Hepimiz 'zoning out' olarak bilinen, dikkatinin dağıldığı ve düşüncelere daldığı anları tanırız, özellikle de uykusuz kaldığımız zamanlarda. Yeni bir çalışma, bu kısa süreli dikkat kaymalarının, beynimizin uyurken rutin olarak gerçekleştirdiği bakım işlemlerini telafi etme çabası olabileceğini öne sürüyor.
Bu araştırma, beyin ölçümlerini hem elektroensefalografi (EEG) başlıkları hem de fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) tarayıcıları kullanarak gerçekleştirdi. Çalışma sırasında, 'dikkat yetersizliği' olarak adlandırılan bu durumlar, beyinden dışarı doğru akan bir miktar beyin-omurilik sıvısı (BOS) ile birlikte gözlemlendi. Birkaç saniye sonra bu sıvı tekrar beyne geri döndü.
Bu akış desenleri, genellikle derin uyku sırasında gerçekleşen BOS dalgalanmalarıyla benzerlik gösterdi. Bilim insanlarının bu geceki sıvı akışının, gün boyunca biriken atık ürünleri temizlemeye yardımcı olduğu düşünülüyor.
Bir araştırmacı, uyku alınmadığında BOS dalgalarının uyanıklık anlarına sızabildiğini, normalde bu durumun gözlemlenmediğini belirtiyor. Ancak bu durumun, sıvı akışı sırasında dikkatte bir ödünleşme yarattığı, yani odaklanmanın geçici olarak kaybolduğu ifade ediliyor.
Çalışmaya katılanlar iki farklı durumda test edildi: bir gece boyunca dinlendirici bir uyku çektikten sonra ve tamamen uykusuz bir gece geçirdikten sonra. Beklendiği gibi, uykusuz geçen gecenin ardından bilişsel performansın genel olarak daha düşük olduğu görüldü.
Tam bir uyku sonrasında da zaman zaman dikkatin dağıldığı gözlemlense de, katılımcıların gece boyunca uyanık kaldığı durumlarda bu durumun çok daha sık yaşandığı belirlendi. Bu, beynin adeta kısa süreli mikrosleep durumlarına girerek bazı bilişsel işlevleri yeniden kazanmaya çalıştığı ve bunun geçici bir odaklanma kaybına mal olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Bu durumun, beynin uykuya ne kadar ihtiyacı olduğuyla ilgili olduğu ve bu nedenle kognitif fonksiyonları onarmak için uyku benzeri bir duruma girmeye çalıştığı düşünülüyor. Beynin sıvı sistemi, yüksek dikkat ve yüksek akış durumları arasında gidip gelerek fonksiyonları restore etmeye çalışıyor.
Uykunun sağlığımız ve refahımız için ne kadar hayati olduğunu biliyoruz. Yetersiz uyku, hastalık riskimizi artırır, beynin belirli bölgelerinde işlev bozukluklarına neden olur ve dünyaya bakış açımızı değiştirir. Bu çalışma, beynin kaçırılan uykuyu telafi etmeye çalıştığı yollardan bazılarını ortaya koyuyor.
Dikkatin dağıldığı bu anlarda, BOS akışının yanı sıra nefes alıp verme ve kalp atış hızının yavaşladığı, göz bebeklerinin küçüldüğü de gözlemlendi. Araştırmacılar bu bulguları henüz detaylı incelememiş olsalar da, bu durumun genel vücudu etkileyebileceğini ve muhtemelen tek bir kontrol sistemi tarafından yönetildiğini varsayıyorlar.
Bu sonuçlar, beynin en yüksek düzeydeki işlevlerini - dikkatimiz, dünyayı algılama ve tepki verme yeteneğimiz - ve beynin temel fizyolojik süreçlerini - sıvı dinamikleri, beyin genelindeki kan akışı ve kan damarlarının daralması - yöneten birleşik bir devrenin varlığına işaret ediyor.
Bu araştırma, Nature Neuroscience dergisinde yayımlandı.