Avustralya'da finansal düzenleyici kurum AUSTRAC (Avustralya İşlemleri Raporlama ve Analiz Merkezi) tarafından yapılan bir açıklama, ülkedeki kripto para ATM'lerinin ana kullanıcılarının kimler olduğunu ortaya koydu. Kurum, bu ATM'leri en sık kullananların 'dolandırıcılık mağdurları, para katırları (başkasının parayı aklamak için kullanılan kişiler) ve şüpheli suçlular' olduğunu bildirdi.
AUSTRAC'ın Kripto Para Görev Gücü, eyaletlerdeki en büyük kripto ATM işlemlerini takip etti ve bu işlemlerin çoğunun dolandırıcılıkla bağlantılı olduğuna inanıyor. Üzücü olan ise, bu işlemlerin büyük bir kısmının, parayı makinelere yatırmaya zorlanan mağdurlar veya para katırları ile ilgili olması.
AUSTRAC CEO'su, 'Büyük hacimli kripto ATM işlemlerinin muhtemelen yasa dışı olduğundan şüpheleniyorduk, ancak rahatsız edici bir şekilde, emniyet birimlerimiz tarafından incelediğimiz işlemlerin neredeyse tamamının suçlulardan ziyade mağdurları içerdiğini gördük.' açıklamasını yaptı. '70'li yaşlarında bir kadının, aşk ve yatırım dolandırıcılıklarının kurbanı olduktan sonra kripto ATM'lerine 430.000 Avustralya Dolarından (yaklaşık 280.000 ABD Doları) fazla para yatırdığı bir vakayla karşılaştık. Ne yazık ki, bu hayatını değiştiren miktardaki parayı geri kazanma şansı yok.' dedi.
Yetkililer, benzer yaşlarda bir başka mağdurun da 200.000 Avustralya Dolarından (yaklaşık 130.000 ABD Doları) fazla para kaybettiğini tespit etti. Bu kişi, parayı meşru bir ticaret firmasına yatırım olarak yatırdığını sanıyordu, ancak bunun yerine tüm parasını kripto ATM aracılığıyla kaybetti.
Buna benzer dolandırıcılıklar on yıllardır var ve geleneksel finans kurumları müşterilerini korumak için çeşitli önlemler geliştirmiş durumda. Ancak, kripto para birimi nispeten yeni olduğu için, yasa dışı kullanımlarına karşı henüz yeterli koruma mekanizmaları geliştirilemedi. Ayrıca, bu teknolojinin doğasında var olan merkeziyetsizlik, devletlerin kullanımı üzerinde tam kontrol sağlamasını zorlaştırıyor.
Kripto ATM'leri, kullanıcıların nakitlerini kripto paraya dönüştürmesini kolaylaştırıyor. Ancak kullanımının kolay olması ve birçok insanın alışık olduğu banka ATM'lerine benzemesi, teknolojiye uzak kişilerin dolandırılmasını da kolaylaştırıyor; çünkü insanlar genellikle parayı bir banka hesabına yatırdıklarını düşünüyorlar.
Dolandırılan parayı geri almak imkansız olmasa da, son derece zorlu bir süreç. İşlemlerin kolayca takip edilebilmesine rağmen, cüzdanların anonimliği kimin sahibi olduğunu belirlemeyi güçleştiriyor. Ayrıca, mağdurların çalınan parayı geri alabilmek için yasal yollara başvurması gerekiyor ve bir mahkeme paranın iadesine karar verse bile, paranın iade emrini tanıyan bir borsada bulunması gerekiyor.
Bu tür olayların sayısındaki artış ve kripto ATM'lerinin kolay erişilebilirliği, hükümetlerin er ya da geç yanıt vermesi gerektiğini gösteriyor. Avustralya hükümeti, özellikle birçok kişinin çevrimiçi dolandırıcılıklar ve kripto paralar hakkında yeterince bilgili olmaması nedeniyle 'ulusal bir önleme ve eğitim kampanyası' koordinasyonunda olduğunu bildirdi. Bu süreçte, bizlerin bu tür dolandırıcılıklara karşı dikkatli olmamız ve çevremizdekileri, özellikle de kendileri kripto para kullanmıyorken, birinin onlardan kripto ATM'sine herhangi bir miktar para yatırmasını istemesi durumunda dikkatli olmaları konusunda uyarmamız büyük önem taşıyor.