Mart ayının fırtınalı bir Pazartesi günü, 1827'de, Alman besteci Ludwig van Beethoven uzun bir hastalık sürecinin ardından hayata gözlerini yumdu. Geçtiğimiz Noel'den beri yatağa düşen Beethoven, sarılık hastalığıyla mücadele ediyor, uzuvları ve karnı şişmiş, her nefes alışı ise sancılıydı. Dostları sanatçının eşyalarını toplarken, Beethoven'ın çeyrek asır önce yazdığı ve kardeşlerine, hastalığının detaylarını kamuoyu ile paylaşmaları yönünde vasiyetini içeren bir belge buldular.
Dünya tarihinin en büyük müzisyenlerinden birinin 40'lı yaşlarının ortasında işitme kaybı yaşadığı artık bir sır değil. Beethoven, sadece kişisel değil, aynı zamanda tıbbi bir perspektiften de anlaşılmasını dilediği trajik bir ironiyle karşı karşıyaydı. Besteci, doktorundan neredeyse yirmi yıl daha uzun yaşayacaktı. Ancak Beethoven'ın ölümünden yaklaşık iki yüzyıl sonra, araştırmacılar sanatçının saç tellerinin analiziyle, onun hayal bile edemeyeceği şekillerde vasiyetini yerine getirmek için harekete geçtiler.
Almanya'daki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü'nden biyokimyacı Johannes Krause, 2023'te açıklanan sonuçlarla ilgili yaptığı basın açıklamasında, "Temel amacımız, Beethoven'ın ünlü ilerleyici işitme kaybı da dahil olmak üzere sağlık sorunlarını aydınlatmaktı. Bu kayıp, 20'li yaşlarının ortalarında başlamış ve 1818'e gelindiğinde işitme yetisini tamamen kaybetmesine yol açmıştı." ifadelerini kullandı. Bu işitme kaybının temel nedeninin, o dönemde kişisel doktoru bile tarafından bilinmediği belirtildi. 20'li yaşlarda başlayan kulak çınlaması, zamanla yüksek sese karşı azalmış bir tolerans ve sonuç olarak yüksek frekanslardaki sesleri duyamamaya yol açarak sanatçının icracı kariyerini sona erdirdi. Bir müzisyen için bundan daha ironik bir durum olamazdı. Beethoven, kardeşlerine yazdığı bir mektupta, "umutsuzca hastalandığını" ve hatta intiharı bile düşündüğünü itiraf ediyordu.
Sanatçının yetişkinlik hayatında sadece işitme kaybıyla değil, aynı zamanda şiddetli karın ağrıları ve kronik ishal ataklarıyla da mücadele ettiği biliniyor. Ölümünden altı yıl önce karaciğer hastalığına dair ilk belirtiler ortaya çıkmaya başladı ve bu hastalığın, 56 yaşında ölümüne neden olan faktörlerden biri olduğu düşünülüyor. 2007 yılında Beethoven'a ait olduğu düşünülen bir saç tutamının adli incelemesi, kurşun zehirlenmesinin ölümünü hızlandırmış olabileceği, hatta ölümüne neden olan semptomların temelinde yatıyor olabileceği teorisini ortaya atmıştı. Dönemin kurşun kaplı kaplar kullanma kültürü ve kurşun içeren tıbbi tedaviler göz önüne alındığında bu şaşırtıcı bir sonuç değildi.
Ancak Mart 2023'te yayımlanan son çalışma bu teoriyi çürütüyor. Çalışma, Beethoven'a ait olduğu düşünülen saç tutamının aslında sanatçıya ait olmadığını, tesadüfen başka bir kadına ait olduğunu ortaya koydu. Daha da önemlisi, sanatçıya ait olduğu çok daha yüksek olasılıkla doğrulanan birkaç saç örneğinin incelenmesi, ölümünün muhtemelen alkol tüketimi ve karaciğer hastalığı için çok sayıda risk faktörüyle ağırlaşan hepatit B enfeksiyonundan kaynaklandığını gösteriyor.
Peki ya diğer rahatsızlıkları? Krause, "Beethoven'ın sağırlığının veya gastrointestinal sorunlarının kesin bir nedenini bulamadık" diyerek, ünlü klasik bestecinin yaşamı ve ölümü hakkında daha fazla soruyla baş başa kaldığımızı belirtti. Hepatit B'yi nereden kaptığı, bir kadın saçının yüzyıllardır Beethoven'a ait olarak nasıl kabul edildiği ve bağırsak ağrılarının ve işitme kaybının ardında yatan sebep neydi gibi sorular yanıtsız kaldı. Ekibin, Beethoven'ın işitme kaybının anlaşılması yönündeki arzusundan ilham alması göz önüne alındığında, bu sonuçlar talihsiz bir gelişmeydi. Ancak genlerinde daha sürprizli bir bulgu daha vardı.
Saç örneklerindeki Y kromozomunun, Beethoven'ın baba soyundan gelen modern akrabalarınınkilerle karşılaştırılması bir uyumsuzluk gösterdi. Bu durum, bestecinin doğumundan önceki nesillerde babalık dışı cinsel ilişki yaşandığına işaret ediyor. Cambridge Üniversitesi'nden biyolojik antropolog Tristan Begg, "Bu bulgu, 1572'de Belçika'nın Kampenhout kentinde Hendrik van Beethoven'ın döllenmesi ile 1770'te Almanya'nın Bonn kentinde Ludwig van Beethoven'ın döllenmesi arasında, yedi nesil boyunca baba soyunda aile dışı bir ebeveynlik olayı yaşandığını gösteriyor" açıklamasını yaptı. Sanatçının 1827'deki o fırtınalı Pazartesi gecesinin ardından dostları ve yakınlarının saçlarından kesip sakladığı sırların, bir gün genlerine işlenebileceği düşüncesi, genç Beethoven'ın başına gelecekleri tahmin etmesinden çok daha fazlası olabilir.