Yapılan yeni bir araştırmaya göre, genetik aktivitenin günlük ritmi, hücrelerin sağlık durumlarına bağlı olarak türden türe değişiklik gösteriyor. Bu durum, Alzheimer hastalığı ile beynimizin işleyiş düzeni arasındaki ilişkiye dair önemli bilgiler sunuyor.
Sirkadiyen ritim olarak bilinen bu döngü, ne zaman yatıp kalkacağımızı belirlemenin yanı sıra, 24 saatlik döngü boyunca bir dizi iç biyolojik süreci güvenilir bir şekilde zamanında çalışır halde tutuyor.
Bozuk uyku düzenlerinin Alzheimer ile ilişkilendirildiği daha önce biliniyordu. Bu nedenle, Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden bir ekibin liderliğindeki araştırmacılar, hastalığın risk faktörleriyle ilişkili genlerin sirkadiyen ritimlerini daha yakından incelediler.
Alzheimer benzeri duruma sahip farelerin beyinleri ile sağlıklı farelerin beyinleri farklı yaşlarda karşılaştırıldı. Bu incelemede, nöronlara yardımcı olan astrositler ve mikroglia adı verilen bağışıklık hücreleri olmak üzere iki spesifik hücredeki anahtar genlerin ifade seviyeleri ölçüldü. Elde edilen sonuçlar daha sonra insan dokularında da doğrulandı.
Araştırmacılar, Alzheimer hastalığı riskiyle ilişkilendirilen 82 genin yaklaşık yarısının sirkadiyen ritim tarafından kontrol edildiğini tespit etti. Bu durum, Alzheimer genlerinin birçoğunun sirkadiyen ritim tarafından düzenlendiğini bilmenin, genleri manipüle ederek hastalığın ilerlemesini önleyebilecek terapötik tedaviler bulma fırsatı sunduğunu gösteriyor.
Başka bir deyişle, hücrelerimizin davranışlarını yöneten iç saatler, Alzheimer patolojisiyle ilişkili genler üzerinde, beynin normal işleyişini ve özellikle toksik atıkları temizleme yeteneğini potansiyel olarak engelleyebilecek şekillerde güçlü bir etkiye sahip.
Alzheimer fareleri, hastalıkla birlikte gelişen amiloid-beta protein plaklarını geliştirmek üzere genetik olarak tasarlanmıştı. Plakların ritmi bozup bozmadığı veya bozuk bir döngünün plak oluşumunu tetikleyip tetiklemediği henüz net değil, ancak araştırmacılar değişen sirkadiyen saatlerin endişe kaynağı olabileceğini düşünüyor.
Bu bulgu, vücudumuzun günlük programlarını bozan Alzheimer ile ilgili bilinenlerle tutarlı. Hatta öğleden sonra veya akşamüstü artan kafa karışıklığı için 'sundowning' gibi bir terim bile bulunuyor.
Araştırmacılar yayınladıkları makalede, gen ifadesindeki sirkadiyen ritimlerin hücreye ve bağlama göre değiştiğini ve sağlıklı, Alzheimer hastalığı ve yaşlanmadaki glial fonksiyonlara dair önemli bilgiler sağladığını belirtiyor.
İnsan genomundaki genlerin yaklaşık beşte birinin vücudun saatlerine yanıt olarak ifadelerini değiştirdiği düşünülüyor. Bu durum, sindirim, uyku ve vücut onarımı gibi süreçleri etkiliyor.
Nörodejenerasyonun etkilediği beyin hücrelerindeki günlük salınımlara dair kanıtlarla birlikte, araştırmacılar patolojinin etkilerine karşı koymanın yollarını inceleyebiliyorlar. Beyin fonksiyonları için kritik olan genlerde bir tür 'saat sıfırlaması', Alzheimer'a karşı korunma yolu olabilir.
Araştırmacılar, henüz anlaşılması gereken çok şey olduğunu, ancak asıl önemli noktanın saati bir şekilde manipüle etmeye çalışmak, onu güçlendirmek, zayıflatmak veya belirli hücre türlerinde kapatmak olduğunu söylüyor. Nihayetinde, amiloid birikimini ve Alzheimer hastalığının diğer yönlerini önlemek için sirkadiyen sistemi optimize etmeyi umuyorlar.
Bu araştırma, Nature Neuroscience dergisinde yayınlandı.