Ara

Akne Sorununa Çözüm Geliyor Mu? İlk Aşı Klinik Denemelere Başladı!

Yaygın bir cilt rahatsızlığı olan akneye karşı geliştirilen deneysel bir aşı, klinik deneme aşamasına ulaştı. Bu aşı, denemelerden başarıyla geçerse, tarihteki ilk akne aşısı olabilir.

Akne, ciltteki kıl köklerinin ve gözeneklerin tıkanmasıyla oluşan, iltihaplanmaya yol açan bir durumdur. Genellikle yüz, üst kol, gövde ve sırtta sivilce şeklinde kendini gösterir. Akne oluşumunun birçok nedeni olabilir; ergenlik dönemindeki hormonal değişikliklere karşı hassasiyet, bazı ilaçlar ve genetik faktörler bu nedenler arasında sayılabilir. Ayrıca, ciltte bulunan Cutibacterium acnes gibi bakteriler de akneye katkıda bulunabilir.

Sanofi adlı ilaç şirketi, orta ve şiddetli yüz aknesi olan yetişkinlerde aşının güvenliğini ve etkinliğini test etmek üzere erken aşama bir klinik deneme yürütüyor.

Şirket sözcüsü, bu yeni aşının "akne tedavi manzarasını yeniden şekillendirmeye yardımcı olabileceğini" belirtiyor. Gerçekten de, mevcut akne tedavileri (retinoidler, antibiyotikler, hormonal doğum kontrol yöntemleri gibi) genellikle kalıcı çözüm sunmayan, uzun süreli kullanılması gereken ve hoş olmayan yan etkilere sahip yöntemlerdir. Böyle bir aşı, bu tedavilere umut vadeden bir alternatif sunabilir.

Ancak aşının denemeleri henüz ilk aşamalarında ve aşının gerçekten işe yarayıp yaramadığını teyit edecek kamuya açık bir veri henüz bulunmuyor.

Şu ana kadar deneysel aşı hakkında bildiklerimiz:

Sanofi Akne Aşısı Denemesi Nedir?

Sanofi, Faz I/II olarak bilinen bir deneme yürütüyor. Nisan 2024'te başlayan denemenin 2027'ye kadar sürmesi bekleniyor. Bu süre zarfında şirket, yüzünde belirli sayıda sivilce bulunan, orta ila şiddetli yüz aknesi olan 18 ila 45 yaş arasındaki yaklaşık 400 yetişkin katılımcı toplamayı planlıyor.

Denemedeki bazı katılımcılara aşının üç farklı dozundan biri verilecek; bu katılımcılara deneme süresince söz konusu dozda üç defaya kadar enjeksiyon yapılacak. Diğer katılımcılar ise herhangi bir ilaç içermeyen bir "plasebo" aşı alacak. Bu, bilim insanlarına aşının ne kadar güvenli ve etkili olduğunu belirlemelerine yardımcı olacak bir karşılaştırma noktası sağlayacak.

Sanofi Aşısı Nasıl Çalışıyor?

Şirket, yeni aşının tam olarak nasıl çalıştığına dair ayrıntıları henüz paylaşmadı.

Ancak deneme detaylarında belirtildiği üzere, bu bir mRNA aşısıdır. Bu, vücut hücrelerine talimatları iletmek için haberci RNA adı verilen genetik bir molekül kullandığı anlamına gelir. Aşı, vücuda girdikten sonra bağışıklık sistemini belirli proteinlere saldırması için tetikler.

Bu durumda hedeflenen proteinler, muhtemelen C. acnes tarafından üretilen proteinlerdir, zira Sanofi aşının, akne gelişimine katkıda bulunduğu düşünülen belirli bakteri türlerine karşı hastanın bağışıklık tepkisini güçlendirmeyi amaçladığını belirtmiştir. C. acnes, akne ile ilişkilendirilen birincil bakteridir.

Neden Akne Aşısına İhtiyaç Var?

Çeşitli tedaviler akne semptomlarını yönetmeye yardımcı olabilir. Bu tedaviler, ciltteki yağ bezlerinin hormonlara karşı artan hassasiyeti veya iltihaplanmayı tetikleyen bakteriler gibi aknenin farklı nedenlerini hedefler.

Örneğin, antibiyotikler ciltteki bakteri popülasyonlarını kontrol etmeyi amaçlarken, retinoidler cilt hücresi üretimini artırarak gözeneklerin açılmasına yardımcı olur. Topikal antibiyotikler ve retinoidler losyon veya nemlendirici şeklinde doğrudan cilde uygulanabilir. Ayrıca ağızdan alınan oral antibiyotikler ve retinoidler de bulunmaktadır. Doğum kontrol ilaçları ise vücuttaki cinsiyet hormonlarını düzenleyerek akneyi azaltmaya yardımcı olabilir.

Ancak bu tedaviler, durumun altında yatan nedenlerle mücadele etmek yerine yalnızca akneyi kontrol etmeye yardımcı olabilir. Bazı istenmeyen yan etkilere neden olabilirler; örneğin, retinoid kullanımı cilt kuruluğu ve tahrişine yol açabilir ve depresyon, intihar düşüncesi gibi psikolojik semptomlarla ilişkilendirilmiştir.

Ayrıca, antibiyotiklerin aşırı kullanımının akneye neden olan bakterilerde antibiyotik direncine yol açma riski vardır, bu da mikropların yaygın ilaçlara kısmen veya tamamen yanıt vermemesi anlamına gelir. Bu sorun, akne tedavisinde antibiyotiklerin genellikle aylarca alınması gerektiği gerçeğiyle daha da kötüleşir.

Bu nedenle Sanofi, aşı gibi yeni tedavi seçeneklerine önemli bir ihtiyaç olduğunu savunmaktadır. Bu düşünce diğer uzmanlar tarafından da dile getirilmiştir.

Sanofi Aşısı Hastalara Ne Zaman Sunulabilir?

Sanofi, Faz I/II denemesinin sonuçlarını "uygun zamanda" paylaşmayı amaçladığını belirtiyor. Deneme için veri toplama 2027'de sona erecek, bu nedenle sonuçlar büyük olasılıkla bu tarihten sonra yayınlanacaktır.

Bir aşının tasarlanmasından yaygın kullanıma ruhsatlandırılıp onaylanmasına kadar genellikle on yıl civarında bir süre geçer. Aşı adaylarının hayvanlar ve insan hücreleri üzerindeki deneylerle başlayıp, giderek büyüyen insan denemelerine geçerek birden fazla test aşamasından geçmesi gerekir.

Bu ilk güvenlik ve etkinlik denemesi olumlu sonuçlar verse bile, aşının kliniklere ulaşabilmesi için çok daha fazla test yapılması gerekecektir.

Aşı hakkında ne sıklıkta uygulanması gerektiği, faydalı etkilerin ne kadar sürdüğü ve sadece ortaya çıkmış akneyi tedavi etmek yerine önleyici bir terapi olarak kullanılıp kullanılamayacağı gibi birçok sorunun yanıtlanması gerekecek.

Sanofi ayrıca, aşının daha hafif akne formları olan hastaların tedavisindeki etkinliğini test edeceği ayrı bir Faz I klinik denemesini 2027'de başlatmayı planlıyor.

Geliştirme Aşamasında Başka Akne Aşısı Var Mı?

Akne aşısı geliştiren tek bilim insanları Sanofi'dekiler değil, ancak geliştirme aşamasında en ileride görünenler onlar. Örneğin, Kaliforniya'da bir grup araştırmacı, C. acnes'teki hyaluronidaz adı verilen belirli bir enzimin bir varyantını hedef alan bir aşı yarattı. Yalnızca akneye neden olan C. acnes bakterileri tarafından üretilen bu varyant, cildin doğal olarak ürettiği koruyucu bir madde olan hyaluronik asidi kısmen parçalar. Bu, bağışıklık sisteminin daha sonra saldırdığı ve aknede görülen iltihabı tetikleyen asit parçalarını geride bırakır.

Fareler üzerinde yapılan bir çalışmada, bu aşının, aşı yapılmayan kemirgenlere kıyasla akne şiddetini %50 oranında azalttığı gösterilmiştir. Bu başarının ardından, araştırmacılar da aşıyı klinik denemelere sokmayı planlıyorlar.

Bu araştırmada yer alan bir profesör, akneden önemli ölçüde muzdarip hastalara yardımcı olmaya katkıda bulunmanın "gerçekten heyecan verici" olacağını belirtti. Ancak, gerçekten etkili bir aşının, bakteriler dışındaki durumu tetikleyen diğer faktörleri de ele alması gerektiği konusunda uyardı.

Önceki Haber
Teknoloji Devlerinin Zirvesi: Intel ve TSMC CEO'ları Görüştü, İş Birliği Masada!
Sıradaki Haber
Uzayda Tek Başına Gezen İlk Kara Delik Kesinleşti!

Benzer Haberler: