Amerika Birleşik Devletleri istihbarat birimleri, Çin'in uzay yarışında kritik bir teknoloji olan yeniden kullanılabilir roket fırlatma sistemlerinde kaydettiği ilerleme nedeniyle endişeli.
SpaceX'in Falcon 9 roketinin ilk aşamasını başarıyla indirmesi ve yeniden kullanması, uzay erişiminde maliyeti düşüren devrim niteliğinde bir gelişme olarak öne çıkıyor. Şirket, bugüne kadar 500'den fazla başarılı iniş gerçekleştirerek, bu alanda önemli bir üstünlük sağladı. SpaceX, bu yıl içinde aynı roket aşamasını 500. kez yeniden kullanmayı hedefliyor.
SpaceX'in yanı sıra Blue Origin, Rocket Lab, Relativity Space ve Stoke Space gibi ABD'li diğer şirketler de roket parçalarını geri dönüştürme konusunda önemli adımlar atıyor. Ancak, Çinli roket üreticileri ile ABD'li şirketler arasındaki bu rekabette, SpaceX'in elde ettiği verilerle başa çıkabilecek başka bir şirketin bu seviyeye ulaşmasının uzun yıllar sürmesi bekleniyor.
ABD Uzay Kuvvetleri istihbarat biriminden Tuğgeneral Brian Sidari, Çin'in uzay teknolojisindeki hızlı gelişiminin endişe verici olduğunu belirtti. Sidari, "Ne kadar hızlı gittikleri konusunda endişeliyim. Çinlilerin, mevcut olandan daha hızlı bir şekilde daha fazla kapasiteyi yörüngeye yerleştirmelerini sağlayacak yeniden kullanılabilir kaldırma teknolojisini ne zaman çözecekleri konusunda endişeliyim" dedi.
Bu yıl 56 yörünge sınıfı görevini 14 farklı roket tipiyle gerçekleştiren Çin'in, en fazla 11 kez uçurulan roketleri bulunuyor. Buna karşılık, ABD'li roket türleri toplamda 142 kez uçuş gerçekleştirdi ve bunların 120'si SpaceX'in Falcon 9 roketiyle yapıldı. Yeniden kullanılabilir roket teknolojisi olmadan, Çin'in ABD ile aynı fırlatma oranına ulaşabilmesi için daha fazla sayıda roket şirketine ihtiyaç duyacağı öngörülüyor.
Dört yıl öncesine kadar Çin'in yörünge roket fırlatmalarında ABD'yi geride bıraktığı düşünüldüğünde, ABD'deki fırlatma sayısındaki artışın doğrudan SpaceX'in yüksek fırlatma oranlarını iyileştirmesiyle ilgili olduğu görülüyor. Bu iyileşmenin temelinde ise Falcon 9 roketlerinin iniş ve yeniden kullanımı yatıyor. SpaceX, geçtiğimiz ay bir Falcon 9 roketini 30. kez uçurarak, aynı roketin uçuşları arasındaki en kısa süreyi 9 güne indirerek bir rekora imza attı.
Sidari, Çin'in yörüngeye daha fazla uydu yerleştirdiğini ancak ABD ile kıyaslanamayacağını, ancak yeniden kullanılabilir kaldırma teknolojisini çözdüklerinde durumun endişe verici hale geleceğini söyledi. Ayrıca, Çin'in ABD'nin Batı'ya sağladığı mega uydu takımyıldızlarının sunduğu yetenekleri gördüğünü ve bunları taklit etmeye çalıştığını da ekledi.
Çin'in en büyük zorluklarından birinin hala harcanabilir roketlere güvenmesi olduğuna dikkat çeken Uzay Kuvvetleri istihbarat kıdemli astsubayı Baş Çavuş Ron Lerch, bu durumun Çin'i diğer alanlarda "oyun değiştirici" ilerlemeler yapmaya daha fazla ittiğini belirtti. Lerch, Çin'in yörüngedeki uydu yakıt ikmalini gerçekleştirme başarısını da bu kapsamda değerlendirdi.
Amerikan Ulusal Keşif Bürosu (NRO) için uydu geliştiren SpaceX'in Falcon 9 roketleri, Pentagon'un küresel bağlantı ihtiyaçları için ticari düzeyde hizmet sunuyor. Starlink tasarımından türetilen Starshield uydu platformu da aynı roketle yüzlerce casus uyduyu yörüngeye taşıyor.
Daha ucuz ve kolay erişilebilir fırlatma hizmetleri, ABD Savunma Bakanlığı'nın Amerikan anavatanına yönelik saldırılara karşı bir füze kalkanı inşa etme hedefleri için de kritik önem taşıyor. Askeri planların bir parçası olan Altın Kubbe füze savunma sisteminin sensörleri ve önleyicileri, alçak Dünya yörüngesine dağıtılacak.
SpaceX'in Falcon 9 roketleri envanteri, Uzay Kuvvetleri'nin isteğe bağlı fırlatma hizmetlerine ulaşmasını kolaylaştırdı. Geçtiğimiz yıl içinde iki kez Uzay Kuvvetleri, sadece birkaç aylık hazırlık süresiyle GPS navigasyon uydusu fırlatmak için SpaceX'ten talepte bulundu ve SpaceX bu talepleri yerine getirdi.
Bu gelişmeler yaşanırken, Çin de kendi uydu mega takımyıldızlarını konuşlandırmaya başladı. Çinli yetkililer, bu yeni uydu ağlarının internet bağlantısı için kullanılacağını iddia etse de, Pentagon yetkilileri Çin'in bu ağları, Uzay Kuvvetleri'nin Starlink, Starshield ve diğer programlarla yaptığı gibi farklı amaçlarla da kullanabileceğinden endişe duyuyor.
Lerch, Çin'in uzaydaki dikkat çekici bir diğer hamlesi olarak, bu yılın başından bu yana jeosenkron yörüngeye fırlatılan beş Tongxin Jishu Shiyan (TJS) uydusunu gösterdi. Bu uyduların hareketliliğinin, normal bir uydu iletişim sistemi için alışılmadık olduğunu belirtti.
ABD istihbarat birimleri, bu TJS uydularının en az bir kısmının füze uyarı veya casusluk görevlerinde kullanıldığına inanıyor. Lerch, Çin'in Yaogan 45 adlı casus uydusunu da alışılmadık bir yörüngeye yerleştirdiğini söyledi. Yaogan 45'in, tipik bir Dünya görüntüleme uydusundan çok daha yüksek bir irtifada, yaklaşık 7.500 kilometre yükseklikte döndüğünü belirtti.
ABD istihbarat yetkilileri, Çin'in geçen yıl ilk iki iletişim uydusunu orta Dünya yörüngesine (MEO) konuşlandırdığını ve bunların Smart Skynet adlı bir ağın ilk adımları olduğunu düşünüyor. Bu durumun, Çin'in uzaktan algılama yeteneklerinde katmanlı bir dayanıklılık istediğini gösterdiği yorumunu yaptı.
Uzay Kuvvetleri İstihbarat Komutan Yardımcısı Korgeneral Max Pearson, Amerikan askeri gücünün bir açık kitap gibi olduğunu ve rakiplerin yıllardır bunu izleyip gözlemlediğini belirtti. Pearson, Çin ordusunun Amerikan savaş yöntemlerini, kullandığı teknikleri ve silah sistemlerini gözlemlediğini ve fikri mülkiyet hırsızlığı ile birleşen bu modernizasyonun, Amerikan savaş biçimine karşı kasıtlı olarak geliştirildiğini söyledi.