarıyla gösterdi. Yama, gerçek kan basıncına dayanarak normal işleyişini sürdürdü ve yapay olarak oluşturulan bir defekti kapatmak üzere yapıştırıldıktan sonra kalbin normal şekilde çalışmaya devam etmesi sağlandı.