Milyonlarca Amerikalının protestolarına rağmen, Kamu Yayıncılığı Kurumu (CPB) operasyonlarını sonlandırma kararı aldı. Beyaz Saray'ın kamu yayıncılığını "kâr amacı gütmeyen bir dolandırıcılık" olarak nitelendirmesi ve Senato'nun bütçesini tamamen iptal etmesi bu kararın ana nedenleri arasında gösteriliyor.
Senato'nun aldığı karar, CPB'ye gelecek mali yıllar için ayrılan 1.1 milyar dolarlık bütçeyi geri çekti. CPB yaptığı açıklamada, bu kesintilerin "50 yılı aşkın bir süredir ilk kez CPB için fon dışı bırakıldığını" belirtti. CPB başkanı ve CEO'su, kurumun kapanmaya hazırlanmak dışında bir seçeneği kalmadığını ifade etti.
Başkan ve CEO, Kongre'yi kamu yayıncılığı için federal fonların korunması konusunda uyaran milyonlarca Amerikalının çabalarına rağmen, operasyonları kapatma zorunluluğuyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Ayrıca, vatandaşların bu kesintilere karşı NPR ve PBS istasyonlarına bağış yapma yönünde çaba gösterdiği ancak bu bağışların, CPB'nin kaybettiği fonları karşılamaya yetmediği belirtildi.
CPB'nin kapanma adımları atarken, personelinin büyük çoğunluğunun 30 Eylül 2025 mali yılının sonunda görevlerinden ayrılması bekleniyor. Ardından, Ocak 2026'ya kadar operasyonların sorumlu ve düzenli bir şekilde kapatılmasını sağlamak üzere "küçük bir geçiş ekibi" görev yapacak. Bu ekip, uyumluluk, son dağıtımlar ve müzik hakları ile telif haklarının devamlılığını sağlamak gibi uzun vadeli mali yükümlülüklerin çözümüne odaklanacak.
CPB, bu geçiş sürecinde ortaklarını şeffaflık ve özenle desteklemeye devam etme taahhüdünü yineledi.
NPR, CPB'nin Kaybını Kınıyor
NPR başkanı ve CEO'su, CPB'nin kaybı üzerine yaptığı açıklamada, kurumun yerel istasyonlar için hayati bir fon kaynağı, eğitim ve kültür programlarının destekçisi ve bağımsız gazeteciliğin savunucusu olduğunu vurguladı. Bu kapanışın sadece mevcut dönemde değil, ülkedeki her kamu yayıncılığı kuruluşu ve kamu yayıncılığına güvenen her topluluk üzerinde "dalga etkisi" yaratacağı uyarısında bulundu.
NPR CEO'su, CPB çalışanlarına uzun yıllardır kamu yayıncılığına verdikleri hizmetlerden dolayı minnettar olduklarını dile getirdi.
Ayrıca, mevcut yönetimin CPB direktörlerine yönelik davaları ve medyada anti-muhafazakar eğilimleri ortadan kaldırmaya yönelik daha geniş kampanyanın bir parçası olduğu belirtildi. Eleştirmenler, bu tür adımların haber kaynaklarının sansürlenmesini ve muhalif seslerin susturulmasını kolaylaştırabileceğinden endişe ediyor. Yerel haberlere erişimin giderek azalmasıyla birlikte bu tür mücadelelerin demokrasi üzerinde "sinsi bir etki" yarattığı vurgulanıyor.
Yerel istasyonları destekleyerek kamuoyunu bilgilendirme sözü veren NPR CEO'su, CPB'nin kapanışının aynı zamanda 60 yıldır ABD'de medyayı kamu hizmeti olarak şekillendiren büyük bir kurumun, bilgi ve uzmanlığın kaybı anlamına geldiğini belirtti.
NPR'nin misyonunu sürdürmekte kararlı olduğunu ifade eden CEO, krizle mücadelede yerel olarak sahip olunan, kar amacı gütmeyen kamu radyo istasyonlarını ve yerel gazeteciliği desteklemeye devam edeceklerini, kamu yayıncılığının evrensel hizmet vaadini sürdürmeye ve bağımsız gazeteciliğin en yüksek standartlarını korumaya çalıştıklarını söyledi.
CPB başkanı, CPB'nin misyonunu yaşatmaya yardımcı olan ortaklarına teşekkür etti.
Başkan, kamu medyasının Amerikan yaşamında en güvenilir kurumlardan biri olduğunu, ülkenin her köşesine eğitim fırsatları, acil durum uyarıları, medeni tartışmalar ve kültürel bağlantılar sunduğunu belirtti. Ortaklara gösterdikleri dayanıklılık, liderlik ve Amerikan halkına hizmet etme konusundaki sarsılmaz bağlılıkları için minnettar olduklarını sözlerine ekledi.
