Avrupa Komisyonu, ABD ile kritik ticaret müzakereleri sürerken, Elon Musk'ın sahibi olduğu X (eski adıyla Twitter) platformuna yönelik dijital şeffaflık kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle yürüttüğü soruşturmalardan birini erteledi. Yetkililer, Brüksel'in bu soruşturmayı AB'nin yaz tatiline girmeden sonuçlandırmasının beklendiğini, ancak bu hedefin ıskalanacağını belirtti. Kararın, AB-ABD ticaret müzakerelerinden netlik çıktıktan sonra açıklanması bekleniyor. Bir yetkili, "Her şey birbirine bağlı" ifadesini kullandı.
AB, büyük çevrimiçi platformların kendi sistemlerini daha agresif bir şekilde denetlemesini öngören Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında X'e yönelik birden fazla soruşturma yürütüyor. Bu kurallar, Brüksel ile ABD'li büyük teknoloji şirketleri arasında bir sürtüşme noktası haline geldi. ABD'li şirketler, AB'nin Amerikan firmalarını haksız yere hedef aldığını ve ifade özgürlüğü ilkelerini ihlal ettiğini iddia ediyor.
Geçen yıl Brüksel, X'i aldatıcı tasarım ve veri ile şeffaflığa yetersiz erişim nedeniyle yönetmeliklerini öncelikli olarak ihlal ettiğini tespit etmişti. AB, platformun yıllık küresel gelirinin %6'sına kadar para cezası kesebiliyor, ancak cezaların bu tavanın altında belirlenmesi bekleniyor.
AB ticaret politikasını yürüten Komisyon, ABD Başkanı'nın blok üzerine uygulamakla tehdit ettiği ve başlangıçta %20 olarak açıklanan ancak müzakerelere zaman tanımak için %10'a düşürülen 'karşılıklı gümrük vergileri'nin ardından Nisan ayından bu yana ABD ile bir ticaret anlaşması yapmaya çalışıyor. ABD Başkanı, geçtiğimiz hafta sonu Ağustos ayından itibaren %30 gümrük vergisi uygulayacağını duyurmuştu.
Yetkililer, devam eden müzakereler Transatlantik ticaret anlaşmazlıklarını tırmandırmak istemeyen herkes için ABD ile ilgili tüm kararları siyasi olarak hassas hale getirdiğini ifade etti. ABD Başkanı, bu yıl Elon Musk ile siyasi bir ittifak kurmuş olsa da, AB'nin ABD'li şirketlere uyguladığı cezaları doğrudan eleştirerek bunları "bir tür vergilendirme" olarak nitelendirmiş ve teknoloji şirketlerine kesilen cezaları "denizaşırı gasp" ile karşılaştırmıştı.
ABD'nin baskısına rağmen Komisyon Başkanı, Brüksel'in dijital kurallarını değiştirmeyeceğini açıkça belirtti. Nisan ayında AB, antitröst kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle Apple ve Facebook'un sahibi Meta'ya toplam 700 milyon avro para cezası kesmişti.
Ancak Apple ve Meta soruşturmalarının Dijital Piyasalar Yasası (DMA) kapsamında olması ve X soruşturmasının DSA kapsamında olması farklılık gösteriyor. DSA kapsamında net yasal son tarihler bulunmaması, AB'ye resmi bulgularını ne zaman açıklayacağı konusunda daha fazla siyasi esneklik sağlıyor. AB ayrıca, içerik denetimi kuralları kapsamında Meta ve TikTok'a yönelik de soruşturmalar yürütüyor.
Komisyon, X'e karşı DSA kapsamındaki işlemlerin devam ettiğini belirtirken, mevzuatın uygulanmasının mevcut müzakerelerden bağımsız olduğunu ekledi. Ayrıca, Dijital Hizmetler Yasası ve Dijital Piyasalar Yasası da dahil olmak üzere dijital mevzuatın etkin bir şekilde uygulanmasına tam bağlılığının devam ettiğini vurguladı.
Yeşiller Partisi'nden Avrupa milletvekili Anna Cavazzini, Komisyon'un X'e yönelik soruşturmasına mümkün olan en kısa sürede kararlı bir şekilde devam etmesini beklediğini söyledi. Cavazzini, Komisyon'un ABD ile gümrük vergisi müzakerelerinde AB düzenlemelerinde değişiklik yapmayı kesin bir kırmızı çizgi olarak tutmaya devam etmesi gerektiğini ekledi.
Brüksel'in X'in şeffaflık ihlallerine yönelik soruşturmasının yanı sıra, Musk'ın Almanya'daki aşırı sağcı Almanya için Alternatif partisinden Alice Weidel'i ülkedeki seçimler öncesinde sosyal medya platformunda ağırlamasının ardından şirketin içerik denetimi konusunda da incelemeler yapıyor. Bazı Avrupalı milletvekilleri ve Polonya hükümeti de, Musk'ın Grok sohbet robotunun geçen hafta Yahudi karşıtı söylemler yayması üzerine Komisyon'u bu konuda da soruşturma başlatmaya çağırdı.
X ise, Dijital Hizmetler Yasası'na uyum sağlamak için yaptıkları kapsamlı çalışmalar ve Komisyon'un Yasa'nın kapsamına ilişkin yorumları konusunda Komisyon'un değerlendirmesiyle aynı fikirde olmadıklarını belirtti.