Amerika Birleşik Devletleri'nin 1940'lardan itibaren yürüttüğü nükleer silah geliştirme çalışmaları kapsamında ortaya çıkan radyoaktif atıkların, St. Louis yakınlarında yaşayan çocukları ileriki yaşamlarında önemli ölçüde artan kanser riskiyle karşı karşıya bıraktığı yeni bir çalışma ile ortaya konuldu. Amerikan teknoloji ve bilim haber sitesi Teknoscope'un aktardığına göre, gizli yürütülen bir proje kapsamında uranyum rafinasyonu sonucu oluşan radyoaktif atıklar, şehir merkezinin kuzeyindeki kırsal bir bölgede, Coldwater Creek adlı bir dere yatağı yakınlarında varillerde depolandı, hatta açıkta bırakıldı.
Bu tehlikeli uygulamanın ancak 1980'lerin sonlarında kabul edildiği belirtilirken, yeni araştırmada önde gelen üniversitelerden bir grup bilim insanı, çocukluklarını Coldwater Creek yakınlarında geçirenlerin sağlık kayıtlarını inceledi. Araştırmanın sonuçları, bölgede yaşayan çocukların radyasyona maruz kalma nedeniyle kanser riskinin arttığını gösteriyor.
Araştırmacılar, Coldwater Creek ve çevresinde çocukluğunu geçiren 4.209 kişinin verilerini analiz etti. Katılımcılar, dereye olan yakınlıklarına göre gruplara ayrıldı ve elde edilen sonuçlar, katılımcıların kanser vakalarıyla karşılaştırıldı. Bu katılımcılar şu anda 55-77 yaşları arasında bulunuyor.
Çalışmaya katılanların toplamda yüzde 24'ü (1.009 kişi) yaşamlarının bir noktasında kanser atlattığını bildirdi. Bu alt grubun yüzde 30'unun dereye bir kilometreden daha yakın bir mesafede yaşadığı belirlendi. Başka bir deyişle, Coldwater Creek'e bir kilometre (yaklaşık 1.6 kilometre) içinde yaşamak, kanser geliştirme riskinde yüzde 44'lük bir artışla ilişkilendirildi. Çalışmaya, kanserden ölen kişilerin dahil edilemediği göz önüne alındığında, bu etkinin daha da güçlü olabileceği düşünülüyor.
Veriler doğrudan neden-sonuç ilişkisini kesin olarak kanıtlamasa da, kanser riskinin maruziyet yerine daha yakın mesafelerde daha yüksek olması, deredeki radyoaktif kirliliğin yerel halkın sağlığını olumsuz etkilediğini kuvvetle düşündürüyor.
ABD Kongresi'nin, radyoaktif serpintiden etkilenen vatandaşların devletten tazminat talep edebileceği Radyasyon Maruziyeti Tazminat Yasası'nın (RECA) genişletilmiş bir versiyonunu kabul ettiği ve Coldwater Creek'in de bu korumalar kapsamında yer aldığı bildirildi. Araştırmacılar, daha önceki Coldwater Creek ile kanser vakaları arasında bir bağlantı bulunmadığı sonucuna varan incelemelerin hatalı olduğunu ifade ediyor. Bu eski çalışmalardaki temel veriler, örneğin çocukluklarında bölgede yaşayanlar yerine günümüz sakinlerine dayanıyordu.
Çalışmayı yürüten ekip, sadece geçmişte neden olunan sağlık riskleri için ABD hükümetini sorumlu tutmakla kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki nükleer projelerin daha dikkatli yürütülmesini de teşvik etmeyi amaçlıyor. Araştırmacılar, ülkelerin nükleer enerjiyi ve nükleer silahları artırmayı düşündüğü günümüzde, bu projelerden kaynaklanan atıkların bu düşük maruziyet seviyelerinde bile insanların sağlığı üzerinde büyük etkileri olabileceği uyarısında bulunuyor.
