Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastası Brad Smith'in hayatına dokunan yeni bir belgesel yayınlandı. Daha önce Neuralink beyin-bilgisayar arayüzünü kullanarak video düzenleyen ve yapay zeka ile kendi sesini yeniden yaratan Smith, şimdi de bir teknoloji firması ile iş birliği yaparak hayata yeni bir pencereden bakıyor.
8 dakikalık bu etkileyici belgesel, hareketli yapay zeka destekli kamera teknolojisinin ALS hastaları için sunduğu pratik ve duygusal faydaları gözler önüne seriyor. Bu 'ikinci göz', devoted bir koca ve baba olan Smith'in aile yaşamına olan katkısını yeniden canlandırmış.
ALS, ilerleyici bir nörodejeneratif hastalıktır. Bilim insanları hastalığın nedenini veya kesin bir tedavisini henüz bulamamıştır. Ancak uygulanan en iyi tedavi yöntemleriyle bile hastalar, yeme ve nefes alma gibi temel fonksiyonlarını yitirebilmektedir.
Son yedi yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum olan Smith, 2024 yılının Kasım ayında Neuralink BCI teknolojisini kullanan üçüncü hasta oldu. Bu yeni teknolojiyi hızla benimseyen Smith, daha önce yapay zeka destekli kendi sesiyle videolarına anlatım ekleyerek YouTube'da içerik üretme becerisi kazanmıştı.
Teknoloji, Hayata Yeniden Dokunuyor
Hareket edememe ve konuşamama gibi kısıtlamalarının yanı sıra, Smith özellikle başını çevirme yeteneğini kaybetmenin doğal sohbetler sırasında çocuklarıyla bağ kurmasını engellediğini hissetmiş. Smith bu durumu, "Dinamik bir hayat etrafımda akıp giderken, statik bir dünyaya hapsolmuş gibiydim" sözleriyle dile getiriyor. Hatta fiziksel olarak yanlarında bulunsa bile, bir baba olarak yok hissi yaşadığını ifade ediyor.
Smith, bu duruma çözüm arayışında yapay zeka destekli bir kameraya yönelmiş. Kendisi için çekici gelen şeyin "küçük, hareketli bir kamera ile çevresini yeniden görebilme imkanı" olduğunu belirtiyor.
Bu yenilikçi webcam ile mühendislik desteği sayesinde Smith, artık "etrafına bakabiliyor, fotoğraf ve videolar çekebiliyor ve daha önce yapamadığı şekillerde ailesiyle etkileşim kurabiliyor. Bu da bakış açısında yeni bir hareketlilik hissi yaratmış."
Belgeselde, bu geliştirilmiş etkileşim fırsatlarına dair örnekler sunuluyor. Örneğin, Smith'in çocuklarının neşe dolu anlarını görmek için kamerayı çevirmesi ve böylece günlük aile yaşamının daha aktif bir parçası haline gelmesi gösteriliyor.
Smith, dizüstü bilgisayarı ve özel göz takibi sistemiyle entegre edilen bu kamera sayesinde çocukları ve eşiyle olan etkileşimlerinde "dramatik bir değişiklik" hissettiğini belirtiyor. Daha bağlı, aile içinde daha faydalı hissettiğini ve hatta dış mekan etkinliklerine bile katılabildiğini söylüyor. Genel olarak Smith, bu iş birliğinin "aile hikaye anlatıcısı rolünü yeniden kazanmasına" yardımcı olduğunu düşünüyor.
