Mars ve Jüpiter arasındaki ana asteroit kuşağında yer alan ve 'Psike' (Psyche) olarak bilinen patates şeklindeki asteroit, nadir görülen metalik yapısıyla bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Yüzeyinin yaklaşık üçte birini yansıtan radar ölçümleri, Psike'nin Güneş ışığını diğer asteroitlerden en az iki kat daha fazla yansıttığını gösteriyor. Bu yüksek yansıtıcılık, bilim insanlarını asteroitin sadece metalden oluşmadığına, hatta bir gezegenin metal açısından zengin kalbi olabileceğine dair hipotezler geliştirmeye itti. Hatta bazı tahminlere göre, asteroitin içerdiği metallerin değeri dudak uçuklatan bir seviyede, yani 100 katrilyon dolar civarında.
Ancak bu parlaklık, yüzeyle sınırlı olabilir. Yapılan hesaplamalar, asteroitin kütlesi ve hacmi hakkında güncellenen tahminlerle, Psike'nin yoğunluğunun metreküp başına yaklaşık 3.700 ila 4.100 kilogram arasında olduğunu gösterdi. Bu yoğunluk çoğu asteroitten daha yüksek olsa da, eğer Psike tamamen demir ve nikelden oluşsaydı beklenen yoğunluğun yalnızca yarısı kadar. Bu durum, Psike'nin büyük ölçüde metalik olmayan bir yapıya sahipken, yüzeyinin metal açısından zengin bir örtüye sahip olabileceği fikrini destekliyor.
Bilim insanları, Psike'nin bu metalik örtüyü nasıl kazandığı konusunda henüz net bir sonuca ulaşamamış durumda. Bu duruma yol açabilecek birçok faktör olsa da, en çok öne çıkan hipotez, 'ferrovolkanizm' adı verilen bir süreç. Ferrovolkanizm, normal volkanizmaya benzer ancak 'lav' yerine erimiş metal püskürmesiyle karakterize edilir. Bu fikir, Psike'nin erken dönemlerinde metalik çekirdeğinin dıştan içe doğru katılaştığı ve erimiş iç çekirdeğin giderek daha hafif elementler açısından zenginleştiği varsayımına dayanıyor. Çekirdeğin katı dış tabakası ile erimiş iç kısmı arasındaki yoğunluk farkı, iç kısımdaki basıncın, üzerindeki manto ve asteroitin yüzeyini delerek erimiş metal püskürten bacalar oluşturmasına neden olacak kadar artmış olabileceği düşünülüyor.
Ancak ferrovolkanizm, malzemenin kimyasal bileşimine büyük ölçüde bağlıdır çünkü iç çekirdekte biriken basınç bu süreci tetikler. Yer yüzeyine düşen meteoritlerden elde edilen veriler, bu tür kimyasal kombinasyonların aralığını daraltmaya yardımcı oluyor.
Yapılan yeni bir çalışma kapsamında, bilgisayar modelleri kullanılarak Psike'nin demir püskürten bacalara sahip olabilecek kimyasal bileşimini belirlemek hedeflendi. Çalışmanın yazarları, asteroitin kimyasal yapısını üç farklı meteorit türüyle karşılaştırdı: nadir, demir açısından fakir taş meteoritler (EH-kondritler); yaygın, orta düzeyde demir içeren taş meteoritler (H-kondritler) ve nadir, demir açısından zengin meteoritler (mesosideritler).
Araştırmacılar, Psike'nin çekirdeğinin demir gibi metaller açısından zengin olması gerektiğini buldu. Çünkü düşük demir içeriği, iç çekirdekte yeterli basınç üretemeyerek püskürmeyi engelleyecekti. Bu da Psike'nin, mesosideritlerle benzer bir bileşime sahip olmasının ferrovolkanizm için en olası senaryo olduğunu gösteriyor. H-kondritler de erimiş metal püskürmesine yol açabilirdi, ancak nispeten yüksek bir yoğunlukları olması durumunda. EH-kondritler ise yalnızca demir açısından fakir küçük çekirdekler üreterek Psike'nin bileşimini oluşturma olasılığını düşürdü.
Bilim insanları, NASA'nın devam eden Psike görevinin bu bulguları destekleyecek kanıtlar sunmasını bekliyor. Temmuz 2029'da Psike'ye ulaşması planlanan uzay aracı, asteroitin fotoğraflarını çekecek ve spektroskopik veriler toplayacak. Bu veriler, yüzeydeki metalin büyük damarlar veya akıntılar şeklinde olup olmadığını ortaya çıkaracak ve bu da ferrovolkanizmin asteroitin geçmişinde meydana geldiğine dair güçlü bir işaret olacaktır.