Amerika Birleşik Devletleri'nde, yarı iletken üreticilerini yakından ilgilendirecek yeni bir politika taslağı üzerinde çalışıldığı öne sürülüyor. Bu taslak, çip üreticilerinin ABD'ye ithal ettikleri her çip için, ülke içinde de eşdeğer sayıda çip üretmelerini zorunlu kılacak. Eğer üreticiler bu 1'e 1 oranını zaman içinde koruyamazlarsa, ithal ettikleri çipler üzerinden %100'e varan gümrük vergileriyle karşılaşabilecekleri belirtiliyor. Bu planın temel amacı, ABD içindeki çip üretimini artırmak ve küresel tedarik zincirlerini yeniden şekillendirmek.
Ancak, bu yeni kuralın uygulanması birtakım lojistik ve teknik zorlukları da beraberinde getirebilir. Taslağa göre, her bir ithal çipe karşılık bir yerli üretim yapılması gerekecek. Bu oranın sağlanamaması durumunda devreye girecek cezalar, şirketler için önemli bir maliyet kalemi oluşturabilir. Bu yaklaşım, sadece yerel yatırımları teşvik etmekle kalmayıp, aynı zamanda ölçülebilir üretim çıktılarına (örneğin belirli bir adet) bağlanan gümrük vergisi muafiyetleri sunmayı hedefliyor. Alınan bilgilere göre, ilgili bakanlık, bu teklifi yarı iletken sektörünün liderlerine sundu ve bunu ulusal ekonomik güvenlik meselesi olarak çerçeveledi.
Yazılı basındaki haberlerde, ABD hükümetinin ithal edilen entegre devrelerin (çip) sayısını tam olarak nasıl hesaplayacağına dair detaylar açıklanmıyor. Bu durum, özellikle karmaşıklık, performans, maliyet ve değer açısından farklılık gösteren çipler söz konusu olduğunda önemli bir soru işareti yaratıyor. Örneğin, akıllı telefonlar için üretilen bir milyon uygulama işlemcisi, yüksek performanslı yapay zeka hızlandırıcıları üreten bir milyon çip ile aynı kefeye konulamayabilir.
Şirketler, Amerikan topraklarında yeni yarı iletken üretim tesisleri kurma taahhüdünde bulunduklarında, vaat ettikleri üretim hacmi kadar 'kredi' kazanabilecekler. Bu kredi sistemi, inşaat süresince ithal çiplerde gümrük vergisinden muafiyet sağlamalarına olanak tanıyacak. Ayrıca, şirketlere yerli kapasitelerini artırmak için ek geçici destekler de sunulabilir. Bununla birlikte, gelişmiş teknolojilerle üretilen bir milyon küçük çipin, eski üretim süreçleriyle üretilen bir milyon büyük çip ile aynı olmayacağı gerçeği de göz önünde bulundurulmalı.
ABD yönetiminin, doğrudan çip üreticilerini hedef alması, bu yaklaşımın uygulanmasını zorlaştırabilir. Zira birçok teknoloji şirketi, küresel kaynaklardan temin edilen bileşenleri kullanan binlerce dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon ithal ediyor. Karmaşık tedarik zincirlerindeki her bir çipin menşeini izlemek, orijinal ürün üreticileri, çip üreticileri ve ABD hükümeti arasında önemli bir koordinasyon gerektirecektir. Dahası, karmaşık uluslararası tedarik zincirlerine dayalı gümrük vergisi hesaplamaları, uyumluluk açısından büyük bir engel teşkil edebilir.
Bu politika kabul edilirse, ABD içinde üretimini artıran Intel, GlobalFoundries, Micron, Samsung, Texas Instruments ve TSMC gibi şirketler avantaj sağlayabilir. Bu firmalar, Amerika'da çip tedarik etmek isteyen müşterileriyle daha güçlü pazarlık pozisyonlarına sahip olabilir.
Beyaz Saray'dan bu planla ilgili resmi bir doğrulama gelmedi ve konuyla ilgili medya haberleri spekülatif olarak nitelendirildi.