Ara

Bakır Tüketimi Yaşlılarda Beyin Fonksiyonlarını İyileştiriyor Olabilir!

Sağlıklı beslenmeden bahsederken aklımıza ilk gelen besin ögesi bakır olmayabilir. Ancak yeni bir araştırma, yaşlı yetişkinlerin beslenmesindeki bakırın bilişsel fonksiyonlarla bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. Bu bulgu, sağlıklı yaşlanma üzerine yapılan araştırmalar için önemli bir gelişme.

Çin'deki Hebei Tıp Üniversitesi'nden bir ekip tarafından gerçekleştirilen çalışma, ABD'de 60 yaş ve üzeri 2.420 yetişkinin beslenme ve sağlık verilerini inceledi. Araştırmacılar, beslenme yoluyla alınan bakır miktarı ile daha iyi bilişsel fonksiyonlar arasında bir ilişki tespit etti.

Farklı ölçümlerde, beslenmesinde daha fazla bakır bulunan katılımcılar, daha az bakır tüketenlere göre anlamlı derecede daha yüksek puanlar aldı. Bununla birlikte, bakır alımının belirli bir eşik noktasının üzerinde daha fazla fayda sağlamadığı da gözlemlendi.

Araştırmacılar, yayımlanan makalelerinde, "Mevcut çalışma, Amerikalı yaşlı yetişkinlerde, özellikle felç geçmişi olanlarda, diyetle alınan bakır alımı ile gelişmiş bilişsel fonksiyon arasında potansiyel bir ilişki olduğunu göstermektedir" ifadelerini kullanıyor. "Doz-yanıt analizi, günde yaklaşık 1,22 miligramlık bir bükülme noktası ile optimal bir bakır alımı seviyesi önerdi. Ancak, bu bulguları doğrulamak için daha ileri uzunlamasına çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır."

Bu durum, çalışmanın bazı önemli sınırlılıklarını da ortaya koyuyor. Katılımcılardan iki kez, son 24 saatte yedikleri her şeyi bildirmeleri istendi ve bilim insanları bu verilerden bakır alımlarını tahmin etti. Bu yöntem, yalnızca zamanın bir anlık görüntüsünü sunuyor ve kişisel raporlamadan kaynaklanabilecek potansiyel yanlılıkları da beraberinde getiriyor.

Daha fazla araştırma için katılımcıların birkaç yıl boyunca takip edilmesi ve bakır alımlarının daha dikkatli ölçülmesi gerekmektedir. Bu nedenle, burada doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurmak mümkün olmasa da, ilişkinin istatistiksel olarak güçlü olması daha fazla araştırmayı haklı çıkarıyor.

Bununla birlikte, bu bulgular bakırın beyin için faydalı olduğuna dair daha önceki çalışmaları da destekliyor. Bakırın beyindeki nöron iletişimi ve enerji üretimine yardımcı olduğunu ve hasara karşı koruduğunu biliyoruz.

Bu bağlamda, çalışmanın sonuçları şaşırtıcı olmasa da, nispeten büyük bir yaşlı grup ve çeşitli bilişsel testler üzerinden bakırın faydalarını ölçmeye yardımcı oluyor ve bakır alımı için bir "ideal nokta" belirliyor.

Araştırmacılar, "Beynin düzgün çalışması için bakır gerekli olsa ve eksiklikler nörolojik bozukluklara yol açabilse de, aşırı bakır toksik olabilir, oksidatif strese ve nörodejenerasyona yol açabilir" şeklinde belirtiyor.

Günde 1,22 mg bakır, bir avuç ceviz veya bir kase mercimek alımına denk geliyor. Bakır, düşündüğünüzden daha fazla gıdada bulunur; bunlar arasında mantarlar, bitter çikolata, buğday kepeği, patates ve istiridye sayılabilir.

Magnezyum, demir, selenyum, çinko ve bakır gibi mikro besinlerin, insanlar yaşlandıkça beyinlerini keskin tutmadaki potansiyel önemine yönelik ilgi giderek artıyor. Bu durum, çalışmaların sağlıklı yaşlanma üzerine zaten keşfettiği bulgulara ek olarak geliyor.

Yediğimiz besinlerin beyin sağlığımızda büyük bir rol oynadığı açık olsa da, beslenme bunun tek faktörü olmaktan uzaktır. Bu tür araştırmalar, yaşlılıkla birlikte gelen beyin sorunlarının önlenmesi ve tedavilerinde iyileştirmelere yol açabilir.

Araştırmacılar, "Küresel yaşlanan nüfusun artmasıyla birlikte, bilişsel bozuklukların görülme sıklığı da artıyor" diye belirtiyor. "Hafif bilişsel bozukluktan Alzheimer hastalığına kadar tüm demans türleri, bilişsel gerileme ile karakterize edilir ve giderek artan bir şekilde önemli bir küresel halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıkmaktadır."

Bu araştırma Scientific Reports dergisinde yayımlandı.

Önceki Haber
Neredeyse 20 Yıllık AMD Radeon Ekran Kartlarına Yenilik: Performans Artışı ve OpenGL Uyumluluğu Geliyor!
Sıradaki Haber
Favori Kablosuz Kulaklığım Neden Çöp Oldu? Şirketlerin Sorumsuzluğu Ortada!

Benzer Haberler: