Ara

Bilim Dünyası Heyecanlı: Bu İlaç Yaşam Süresini Uzatıyor Olabilir!

İnsanlık yüzyıllardır yaşam süresini uzatmanın yollarını arıyor. Simyacılar felsefe taşını bulamadı ama bilim insanları, özellikle laboratuvar hayvanlarında, daha az yiyerek daha uzun bir yaşamın mümkün olabileceğini defalarca gösterdi. Peki, yiyeceklerimizden keyif almaya devam ederken yaşam süremizi uzatmanın bir yolunu bulabilir miyiz?

Diyetin biyolojik etkilerini taklit eden bileşikler bu sorunun cevabı olabilir. Bu tür ilaçların en popüler ikisi rapamisin ve metformindir. Yapılan yeni bir kapsamlı araştırmada, rapamisinin neredeyse yeme kısıtlaması kadar tutarlı bir şekilde yaşam süresini uzattığı, metforminin ise aynı etkiyi göstermediği belirlendi.

Daha az yemek veya diyet kısıtlaması, yaklaşık yüz yıl önce yapılan bir araştırmada laboratuvar farelerinin daha az yiyerek iyi beslenenlere göre daha uzun yaşadıklarının görülmesinden bu yana, yaşam süresini uzatma konusunda altın standart olarak kabul ediliyordu.

Ancak birçok insan için kalıcı bir diyete uymak zor ve keyifsizdir. Ayrıca aşırıya kaçıldığında sağlık için zararlı bile olabilir. Bu nedenle, diyeti taklit eden ilaçların, yeme kısıtlamasının istenmeyen yan etkileri olmadan aynı faydayı sağlayıp sağlayamayacağını araştırmak büyük önem taşıyor.

Rapamisin, ilk olarak 1970'lerde Paskalya Adası toprağında yaşayan bakterilerde keşfedildi. Günümüzde organ nakli reddini önlemek için güçlü bir bağışıklık baskılayıcı olarak tıbbi alanda kullanılıyor. Bu ilaç, hücrelere besinlerin bol olduğunu söyleyen moleküler bir anahtarı bloke ederek çalışır.

Metformin ise Fransız leylağı (keçi sedefotu olarak da bilinir) içinde bulunan bir bileşiğin sentetik bir türevidir ve tip 2 diyabet hastalarında kan şekerini kontrol etmek için yaygın olarak reçete edilir. Her iki ilaç da vücudun besinleri ve enerjiyi algılama yeteneğiyle ilgili olduğu için, bilim insanları bunların yeme kısıtlamasıyla aktive olan mekanizmaları kopyalayabileceğini umuyordu.

Bu potansiyeli değerlendirmek için, birçok farklı çalışmanın sonuçları bir araya getirildi ve genel eğilimler incelendi. Balıktan maymunlara kadar sekiz farklı omurgalı türü üzerinde yapılan 167 çalışma dikkatlice analiz edildi.

Ardından üç farklı uzun ömür stratejisi karşılaştırıldı: daha az yemek, rapamisin almak ve metformin almak. Araştırma, tüm hayvanlarda yaşam süresini uzatmanın en tutarlı yolunun hala daha az yemek olduğunu, ancak rapamisinin bu yönteme çok yaklaştığını gösterdi. Metformin ise belirgin bir fayda sağlamadı. Daha az yemenin yaşam uzatma etkisi her iki cinsiyette de aynıydı ve diyet planının daha küçük porsiyonlar mı yoksa aralıklı oruç mu olduğu fark etmedi.

Bu sonuçlar, rapamisini yeni anti-aging tedavileri için en heyecan verici adaylardan biri haline getiriyor. Yaşlanma bir hastalık olarak kabul edilmeyebilir, ancak kanserden demansa kadar birçok hastalığın arkasındaki temel risk faktörüdür. Bu altta yatan süreci yavaşlatabilirsek, dünya nüfusu yaşlanırken hem kaliteli yaşam yılları artacak hem de sağlık harcamaları azalacaktır.

Ancak dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar var. Birincisi, çalışmadan çalışmaya önemli farklılıklar olduğu ve hatta bazı araştırmalarda daha az yemenin veya rapamisin almanın yaşam süresini azalttığı görüldü. Ayrıca, kanıtların çoğu genetik olarak bize benzeyen, ancak yine de tam olarak aynı olmayan fareler ve sıçanlardan elde edildi. Son olarak, rapamisinin bağışıklığı ve üremeyi baskılama gibi yan etkileri olabilir. Araştırmacılar şu anda, yan etkiler olmadan avantajları sağlayıp sağlayamayacaklarını görmek için rapamisinin daha düşük dozlarını inceliyor.

İlk işaretler cesaret verici olsa da, henüz tam olarak orada değiliz. Devam eden insan denemelerinde, düşük ve aralıklı dozlarda rapamisin verilen gönüllülerde genel sağlık göstergeleri üzerinde olumlu etkiler görüldü. Metformin için ise insan denemeleri hala sürüyor ve bulguların birkaç yıl içinde çıkması bekleniyor.

Şimdilik kimse daha uzun yaşamak için doktorundan rapamisin reçetesi istememeli. Ancak bu ilaç, gösteriyor ki, tek bir moleküler yol ile etkileşime girmek, daha az yemenin faydalarını taklit etmek için yeterli olabilir. Buradaki zorluk, bu keşfi, yaşam kalitemizden veya ara sıra yiyeceğimiz bir dilim çikolatalı kek zevkinden ödün vermeden, bizi daha uzun süre daha sağlıklı tutacak tedaviler üretmek için kullanmaktır.

Önceki Haber
Tesla'dan Dev Adım: Robotaksi Hizmeti Resmen Başladı!
Sıradaki Haber
Ubuntu'da Intel Ekran Kartı Performansı %20 Artacak! Güvenlik Önlemleri Kaldırılıyor

Benzer Haberler: