Yeni bir araştırma, evcil kedilerin sadece birkaç koklama ile insan dostları ile yabancıları ayırt edebildiğini ortaya koydu. Bu çalışma, kedilerin koku duyusunun insanları tanıma yeteneği üzerindeki etkisini derinlemesine inceliyor.
Evcil kediler (Felis catus), kendi aralarında iletişim kurmak ve avlanmak için koku duyusunu yoğun bir şekilde kullanırlar. Koku, onlar için hayati bir duyudur. Ancak, bilimsel bir dergide yayımlanan bu yeni çalışma, araştırmacıların kedilerin farklı insanları kokularından ayırt edip edemeyeceğini ilk kez test etmesi açısından önemli.
Araştırmacılar, kedilerin bir yabancıdan alınan koku örneğini, kendi sahiplerinden alınan koku örneğine kıyasla daha uzun süre kokladığını gözlemledi. Bu bulgu, evcil hayvanlarımızın tanıdık olduğu insanları hızla algıladığını ve tanımadıkları kişilerden gelen yeni kokular hakkında daha fazla bilgi edinmek için enerji harcadığını gösteriyor.
Bir davranış araştırmacısı, bu durum hakkında “Daha kısa koklama süresi, kedilerin sahibinin kokusuyla karşılaştıklarında onu çabucak tanıdığını ve bu kokunun kendileri için bilindik olduğunu anladığını gösteriyor. Ancak bilinmeyen bir kişiden gelen örnekle karşılaştıklarında, kedi daha uzun süre koklayarak üstün koku alma duyusunu bu yeni koku hakkında bilgi toplamak için kullanıyor.” yorumunda bulundu.
Önceki çalışmalar, kedilerin sahiplerinin sesini tanıdığını ve tanıdık ile yabancı insan yüzleri arasında ayrım yapabildiğini ortaya koymuştu. Kediler ayrıca, sahiplerinin duygusal durumlarındaki değişimleri de algılayabilir ve bu değişimlerin bir kısmını vücut kokusu yoluyla tanırlar. Ancak, bu son araştırmaya kadar, kedilerin sadece koku yoluyla farklı insanları ne ölçüde tanıyabildiği bilinmiyordu.
Yeni çalışmada araştırmacılar, kedilere üç farklı plastik tüp sundu: biri sahibinin kokusunu, diğeri bir yabancının kokusunu içeriyordu ve üçüncüsü ise kontrol amacıyla insan kokusu içermiyordu. Bilim insanları, bu koku örneklerini insan katılımcıların koltuk altı, kulak arkası ve ayak parmakları arasından aldıkları sürüntülerle elde etti.
Kedilerin yabancının kokusunu sahibinin veya kontrol örneğinin kokusundan daha uzun süre kokladığı bulgusu, kedilerin koklama davranışıyla ilgili önceki araştırmalarla uyumlu. Örneğin, sütten kesilmiş yavru kediler, annelerinin kokusundan ziyade tanımadıkları dişi kedileri daha uzun süre koklarlar. Bu da koklama süresi ile aşinalık arasında bir ilişki olduğunu düşündürüyor.
Araştırmacılar, daha uzun süre koklamanın yanı sıra, kedilerin bilinmeyen kokuları ilk olarak sağ burun delikleriyle koklamaya daha yatkın olduğunu, ardından sol burun deliklerine geçtiğini de buldu. Bu burun deliği tercihi, kedilerin farklı görevler için beyinlerinin farklı taraflarını kullandığını gösteriyor. Bilim insanları, bu durumun köpekler, balıklar ve bazı diğer hayvanlarda da görüldüğünü belirtiyor.
Yeni bulgular, kedilerin en azından tanıdık ve yabancı insanlar arasında ayrım yapabildiğini öne sürse de, araştırmacılar kedilerin tanıdık oldukları belirli kişiler arasında sadece kokularından ayrım yapıp yapamadığını henüz tam olarak bilmiyor.
Çalışmanın yazarlarından biri, “Bu çalışmada kullanılan koku uyaranları sadece bilinen ve bilinmeyen kişilere aitti. Kedilere birden fazla tanıdık kişinin koku uyarısı sunulduğu davranış deneyleri gerekecektir ve sadece sahibin kokusuna tepki olarak ortaya çıkan belirli davranış kalıplarını bulmamız gerekiyor.” şeklinde açıklama yaptı.