Ara

Bağırsaklarınızdaki Bakteri Parçacıkları Uykuyu Tetikliyor Olabilir!

Bilim insanları, bağırsaktan beyne göç eden bakteri parçacıklarının uyku döngüsümüzde önemli bir rol oynayabileceğini keşfetti. Vücudumuzdaki en eski ve en temel mikroorganizmaların bizi ne zaman uykuya dalacağımız konusunda yönlendirdiği düşünülüyor.

Bu parçacıklar, sindirim sistemimizdeki bakteri hücre duvarlarından gelen peptidoglikan adlı bir kimyasaldan oluşuyor. Daha önceki hayvan çalışmaları, peptidoglikanın merkezi sinir sistemine sızarak davranışı etkileyebileceğini öne sürmüştü.

Yapılan son araştırmada, fareler üzerinde gerçekleştirilen testlerle peptidoglikan seviyelerinin gün boyunca beyinde değiştiği ve sabahları en düşük seviyede olduğu belirlendi.

Fareler uyku yoksunluğu yaşadığında, beynin farklı bölgelerindeki peptidoglikan karışımının tipik seviyelerden farklılaştığı görüldü. Bu kimyasalla ilgili genlerin aktivitesinde de değişiklikler gözlemlendi.

Tüm bu bulgular, bağırsak bakterilerimiz tarafından salgılanan maddelerin uykuyu etkilediğini ve aynı zamanda uykudan etkilendiğini gösteriyor. Bu alanda hala araştırılması ve netleştirilmesi gereken çok şey olsa da, güçlü bir bağlantı olduğuna dair önemli kanıtlar mevcut.

Araştırmacılar, "İçimizde yaşayan tam bir mikrop topluluğumuz var. Bu mikroplar, memelilerden, kuşlardan veya böceklerden çok daha uzun bir evrimsel geçmişe sahip; milyarlarca yıl daha uzun bir geçmişe sahipler. Uykunun evriminin, bakterilerin aktivite/inaktivite döngüsüyle ve o dönemde bu döngüyü yönlendiren moleküllerin, bugün bilişi yönlendiren moleküllerle ilgili olduğunu düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.

Bu sonuçlar, bağırsak mikrobiyomumuzun iştah, cinsel istek ve diğer motivasyonlarla birlikte uykuyu düzenlemede önemli bir rol oynadığı hipotezini destekliyor.

Bu duruma, hem vücudumuzdaki bireysel mikropların hem de beynin ana kontrol merkezinin bize ne zaman uykuya ihtiyacımız olduğunu ve ne zaman uyanmamız gerektiğini söylemede rolleri olduğu fikrini taşıyan "holobiont uyku durumu" adı veriliyor.

Araştırmacılar, "Bu tek taraflı değil, ikisi de birlikte çalışıyor. Sürekli bir koordinasyonun sonucu olarak ortaya çıkan uyku, hücresel ve dokusal organizasyonun farklı seviyeleri için farklı hızlarda gerçekleşen bir süreç." ifadelerini kullandı.

Bağırsak ve beynin sağlıklı işleyişi sürdürmek için nasıl işbirliği yaptığına dair giderek artan sayıda çalışma yapılıyor. Örneğin, mikrobiyal çeşitlilikteki değişimler uykusuzluk ve nörodejeneratif hastalıklarla ilişkilendiriliyor, bu da vücudun bu kısımları arasındaki karmaşık etkileşimi gösteriyor.

Aynı zamanda, gün ışığına maruz kalma ve sirkadiyen ritimler gibi uyku ve şarj olma dürtümüzü yöneten farklı ve çeşitli faktörleri anlamada da ilerlemeler kaydediliyor.

Araştırmacılar, "Artık dünya, mikropların sadece hastalıklar için değil, sağlık için de ne kadar önemli olduğunu takdir ettiğine göre, mikroplarla nasıl iletişim kurduğumuzu ve mikroplarımızın bizimle nasıl iletişim kurduğunu anlamaya başlamak için çok heyecan verici bir zaman." değerlendirmesini yaptı.

Bu araştırma Frontiers in Neuroscience dergisinde yayımlandı.

Önceki Haber
Apple'ın Yapay Zeka Stratejisi: Yavaş Ama Hesaplı Bir 4D Satranç mı?
Sıradaki Haber
500 Bin Tıbbi Kayıt İncelendi: Virüsler Alzheimer ve Parkinson Riskini Katlıyor!

Benzer Haberler: