Demans riskini daha iyi anlamak, tedavi ve bakımda önemli gelişmelerin önünü açabilir. Yeni bir çalışma, beyin şeklindeki değişimler ile hafıza ve muhakeme gibi bilişsel işlevlerdeki düşüşler arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılara göre, demansa yol açan yıpranmalar, beynin yapısını ve şeklini değiştirebilir. Bu değişimleri gözlemlemek, demansı erken teşhis etmenin nispeten basit bir yolu olabilir.
Kaliforniya Üniversitesi Irvine ve İspanya'daki La Laguna Üniversitesi'nden araştırmacıların yürüttüğü bu çalışma, yaşlandıkça beynimizin doğal olarak küçüldüğü bilgisine dayanıyor.
Beyin yaşlanması üzerine yapılan çalışmaların çoğunun, farklı bölgelerdeki doku kaybına odaklandığını belirten araştırmacılar, buldukları sistemli şekil değişimlerinin, kişinin bilişsel bozukluk belirtileri gösterip göstermediğiyle yakından ilişkili olduğunu vurguluyor.
Ekip, 30 ila 97 yaş arasındaki 2.603 kişinin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) beyin taramasını analiz ederek, zaman içindeki yapısal ve şekil değişimlerini takip etti ve katılımcıların bilişsel test sonuçlarıyla karşılaştırdı.
Araştırmacılar, beyin şeklindeki yaşa bağlı genişleme ve daralmaların tüm bölgelerde eşit olmadığını ve bilişsel gerileme yaşayan kişilerde bu düzensizliğin daha belirgin olma eğiliminde olduğunu tespit etti. Örneğin, beynin arka kısımlarındaki alanların yaşla birlikte küçüldüğü, özellikle muhakeme yeteneği testlerinde düşük puan alan kişilerde bu durumun daha da belirginleştiği görüldü. Bu ilişkilerin daha net ortaya konulması için daha fazla veriye ihtiyaç duyulsa da, bu çalışma bu tür ilişkilerin varlığına işaret ediyor.
Bu bulguların Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklar için de önemli çıkarımları var. Araştırmacılar, entorinal korteks olarak adlandırılan ve kritik bir hafıza merkezi olan bölgenin, yaşa bağlı şekil değişimleri nedeniyle baskı altına girebileceğini öne sürüyor. Bu bölge aynı zamanda Alzheimer ile ilişkilendirilen toksik proteinlerin kümelenmeye başladığı yer olarak biliniyor.
Araştırmacılar, yaşlanan beynin bu hassas bölgeyi sert bir sınıra doğru sıkıştıracak şekilde evriliyor olmasının, hasarın yerleşmesi için mükemmel bir fırtına yaratabileceğini düşünüyor. Bu süreci anlamak, Alzheimer hastalığının mekanizmalarını ve erken teşhis olasılığını düşünmek için yepyeni bir yol sunuyor.
Araştırmanın ilerlemesi için daha fazla beyin taraması ve daha hassas ölçümler gerekecek. Ekip, bazı beyin alanlarının yaşla neden genişleyebileceğini ve bunun bilişle nasıl ilişkili olduğunu keşfetmeye istekli.
Sonuç olarak, beyin hacminin yanı sıra beyin şeklinin de yaşlanma ve sağlıkta önemli olduğu, farklı bölgelerin bir araya gelerek zihinlerimizi keskin ve aktif tuttuğu kanıtlanıyor. Bilim insanları, beyin geometrisinin hastalıkları nasıl şekillendirdiğini anlamaya yeni başladıklarını ancak cevapların beynin kendi şeklinde gizli olabileceğini belirtiyor.
Bu araştırma, Nature Communications dergisinde yayınlandı.