Avrupa Alpleri'nden elde edilen bir buz çekirdeği örneği, şimdiye kadar kaydedilen en eski örnek olma özelliği taşıyor. Bu keşif, kıtanın son buzul çağından bu yana uzanan 12.000 yıllık çevresel verileri gün yüzüne çıkarıyor.
Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Çöl Araştırmaları Enstitüsü'nden bilim insanlarının öncülük ettiği bir ekip tarafından yapılan analizler sonucunda, 1999 yılında Mont Blanc masifindeki Dôme du Goûter dağından çıkarılan 40 metrelik buz çekirdeğinin ilk kez buzul çağına ulaştığı belirlendi.
Elde edilen buz çekirdeği, Avrupa'daki atmosfer ve yağış kimyasının Mezolitik döneme kadar uzanan oldukça eksiksiz bir kaydını sunuyor. Bu durum, bilim dünyası için büyük önem taşıyor çünkü buzul ve buzul sonrası dönemler gibi iki farklı iklim durumunu kapsayan bu kayıt, aşırı doğal aerosol konsantrasyonları hakkında değerli bilgiler sağlıyor.
Avrupa Alpleri'nin coğrafi konumu, bu keşfi daha da anlamlı kılıyor. Buzul çağına uzanan yaşlı buzların Avrupa'da bulunması, bölgenin insan nüfusunun arttığı dönemlerdeki yerel çevre koşullarına dair çok daha doğru tahminler yapılmasını sağlıyor. Toz, deniz tuzu, kükürt ve is gibi partiküller aracılığıyla geçmiş iklimler hakkında detaylı bilgiler elde ediliyor. Bu durum, Kuzey Kutbu gibi daha uzak bölgelerden elde edilen verilere kıyasla daha kesin sonuçlar ortaya koyuyor.
Bu özel buz çekirdeği, insanlık tarihinin geniş bir dilimini kapsıyor. Avcı-toplayıcıların geniş alanlara yayıldığı dönemlerden tarımın ve hayvancılığın yükselişine kadar olan süreçteki değişimleri gözler önüne seriyor.
Buz çekirdeğinden elde edilen ilk bulgular, Alpler'deki yazların son buzul çağı sırasında şu ankinden 3.5 derece daha serin olduğunu gösteriyor. Batı Avrupa genelinde ise bu sıcaklık farkı 2 dereceye ulaşıyor.
Ayrıca, bitki örtüsünden salgılanan fosfor konsantrasyonları incelenerek son 12.000 yıldaki bitki örtüsü değişiklikleri de belirlenmiş durumda. Ilıman iklimlerde ormanların daha geniş alanlara yayıldığı, modern dönemlerde ise yerleşim ve arazi temizleme faaliyetleri nedeniyle azaldığı gözlemleniyor.
Bilim insanları, bu buz çekirdeğinin mevcut on bin yıllık sıcak dönemden ve son buzul çağının farklı iklim koşullarından geçen bozulmamış bir iklim kaydı içermesinin heyecan verici olduğunu belirtiyor.
Çeyrek asırdır saklanan buz çekirdeğinin yaşı, karbon ve argon izotopları gibi en son kimyasal analiz teknikleri kullanılarak şimdiye kadar tespit edilebildi.
Araştırmacılar ayrıca deniz tuzu seviyelerini analiz ederek zaman içindeki rüzgar desenlerindeki değişiklikleri haritalandırıyor ve deniz tuzu, bulut oluşumu ve güneş radyasyonu arasındaki ilişkiyi inceleyen daha iyi iklim modelleri geliştirmeyi amaçlıyor.
Gelecekteki ve geçmişteki tüm olası iklim durumlarını incelemek için, gerçek iklim değişkenliğini yakalayan bir modele ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor. Modellerin doğruluğunu değerlendirmek için ise gözlemlerle karşılaştırılması gerektiği ve bu noktada buz çekirdeklerinin kritik bir rol oynadığı ifade ediliyor.
Bu kapsamlı araştırma, uluslararası saygın bir bilimsel dergide yayımlandı.