Ağızda yaşayan belirli mikroorganizma topluluklarının, insan vücudundaki en ölümcül kanser türlerinden biriyle ilişkilendirildiği ortaya çıktı. Bu durum, iyi ağız hijyeninin yalnızca diş sağlığını değil, aynı zamanda kanser riskini de azaltabileceği fikrini güçlendiriyor.
Kanser epidemiyoloğu Richard Hayes, diş fırçalama ve diş ipi kullanımının sadece diş eti hastalıklarını önlemekle kalmayıp, aynı zamanda kansere karşı da koruma sağlayabileceğini belirtiyor.
Karın bölgesinde yer alan ve sindirim için gerekli enzimler ile hormonları üreten pankreas, nadiren tümör geliştirse de, bu organ kanserine yakalananlar için hayatta kalma şansı oldukça düşüktür.
Araştırmacılar, Amerika Birleşik Devletleri'nde orta yaş ve üstü 300.000'den fazla kişiden toplanan sağlık kayıtlarını ve ağız çalkalama örneklerini inceledi. Elde edilen bulgulara göre, ağızda tespit edilen 27 farklı mikroorganizmanın, pankreas kanseri riskini üç katından fazla artırdığı gözlemlendi.
Araştırmanın sonuçları ve daha önceki çalışmalar, ağızdaki bazı mikropların tükürük yoluyla sindirim sistemine geçerek pankreasa ulaşabileceğini düşündürüyor.
Özellikle Porphyromonas gingivalis, Eubacterium nodatum ve Parvimonas micra adlı üç bakteri türü ile yaygın bir deri ve bağırsak mantarı olan Candida tropicalis'in, pankreas kanseri teşhisi olasılığıyla ilişkilendirildiği belirlendi.
Ancak araştırmacılar, bu mikropların doğrudan kansere neden olduğunu söylemek için henüz erken olduğunu belirtiyor. Gözlemlenen bu eğilimlerin, daha fazla araştırma gerektiren türlere işaret ettiğini vurguluyorlar. Bununla birlikte, bazı Candida ve bakteri türlerinin ise kanser riskini azalttığına dair bulgular, ağız florasının hassas dengesinin sağlık açısından kritik olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, bu analizleri yapmak için Amerikan Kanser Derneği'nin kanser önleme çalışmalarına ait verilerden yararlandı.
Bu çalışmalara katılan katılımcılardan yaklaşık 445'inde pankreas kanseri gelişti. Bu kişilerin verileri, sağlıklı 445 kişiyle karşılaştırıldı.
Araştırmacılar, yayımladıkları raporda, ağızdaki bakteri topluluklarını incelediklerinde, sekiz oral bakterinin pankreas kanseri riskini azalttığını, 13 oral bakterinin ise riski artırdığını tespit ettiklerini belirttiler.
Pankreas kanserinde beş yıllık hayatta kalma oranı yalnızca %13 civarında olup, bu durum genellikle geç teşhisten kaynaklanıyor. Hastalığın belirtileri genellikle ileri evreye gelene kadar ortaya çıkmadığı için, ağız mikrobiyomu gibi erken risk faktörlerini anlamak, erken teşhis için önemli bir adım olabilir.
Epidemiyologlar, ağızdaki bakteri ve mantar popülasyonlarını analiz ederek, pankreas kanseri taramasına en çok ihtiyaç duyan kişilerin belirlenebileceğini ifade ediyor.
Ekip, ilerleyen dönemlerde virüslerin de bu risklere nasıl katkıda bulunabileceğini incelemeyi hedefliyor.
Bu araştırma, JAMA adlı bilimsel yayında yayımlandı.