Hepimiz kötü bir uykudan sonra dikkatimizi toplamakta zorlandığımız anları biliriz. Yeni bir araştırma, bu durumun beyinde nasıl gerçekleştiğini gözler önüne seriyor.
Yoğun bir çalışma gününün ardından zihninizin dağıldığını hissettiğinizde, beyin omurilik sıvısı (BOS) adı verilen ve beyni saran bir sıvıyı dışarı atıyor. Bu sıvı, beynin atık temizleme sisteminin bir parçasıdır. Araştırmanın sonuçlarına göre, zihniniz tekrar toplandığında bu sıvı beyne geri akıyor.
Bu yorgunluk kaynaklı dikkat kayıplarının aynı zamanda kan akışı ve göz bebeklerinde büyük değişikliklerle birlikte yaşandığı da çalışmada belirtiliyor. Daha önce bu fizyolojik tepkilerin yorgunluktan kaynaklanan zihinsel boşalma sırasında birlikte çalıştığı bilinmiyordu.
Araştırmacılar, bu durumun nedenini anlamak için 19 ila 40 yaşları arasındaki 26 sağlıklı gönüllü üzerinde deneyler yaptı. Katılımcılar, dinlenmiş ve uykusuz olmak üzere iki farklı durumda testlere tabi tutuldu. Deneyler sırasında beyin dalgalarını kaydetmek için elektroensefalografi (EEG) cihazları kullanılırken, beyindeki kan ve BOS akışını izlemek için fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (fMRI) taramaları yapıldı. Ayrıca, katılımcıların göz bebeklerinin boyutları da takip edildi.
Katılımcılar, görsel ve işitsel dikkatlerini test eden görevleri yerine getirdiler. Beklendiği gibi, yorgun olduklarında uyaranları fark etmeleri daha uzun sürdü ve uyaranları daha sık kaçırdılar. Ancak araştırmacılar, uykusuz bireylerde, genellikle uykunun belirli evrelerinde gözlemlenen yavaş beyin dalgalarıyla birlikte devasa BOS akışları gördüler.
Bu bulgular, beynin yorgunken uyku benzeri bir duruma geçtiğini ve dikkat kayıplarının bu süreçlerin başlangıcını işaret ettiğini düşündürüyor. Bu durum, beynin temel bir fizyolojik mekanizmasıyla, yani sıvı hareketleriyle, dikkat verme yeteneğimizin aslında sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, kan akışındaki bu büyük değişimlerin altında yatan işlevsel nedenin henüz net olmadığını belirtiyor. Gelecekteki çalışmalar, bu örüntülerin beynin toksik metabolik atıklarının temizlenmesini nasıl etkilediğini inceleyebilir.
Araştırmaya dahil olmayan uzmanlar, bu çalışmanın fizyoloji açısından etkileyici olduğunu ve otonom sinir sisteminin bu sinyalleri yönlendirdiğini düşünüyor. Ancak bu durumun, genellikle sadece birkaç saat uyku kaçıran insanlara kıyasla 24 saatlik yoğun uyku yoksunluğuna maruz kalan katılımcılarda gözlemlendiğini de ekliyorlar.
Bu tür beyin değişikliklerinin uyku sorunları yaşayan kişilerde incelenmesinin, yeni tedavi hedeflerine işaret edebileceği de belirtiliyor.