Amerika Birleşik Devletleri'nde Donald Trump yönetimi, kuantum bilişim alanında faaliyet gösteren şirketlere federal fon karşılığında hisse alma seçeneğini değerlendiriyor. Bu durum, teknoloji dünyasında heyecanla karşılanırken, potansiyel anlaşmaların detayları da merak konusu.
Edinilen bilgilere göre, en az beş kuantum bilişim şirketi, devletin hissedar olmasını kabul ederek sağlayacakları fonun, vaat edilen teknoloji şirketlerine yönelik kaynaklardan yararlanmaya değip değmeyeceğini tartıyor. Bu fonlar, stratejik öneme sahip olduğu düşünülen ve yeni nesil teknolojilerin temelini oluşturacak bu alandaki ilerlemeleri hızlandırmayı hedefliyor.
Şu anda IonQ, Rigetti Computing ve D-Wave Quantum gibi şirketlerin, her biri için en az 10 milyon dolar değerinde potansiyel fon anlaşmaları için görüşmelerde bulunduğu belirtiliyor. Quantum Computing Inc. ve Atom Computing gibi firmaların da benzer düzenlemeleri değerlendirdiği, sektördeki diğer oyuncuların da bu gelişmeleri yakından takip ettiği gelen bilgiler arasında.
Henüz kesinleşmiş bir anlaşma bulunmadığı ve kuantum bilişim şirketlerinin, devletin operasyonları üzerindeki potansiyel etkisinin risklerini değerlendirmesiyle şartların değişebileceği ifade ediliyor.
Kuantum Bilişim Sektöründe Heyecan Verici Gelişmeler
Daha önce, benzer bir anlaşmayla bir teknoloji devi, ABD hükümetine şirketinin yüzde 10'luk hissesini vermeyi kabul etmişti. Bu durum, şirketin hissedarlarına yaptığı açıklamada, bu olağandışı düzenlemenin tüm potansiyel sonuçlarını öngörmenin zor olduğunu kabul etmesine yol açmıştı. Bu anlaşma gerçekleşirse, ABD hükümeti şirketin en büyük hissedarı haline gelecek ve bu durum, işten çıkarmalara yol açabilecek veya belirli yabancı pazarlardaki işleri kısıtlayabilecek önemli kararları etkileyebilecekti.
Bununla birlikte, anlaşmalara en yakın görünen kuantum bilişim şirketleri, devletin potansiyel ortaklığı konusunda oldukça iyimser. Bir şirket yetkilisi, bu tür hisse senedi ortaklıklarının heyecan verici olduğunu ve bu fonların, sektör için Washington'dan gelen ilk önemli destek işaretlerinden biri olabileceğini belirtti. Bu destek, Google'ın yakın zamanda süper bilgisayarlardan binlerce kat daha hızlı çalışan bir kuantum algoritması denemesindeki gibi önemli atılımların önünü açabilir.
Bir diğer firmanın yöneticisi ise, şirketin hükümetin zorlu problemlerini çözebilecek sistemler satma ve yatırım getirisi elde etme hedeflerine bu fon fırsatının uygun olduğunu dile getirdi.
Diğer firmalar ise bu konudaki ilgilerinin ne kadar güçlü olduğu hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Bir sözcü, hükümetle fon fırsatları üzerine sürekli etkileşimde olduklarını belirtirken, diğerleri konuya ilişkin yorum yapmadı.
Trump yönetiminin, ABD ekonomisi ve ulusal güvenliği için hayati öneme sahip görülen teknoloji şirketlerine yönelik artan müdahaleleri, henüz belirgin bir emsal teşkil etmiyor. Bu durum, bazı şirketlerin anlaşma yapma konusunda tereddüt etmesine neden olabilir.
2008'deki mali kriz sırasında ABD, ekonominin can damarı olarak görülen ve batma riski taşıyan kilit şirketlere geçici olarak ortak olmuştu. Ancak Trump yönetimi, şu anda zor durumdaki şirketleri hedef almıyor. Bunun yerine, vergi mükelleflerinin parasının finansal destek ve onay damgası sağladığı için hükümetin de şirketin yükselişinden pay alması gerektiği düşüncesiyle kilit teknoloji firmalarını ikna etmeye çalışıyor.
Mevcut yönetimin, geçmişte ücretsiz olarak dağıtıldığı belirtilen fonları, Trump yönetimi ve Amerikan halkı için birer hisse senedine dönüştürme planı olduğu ifade ediliyor.
Yönetimin, Trump'ın sektörle ilgili müdahalelerini kuantum bilişim dünyasına da genişletmek için üst düzey bir yetkiliyi görevlendireceği belirtiliyor. Bu yetkilinin, daha önce kuantum ağ sistemleri konusunda uzmanlaşmış bir şirketin kurucularından olduğu ve Enerji Bakanlığı'nın bilimsel keşifler için yeni fırsatlar yaratacağına inandığı bu alanda kilit rol oynaması bekleniyor. Bu firmanın fonlardan yararlanamayacak olması, yetkilinin sektördeki görüşmeleri yöneterek, ABD firmalarının kuantum bilişim alanında hakimiyetini sağlamak için bu anlaşmaların gerekliliğini vurgulayacağı tahmin ediliyor.