Amerika Birleşik Devletleri'nde hükümetin sera gazlarını düzenleme yeteneğini kısıtlama yönünde önemli bir adım atıldı. Yeni öneriyle birlikte, fosil yakıt sondajları, enerji santralleri ve otomobillerden kaynaklanan emisyonları kontrol eden kuralların geri çekilmesi planlanıyor.
Amerika Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından yapılan açıklamaya göre, 2009 yılında karbondioksit ve diğer sera gazlarının halk sağlığı ve refahı için tehlike oluşturduğuna dair alınan kararnameyi iptal etme yoluna gidilecek.
Yetkililer, bu öneriyle birlikte otomobil üreticileri ve tüketiciler için 16 yıllık bir belirsizliğin sona ereceğini belirtti. Ayrıca bu adımın, Amerika'nın en büyük düzenleyici eylemi olacağı ve iklim değişikliği konusundaki mücadeleye büyük bir darbe vuracağı ifade edildi.
Bu gelişme, hükümetin ekonomik büyümeyi ve tüketici tercihlerini engelleyici olarak gördüğü çevresel standartları geri çekme çabalarının en sonuncusu olarak dikkat çekiyor. Daha önce de Amerika'nın Paris Anlaşması'ndan ikinci kez çekilmesi ve buna bağlı mali taahhütlerin sona erdirilmesi gibi adımlar atılmıştı. Metan gazı sızıntısı tespitinin askıya alınması ve elektrikli araç teşviklerinin kaldırılması da bu kapsamda değerlendiriliyor.
EPA'nın geri çekmeyi önerdiği bu 'tehlike bulma' kararı, bilim insanlarının iklim değişikliğine ve solunum sorunları gibi sağlık sorunlarına neden olduğunu belirttiği belirli emisyonlara üst sınır getirme konusunda devletin yasal dayanağını oluşturuyor. Bu dayanak, 2007 tarihli bir Yüksek Mahkeme kararına dayanıyor ve sera gazlarını 'hava kirleticileri' olarak tanımlayarak EPA'ya Temiz Hava Yasası kapsamında bunları düzenleme yetkisi veriyor.
Bu düzenlemenin eleştirmenleri, Temiz Hava Yasası'nın küresel iklim değişikliğine neden olan emisyonlardan ziyade yerel emisyonları yönetmek üzere hazırlandığını savunuyor. Böyle bir geri çekilme, otomobiller ve ağır vasıtalar için sera gazı emisyon standartlarını otomatik olarak zayıflatacak. Bazı otomobil üreticileri ve organize işçi grupları bu durumu geçmişte eleştirmişti. Ancak, çevresel aktivistler bu kararın özellikle dizel egzozundan olumsuz etkilenen topluluklar için yıkıcı olacağını belirtiyor.
Enerji uzmanları ise bu hamlenin nükleer enerji gibi temiz enerji kaynaklarının gelişimindeki ilerlemeyi de durdurabileceği görüşünde. Nükleer enerjinin büyük ölçüde karbon emisyonuna sahip olmaması nedeniyle çift partili bir destek gördüğünü belirten uzmanlar, eğer sera gazlarının insan refahını tehlikeye attığı düşüncesi ortadan kalkarsa, nükleer enerjiye olan ivmenin de azalabileceği uyarısında bulunuyor.
EPA'nın önerdiği bu kural, bir kamuoyu değerlendirme süreci ve kurumlar arası incelemeden geçecek. Çevreci aktivistler tarafından yasal itirazlarla karşılaşması muhtemel görünüyor.