Otomotiv dünyasında teknolojiye ayak uydurma yarışı hız kesmeden devam ediyor. Tesla'nın elektrikli araç devrimi ve büyük dokunmatik ekranların otomobillere entegrasyonu, geleneksel üreticileri harekete geçirmişti. Ancak son dönemde Çinli otomobil üreticilerinin yükselişi, özellikle lüks segmentte Bentley gibi köklü markalar için yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
Bentley Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Dr. Frank-Steffen Walliser, "Çinli üreticiler gerçekten rekabetçi mi?" sorusunu muhatap alarak bu durumu değerlendiriyor. Ona göre lüks segmentte bir otomobilin sadece teknolojiye sahip olması yeterli değil. Gerçek lüks, nesillerdir aktarılan bir miras, ustalık gerektiren el işçiliği, güçlü bir marka hikayesi ve bu unsurların birleşimiyle oluşuyor. Walliser, "Dürüst olmak gerekirse, lüks segmentte sadece teknoloji yeterli değil. Almanya, İtalya ve İngiltere bu geleneğe sahip. Mirasınız olmalı, arkasındaki el işçiliği, hikaye anlatıcılığı ve bunların tamamı bir araya gelerek gerçek bir marka oluşturur." ifadelerini kullanıyor.
Ancak Çinli markaların teknoloji ve üretimdeki inanılmaz hızlı ilerlemeleri, Bentley, Rolls-Royce ve Maybach gibi 100 yıllık markaların bu mirasa ne kadar güvenebileceğini sorgulatıyor. Çinli üreticiler, hem kendi iç pazarlarında hem de Avrupa'da elektrikli araçlar satıyorlar. Pazar araştırması şirketi Telemetry'nin Başkan Yardımcısı Sam Abuelsamid'e göre, Çinli tüketiciler artık fiyat farkı olmaksızın yerli alternatiflere yöneliyor. Avrupalı markaların tek istisnası, exclusivity (seçkinlik) sunmaları. Abuelsamid, "Bentley veya Rolls-Royce'u diğerlerinden ayıran en önemli özellik, araçların el yapımı ve genellikle özel üretim olmasıdır." diye belirtiyor.
Bu Rekabete Nasıl Karşı Konulur?
Çinli tüketicilerin değişen zevkleri karşısında Avrupa'nın seçkinlik anlayışı ne kadar yeterli olacak? Abuelsamid, "Müşterilerin çoğu özel üretim versiyonları tercih etmiyor. Çinli markaların sunduğu ürünleri objektif olarak karşılaştırdığımızda, Porsche gibi daha hacimli markalar arasında bile Avrupalı markalar için geçerli bir neden bulmak giderek zorlaşıyor." diyor.
Çinli üreticiler, otomotivin her segmentini etkileyen dijital yenilikleri benimseme konusunda oldukça hızlılar. Abuelsamid, "Diğer segmentlerde olduğu gibi, Çinli OEM'ler yazılım, özellikle bilgi-eğlence sistemleri konusunda herkesten daha hızlı hareket ediyor. Büyük ekranlar, yerel yazılımlar ve yüksek bağlantı özelliklerinin yanı sıra sürüş destek ve otomasyon sistemlerinde de iddialılar. Bu araçlar, Tesla'nın Otopilot navigasyonuna benzer şekilde LiDAR, radar, kameralar ve noktasal sürüş desteği ile donatılıyor." şeklinde açıklıyor. Bu özellik yağmuru, Avrupalı lüks otomobil üreticilerini diken üstünde tutuyor.
Çin'deki Hongqi markası, Bentley'e doğrudan rakip olabilecek bazı modeller sunarken, BYD Yangwang U8 SUV gibi markalar da el işçiliği konusunda Bentley kadar iddialı olmasa da benzer seviyelere ulaşma potansiyeline sahip. Huawei ve JA ortaklığından doğan Maextro S800 gibi premium araçlar, 16 derecelik yengeç yürüyüşü, seviye 3 otonom sürüş ve sadece 10.5 dakikada %10'dan %80'e şarj olma gibi özelliklerle dikkat çekiyor.
Bentley CEO'su Walliser, bu gelişmelerin beklentileri artırdığını vurguluyor: "İnsanlar, 'Eğer 50.000 dolarlık arabamda kendi kendine park etme özelliği varsa, neden 250.000 dolarlık arabamda olmasın?' diyor. Bu gerçek bir rekabet ve beklentileri yükseltiyor."
EXP 15: Geleceğe Dair İpuçları
Bentley'nin son konsept modeli EXP 15, müşterilerin talep ettiği öngörüsel unsurlara işaret ediyor. Dönen bir gösterge paneli, aydınlatmalı formlar ve yüksek kaliteli malzemelerin birleşimiyle tasarlanan EXP 15, Bentley'nin gelecekteki vizyonunu yansıtıyor. Walliser, "Kendi kendine sürüş yetenekleri konusunda düşünmeye devam etmeliyiz. Piyasada ilk olmak zorunda değiliz. Ancak ne zaman sunacağımızı planlamalıyız. Bu, bilgi-eğlence sistemleri, uygulama bağlantıları ve otomobildeki yaşamı kolaylaştıran her şey için de geçerli." diyor.
Bentley Yönetim Kurulu üyesi ve Ar-Ge Başkanı Dr. Matthias Rabe, Bentley için doğru teknoloji yaklaşımının, otomobilin bir tür "sanal uşak" gibi hizmet etmesi olduğunu düşünüyor. Rabe, "Müşteri eve geldiğinde aracın kendi kendine park etmesi, şarj olması ve hatta temizlenmesi gibi özellikleri görmek isterdim." ifadelerini kullanıyor.
Monterey Car Week'te sergilenen EXP 15, otomobilin ruhani ilham kaynağı olan 1930 model üç koltuklu Bentley Speed Six Gurney Nutting Sportsman coupe'nin de yer aldığı bir alanda tanıtıldı. Lüks ve detaylara verilen önem, bu özel otomobilin milyon dolarlık değerini yansıtıyor.
Bentley, dokunmatik ekranlar ve dijital kokpitlere aşırı yönelmek yerine dikkatli ve kontrollü bir yaklaşım sergiliyor. Ancak bu değişimleri göz ardı etmesi mümkün değil. Mevcut modellerinin Audi'nin kullanıcı arayüzü kurulumlarından faydalanması da bu durumu destekliyor.
Bentley'nin yeni nesil otomobillerinin başarısı, müşterilerinin ne istediğine dair yakın takibe ve sunulan özelliklerin gerçekten değer yaratanlara indirgenmesine bağlı olacak. Modern otomobil alıcıları için dahi, aracın gelişmiş sistemlerindeki tüm ayarları takip etmek oldukça karmaşık hale geldi.
Walliser, "Otomobillerde insanların farkında olması gereken binlerce fonksiyon var. Gerçek şu ki, böyle bir araç teslim edildiğinde insanlar ne yapacağını şaşırıyorlar. Sadece oturdukları koltuğun rengine bakıyorlar." diyor. Bentley müşterilerinin alışveriş biçimleri de değişiyor; fiziksel etkileşimlerden dijital yapılandırma araçları gibi çevrimiçi yöntemlere kayıyor.
Walliser, "Bir otomobil yapılandırıcısı kolay görünse de, fabrika ile bağlantılı olması ve renk/malzeme seçeneklerini içermesi nedeniyle son derece karmaşıktır. Bunlar işi yönlendiriyor, çünkü ikinci el değerini korursanız, bir sonraki nesil araca geçiş yapmak kolaylaşır." şeklinde ekliyor.
Yolumuz Nereye Gidiyor?
Bentley'nin 2026'daki elektrikli araç lansmanı, markanın tamamen elektrikli ilk seri üretim otomobili olacak. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki elektrikli araç politikalarındaki değişikliklere rağmen Bentley, hibrit Flying Spur ve Continental GT modellerinin ardından çok yönlü elektrifikasyon planlarına bağlı kalacağını belirtiyor. Walliser, Bentley'nin hem Çin'de hem de küresel pazarlarda Çinli rakiplerinden daha iyi performans gösterebileceğine inanıyor ve bu yolda tarihine, düşük adetlerde üretim ve yüksek arzuya dayalı değerini koruma çabalarına güveniyor.
Walliser, Çin'deki elektrikli araç benimsenmesinin tamamen düz bir çizgide ilerlemediğini belirtiyor. Çin'deki araçların yarısı elektrikli güç aktarma organlarına sahip olsa da, bunların yalnızca %25'i tamamen elektrikli. Geri kalanlar ise plug-in hibrit ve menzil artırıcılar. "Çin'deki kabul oranı, en azından Avrupa veya İngiltere'den farklı değil." diyor.
Elektrikli araç seçenekleri genişledikçe ve düzenlemeler değiştikçe, bu ivmenin ne zaman hızlanacağını veya yavaşlayacağını tahmin etmek zor. "Çin, Avrupa'dan daha hızlı olacak, Avrupa da ABD'den daha hızlı olacak, ancak bu tahmini bilmiyoruz. Benim için bu, risk dengesiyle ilgili; sadece bir yöne gidemeyiz." şeklinde konuşuyor.
Pebble Beach'teki klasik otomobil koleksiyonlarına duyulan saygıya rağmen, otomotiv pazarının tüm segmentlerinde olduğu gibi üst düzeyde de bir yarış söz konusu. "Şimdi pazara üç, dört, beş yıl sonra çıkacak otomobiller için kararlar alıyoruz. Bu kararları aldığınızda, bunun önümüzdeki 10, hatta 15 yıl üzerinde bir etkisi oluyor. Kendinize soruyorsunuz: 'Doğru kararı veriyor muyuz?'"
Bu geleceğin büyük bir kısmı otomobil üreticilerinin kontrolü dışında. ABD pazarı için Çin rekabeti henüz fiili bir durum değil ve ABD politikalarındaki değişimler nedeniyle elektrikli araç benimsenmesi darbe almış durumda.
Walliser, "Bu düzenlemeler tarafından yönlendiriliyor. Müşteri talebi tarafından değil. Zamanla ortaya çıkıyor ve insanlar elektrikli otomobillerin faydalarını da görüyorlar, ancak bu geçiş başlangıçta söylendiğinden çok daha uzun sürecek. Bu beş yıllık bir proje değil, 25 yıllık bir proje." diyor. 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip Bentley için bu, uzun vadeli bir oyun.
