COVID-19 pandemisinin ilk yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) ölüm oranları, diğer zengin ülkelere kıyasla oldukça yüksekti. Yeni bir analiz, 2020 ve 2021 yıllarında iki milyondan fazla Amerikalının nüfustan 'kaybolduğunu' tahmin ediyor.
'Kaybolan' veya 'fazladan ölen' bu kişiler, ABD'nin diğer yüksek gelirli ülkelerle aynı ölüm oranlarına sahip olması durumunda hayatta olacaklardı. Bu 'fazladan' ölümlerin hepsi doğrudan COVID-19'a bağlı olmasa da, önemli bir kısmı küresel pandeminin zamanlamasıyla ilişkili.
Araştırmacılar, ABD'nin sadece diğer ülkelerin ortalama performansını sergilemesi halinde kurtarılabilecek hayatları, önlenebilecek acı ve travmaları hayal etmenin bile önemli olduğunu belirtiyor.
Bu analiz, karmaşık ve geniş bir konuyu ele alan kapsamlı bir çalışma olsa da, daha önceki araştırmaları destekliyor. Önceki çalışmalar da Amerikalıların diğer zengin ülkelerin sakinlerine kıyasla daha kötü hayatta kalma oranlarına sahip olduğunu göstermişti.
Yeni çalışma, ABD'de 1980 ile 2023 yılları arasında meydana gelen 107 milyondan fazla ölümü, diğer 21 zengin ülkenin ölüm oranlarıyla karşılaştırdı. Belirlenen ülkelerin her birinin 2021 GSYİH'sı kişi başına 24.000 ABD dolarını aşıyordu ve çalışma dönemi boyunca İnsan Ölüm Veritabanı'nda verileri mevcuttu.
Bu 43 yıllık süreçte ABD, emsallerine kıyasla 14,7 milyon fazladan ölüm yaşadı ve 2020'den itibaren belirgin bir artış gözlemlendi.
Ancak, COVID-19 pandemisi başlamadan çok önce bile, veriler ABD'deki sağlık sonuçlarının dünyanın geri kalanına kıyasla giderek kötüleştiğini gösteriyordu.
2020'de yeni bir koronavirüsün yayılması bu farkı daha da açtı.
Araştırmacılar, 2019'da toplam 631.247 'kayıp' Amerikalı olduğunu hesapladı. 2020 ve 2021'de bu sayı yılda bir milyonun üzerine fırladı.
2022'ye gelindiğinde, fazladan ölümler 820.396'ya geriledi, ardından 2023'te 705.331'e düştü. Ancak bu sayılar bile 2019'a kıyasla hala önemli ölçüde yüksek.
Çalışmanın yazarları, ABD'nin diğer ülkelerle aynı beklenen ölüm oranlarını deneyimlemesi durumunda, 2023'teki tüm ölümlerin neredeyse dörtte birinin önlenebileceğini, bunların çoğunun genç insanlar arasında olabileceğini düşünüyorlar.
Uzmanlar, 65 yaş altındaki her iki ABD ölümünden birinin muhtemelen önlenebilir olduğunu belirtiyor.
Bu durumun ele alınamamasının bir ulusal skandal olduğu yönünde görüşler de mevcut.
Bu fazladan ölümler sadece koronavirüsün sonuçlarına bağlı değil, ancak pandemi sorunu kesinlikle şiddetlendirdi. Uzmanlar, 2019'dan 2023'e kadar ölümlerdeki artışın aynı zamanda uzun süredir devam eden uyuşturucu aşımı, silahlı şiddet, trafik kazaları ve önlenebilir kardiyometabolik ölümlerdeki krizlerden kaynaklandığını da vurguluyor.
2023'te yapılan önceki bir çalışmada, araştırmacılar küresel verileri kullanarak ABD'nin zengin emsallerine kıyasla her yaş grubunda fazladan ölümler yaşadığını göstermişti.
Örneğin, ABD'nin Japonya'nın daha düşük ölüm oranlarına ulaşabilmesi durumunda, 2023 çalışması 880.000'den fazla ölümün önlenebileceğini öne sürüyordu. Bu, kalp hastalığı, diyabet ve kasıtsız yaralanmalardan kaynaklanan tüm ölümlerin ortadan kaldırılmasına eşdeğer bir sayı.
Araştırmacılar, diğer ülkelerin evrensel sağlık hizmetlerine, güçlü sosyal güvenlik ağlarına ve kanıta dayalı halk sağlığı politikalarına yatırım yapmanın daha uzun, daha sağlıklı yaşamlara yol açtığını gösterdiğini belirtiyor.
Bu ölümlerin bireysel seçimlerden ziyade, politika ihmali ve derin köklü sosyal ve sağlık sistemi başarısızlıklarını yansıttığı ifade ediliyor. COVID-19 pandemisinin, sağlık hizmetlerine erişimdeki boşluklar ve sosyal destekler gibi yapısal zayıflıkları ortaya çıkardığı ve pandeminin akut aşaması sona erdikten sonra bile erken ölümleri körüklemeye devam ettiği vurgulanıyor.
Bu araştırma mektubu prestijli bir bilimsel dergide yayımlandı.