Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinde, tarım arazilerinin altında gizlenmiş olağanüstü bir fosil alanı keşfedildi: McGraths Flat. Yaklaşık 11 ila 16 milyon yıl öncesine, pek çok günümüz bitki ve hayvanının evrimleştiği Miyosen dönemine uzanan bu bölgede, bilim insanları dikkat çekici keşiflere imza attı.
Günümüzde toz ve kuraklığın hakim olduğu bu topraklarda, bir zamanlar yemyeşil bir yağmur ormanı gelişiyordu. McGraths Flat'teki fosiller, bu eski ekosistemi şaşırtıcı bir ekolojik ayrıntıyla gözler önüne seriyor.
Bu bölgedeki çarpıcı kırmızı renkli tortul kayalar, demir içeren ince taneli bir mineral olan goetitten oluşuyor. Bu demir içeriği, bitkilerin, böceklerin, örümceklerin, balıkların ve tüylerin olağanüstü bir detayla korunmasını sağlamış.
Yapılan yeni bir araştırma, bu kayaların neden bu kadar ilgi çekici olduğunun başka bir nedenini ortaya koyuyor: Dünya'da iyi korunmuş fosil alanlarının nerede bulunabileceği ve neden bu şekilde olabileceği konusundaki görüşleri temelden sorguluyorlar.
Şeyl ve Kumtaşının Ötesinde
Geleneksel olarak, en iyi korunmuş fosil alanları şeyl, kumtaşı, kireçtaşı veya volkanik külden oluşan kayaçlarda bulunmuştur. Bu alanlarda, organizmalar ince taneli çökeltiler içinde hızla gömülerek, yalnızca sert kısımların değil, yumuşak dokuların da olağanüstü bir şekilde korunmasını sağlamıştır.
Ancak, yalnızca demirden oluşan tortul kayalar, karasal (yerleşik) hayvan ve bitki yaşamının iyi korunmuş kalıntılarını bulmak için en son akla gelecek yerdir. Bunun nedeni, demir açısından zengin tortul kayaların çoğunlukla milyarlarca yıl önce Dünya'nın oksijen içermeyen okyanuslarında oluşan devasa demir yataklarından bilinmesidir.
McGraths Flat'in keşfi bu beklentileri altüst etmiş durumda.
Demirde Hapsolmuş Karasal Yaşam
McGraths Flat, ferricrete adı verilen çok ince taneli, demir açısından zengin bir kayadan oluşuyor. Temelde bu, demirden yapılmış bir çimentodur.
Ferricrete, neredeyse tamamen mikroskobik demir-oksihidroksit mineral parçacıklarından oluşur. Bir hayvan öldüğünde ve çökeltiye gömüldüğünde, bu minik ölçek, demir parçacıklarının her bir hücreyi doldurmasına izin vermiştir. Sonuç mu? Olağanüstü derecede iyi korunmuş yumuşak doku fosilleri.
Deniz yaşamıyla karşılaştırıldığında, karasal yaşamı koruyan fosil alanları nadirdir. Yumuşak dokuları koruyan karasal alanlar ise daha da nadirdir. McGraths Flat fosillerinde yakalanan bu olağanüstü ayrıntı, nadiren bulabildiğimiz geçmiş yaşamdan yeni kesitler ortaya koyuyor. Bu fosiller, balık gözlerindeki bireysel pigment hücreleri, böceklerin ve balıkların iç organları, hatta hassas örümcek kılları ve sinir hücreleri gibi detaylara kadar mükemmel bir şekilde korunmuş durumda.
McGraths Flat Nasıl Oluştu?
Yeni çalışma, bu fosil alanının nasıl oluştuğuna ışık tutuyor ve demirdeki benzer karasal fosil yataklarını bulmak için kritik bir adım sunuyor.
McGraths Flat, Miyosen döneminde sıcak, nemli yağmur ormanı koşulları altında ayrışan bazalttan demirin sızdığı zaman oluşmaya başladı. Asidik yeraltı suyu, çözünmüş demiri yer altına taşıyarak bir nehir sistemine ve terk edilmiş bir nehir yatağında bulunan bir göle ulaştı. Orada demir, ultra ince bir demir-oksihidroksit çökeltisine dönüştü. Bu çökelti, göl tabanındaki ölü organizmaları hızla kaplayarak yumuşak doku yapılarının hücresel düzeyde kopyasını çıkardı.
Yeni Bir Fosil Haritası
McGraths Flat'in nasıl oluştuğunu anlamak, dünya çapında benzer demir açısından zengin fosil alanlarını bulmak için bir yol haritası sağlayabilir. Aranan temel özellikler arasında, eski nehir yataklarının eski demir açısından zengin araziler (örneğin volkanlardan gelen bazaltik kayalar) üzerinden geçtiği alanlarda bulunan çok ince taneli ve ince katmanlı ferricrete bulunması yer alıyor. Ayrıca, eski sıcak ve nemli koşulların yoğun ayrışmayı teşvik ettiği ve çevreleyen jeolojinin, demir-oksihidroksit mineral çökeltilerinin oluşumunu engelleyebilecek önemli kireçtaşı veya kükürt içeren minerallere (pirite gibi) sahip olmadığı alanlar da önemlidir.
McGraths Flat'in kırmızı kayaları, olağanüstü iyi korunmuş fosil alanlarının nasıl oluşabileceğine dair anlayışımızda yepyeni bir bölüm açıyor. Gelecekteki karasal yaşam keşifleri, geleneksel şeyl veya kumtaşı fosil yataklarından değil, ayaklarımızın altında gizlenen pas kırmızısı kayalardan gelebilir.