Ara

Aksolotl Sırrı Çözülüyor: İnsan Uzuvlarını Yeniden Büyütmek Mümkün Olabilir Mi?

Aksolotllar, inanılmaz bir yeteneğe sahip semender türleri: Uzuvlarını, hatta bazı organlarını bile tamamen yenileyebiliyorlar. Doğal olarak, insanlar da kendi vücutlarının bu yeteneği kazanıp kazanamayacağını merak ediyor.

Bilim insanlarından oluşan bir ekip, aksolotl rejenerasyon sürecinde kritik rol oynayan kilit moleküllerden birini keşfetti. Bu molekül, vücudun hasar gören bölgede doğru parçaların, doğru yerden (örneğin bilekten bir elin) yeniden büyümesini sağlamada temel bir ipucu görevi görüyor.

Bu süreci inceleyen bir biyolog, "Hücreler bu sinyali alarak, 'Ben dirsek bölgesindeyim, o zaman eli yeniden büyüteceğim' veya 'Ben omuz bölgesindeyim... o zaman tüm uzvu yeniden büyütmek için o hücreleri etkinleştireceğim' diyebiliyorlar," şeklinde açıklıyor.

Retinoik asit adı verilen bu molekül, aksolotlun vücudunda bir gradyan (eğim) şeklinde dağılmış durumda. Bu dağılım, rejeneratif hücrelere uzvun ne kadar aşağıdan kesildiğini adeta söylüyor.

Omuza daha yakın bölgelerde aksolotllarda retinoik asit seviyeleri daha yüksekken, onu parçalayan enzimin seviyesi daha düşük. Bu oran, uzvun vücuttan uzaklaştıkça değişiyor.

Ekip, retinoik asit ile onu parçalayan enzim arasındaki bu dengenin, hasar bölgesinde oluşan ve yeniden büyümeyi başlatan rejeneratif hücre kümesini 'programlamada' çok önemli bir rol oynadığını buldu.

Deneylerinde, rejenerasyon sürecindeki bir aksolotlun el bölgesine fazladan retinoik asit eklediklerinde, el yerine tüm kolun yeniden büyüdüğünü gözlemlediler. Bu, molekülün doğru 'konum' bilgisini iletmedeki önemini gösteriyor.

Teorik olarak, insan vücudu da bu tür moleküllere ve hücrelere sahip, ancak bizim hücrelerimiz bu sinyallere çok farklı yanıt veriyor. Hasar bölgelerinde rejenerasyon yerine genellikle kolajen bazlı yara izleri oluşuyor.

Bilim insanları bir sonraki adımda, retinoik asit sinyalleri alındığında aksolotl ve insan hücrelerinin içinde tam olarak ne olduğunu anlamayı hedefliyor.

Araştırmayı yapan ekipteki bir isim, "Eğer bağ dokusu hücrelerimizi (fibroblastlar) bu rejeneratif sinyalleri dinlemeye ikna edecek yollar bulabilirsek, gerisini onlar halledecektir. Tıpkı semenderler gibi, onlar da gelişim sırasında uzuv oluşturmayı biliyorlar," yorumunu yapıyor.

Bu keşfin, yara izi bırakmayan yara iyileşmesine yardımcı olabileceği gibi, tüm parmağı yeniden büyütmek gibi daha iddialı hedeflere ulaşmada da potansiyel taşıdığı belirtiliyor. Hatta, bir el gibi daha büyük bir yapının bile yeniden büyüyebileceğini düşünmenin 'olasılık dışı olmadığı' ifade ediliyor.

Bu çığır açıcı araştırma, önemli bir bilimsel dergide yayınlandı.

Önceki Haber
Şoke Eden Araştırma: Sudaki Çıkarılan Balıklar 22 Dakikaya Kadar Şiddetli Acı Çekiyor!
Sıradaki Haber
Karnınız Mı Ağrıyor? Gastroenterit Mi Gıda Zehirlenmesi Mi? İşte Farkları

Benzer Haberler: