Ara

ABD Senatöründen Yargı Sistemine Siber Güvenlik Eleştirisi: ‘Temel Güvenlik Zafiyetleri Göz Ardı Ediliyor!’

ABD Senatörü Ron Wyden, son dönemde yaşanan ve Rusya hükümetiyle bağlantılı olduğu iddia edilen bilgisayar korsanlarının federal yargı sistemine sızarak gizli mahkeme belgelerini açığa çıkarmasının ardından, federal yargıyı "ihmal ve beceriksizlik" ile suçladı.

Yargı sisteminin elektronik dava dosyası sistemine yönelik ihlal ilk olarak üç hafta önce yayımlanan bir haberde ortaya çıktı. Haberde, sızmada kullanılan zafiyetlerin 2020'den beri bilindiği belirtildi. Konuya yakın kaynaklar, Rusya'nın bu sızmadan 'en azından kısmen sorumlu' olduğunu bildirdi.

Ulusal Güvenlik İçin 'Ciddi Tehdit'

CM/ECF (Dava Yönetimi/Elektronik Dava Dosyaları) ve PACER olarak bilinen iki farklı dosyalam platformu, en son bildirilen saldırıya benzer bir saldırıyla 2020'de ihlal edilmişti. İkinci ihlalin 5 Temmuz civarında tespit edildiği bildirildi. Bu sızmanın ortaya çıkması, federal mahkemelerin ulusal politika oluşturma organı olan Bilgi Teknolojileri Komitesi başkanı Yargıç Michael Scudder'ın, Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi üyelerine federal mahkeme sisteminin giderek karmaşıklaşan bilgisayar korsanlarının sürekli saldırısı altında olduğunu bildirmesinden bir ay sonra gerçekleşti.

CM/ECF sistemi, federal davalardaki tarafların dilekçelerini ve diğer mahkeme belgelerini elektronik olarak dosyalamasına olanak tanır. Bu belgelerin çoğu kamuya açıktır. Ancak bazı durumlarda, özellikle devam eden ceza soruşturmaları, sınıflandırılmış istihbarat veya özel bilgileri içeren davalarda belgeler mühürlü olarak dosyalanır. Oregon Senatörü Wyden, federal yargı sisteminin başı olan Yüksek Mahkeme Başyargıcı John Roberts'a yazdığı mektupta, bu sızmaların ulusal güvenliği riske atan hassas bilgileri açığa çıkardığını belirtti. Wyden, yargının çoğu federal kurumda ve özel sektörde standart olan güvenlik uygulamalarını takip etmemesini de eleştirdi.

Wyden, "Federal yargının bilgi teknolojilerine yönelik mevcut yaklaşımı, ulusal güvenliğimiz için ciddi bir tehdittir," diyerek, mahkemelerin ulusal güvenlik belgeleri gibi gizli bilgileri emanet aldığını ve bu bilgilerin açıklanmasının düşmanlara kaynak ve yöntemleri ifşa edebileceğini ya da sanıkların adaletten kaçmasına veya tanıkları hedef almasına olanak tanıyabileceğini vurguladı.

Senatör, ihlallerin sorumluluğunu doğrudan yargının güvenlik eksikliklerini açıkça kabul etme konusundaki isteksizliğine ve nedenlerini açıklama ile gelecekteki ihlalleri önlemek için anlamlı değişiklikler yapma konusundaki direncine bağladı. Wyden, ayrıca her iki ihlali de incelemek üzere Ulusal Bilimler Akademisi başkanlığında bağımsız, halka açık bir uzman incelemesi yapılmasını talep etti. Bu incelemenin, dosyalam sistemlerini çalıştıran yazılımların geliştirilmesi ve tedarikine odaklanması gerektiğini belirtti. Wyden, yargının şu ana kadar Kongre denetçilerine veya halka karşı eksikliklerini kabul etmediğini söyledi.

Wyden, "Yargının, 2020'deki ihlalden sonra siber güvenlik sorunlarını ele alma konusundaki tam başarısızlığı, ardından gelen örtbas etme ve Kongre denetimini engelleme çabaları, yargının ve politika oluşturan kolu olan Yargı Konferansı'nın kendi sorunlarını teşhis etme ve çözme konusunda yetersiz donanıma sahip olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Tekrarlanan sızmaların yanı sıra yargının sonraki şeffaflık eksikliği nedeniyle de bağımsız, halka açık bir uzman incelemesi esastır," şeklinde konuştu.

Önceki Haber
SK Hynix'ten Devrim: 2TB'lık Yeni NAND Teknolojisiyle Depolama Sınırları Zorlanıyor!
Sıradaki Haber
ABD Hükümetinin Intel'deki Yüzde 10 Hissesi Şirketi Nasıl Etkiliyor?

Benzer Haberler: