Yüksek performanslı ekran kartları söz konusu olduğunda, garanti süreçleri her zaman pürüzsüz ilerlemeyebilir. Sosyal medya platformunda bir kullanıcı, yeni nesil ekran kartı ROG Astral GeForce RTX 5090 için yaşadığı garanti sürecini paylaştı. Asus'un, kartın PCIe bağlantı noktası yakınındaki mikroskobik bir "yüzey düzensizliği" gerekçesiyle garantiyi reddettiği ve tamir için kartın kendi değerinden daha yüksek bir ücret talep ettiği iddia edildi.
Kullanıcının belirttiğine göre, söz konusu ekran kartında ara sıra yaşanan ekran kararması ve sistem yeniden başlatma sorunları üzerine Asus'a gönderilen kart için firma, gözle görülmeyen ve sadece mikroskobik incelemeyle tespit edilebilen küçük bir çatlağı müşteri kaynaklı hasar olarak değerlendirdi. Bu durum, kartın değerini aşan bir tamir faturasıyla sonuçlandı.
Asus'un ilk olarak 4.661 Kanada Doları (güncel kurla yaklaşık 3.357 ABD Doları) gibi bir tamir ücreti teklif ettiği belirtildi. Bu rakam, piyasada kartın satış fiyatının dahi üzerinde. ROG Astral GeForce RTX 5090'ın normal satış fiyatının 3.299 ABD Doları civarında olduğu düşünülürse, bu teklif kullanıcılar tarafından şaşkınlıkla karşılandı.
Aylarca süren görüşmelerin ardından Asus'tan bir müşteri hizmetleri yöneticisinin, tamir ücretinde %50 indirim teklif ettiği ancak kullanıcının hala daha tatmin edici bir çözüm arayışında olduğu ifade edildi. Kartın yeni bir tanesinin bile bu indirimli fiyata bulunamayacağı, hatta ABD'de Nvidia'nın kendi referans modelinin 1.999 ABD Doları'ndan satışa sunulduğu düşünüldüğünde, bu durum dikkat çekiyor.
Daha önceki dönemlerde de benzer şekilde yüksek performanslı ekran kartlarının PCB'lerinde çatlama sorunları yaşandığına dair örnekler bulunuyor. Özellikle daha güçlü ve ağır hale gelen ekran kartlarının, PCIe bağlantı noktasına getirdiği ek yükün bu tür sorunlara yol açabileceği düşünülüyor. Bu tür sorunların önüne geçmek adına, üreticilerin daha dayanıklı tasarımlar ve destekleyici önlemler geliştirmesi bekleniyor.
Garanti süreçlerinde yaşanan bu tür anlaşmazlıkların hem kullanıcılar hem de üreticiler için zorlayıcı olabileceği belirtilirken, bu spesifik vakanın münferit bir durum olduğu ancak gelecekte benzer olayların yaşanmaması için sektördeki oyuncuların daha dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor.