Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin, Intel'in Ohio eyaletinde planlanan ve gecikmeler yaşayan yarı iletken üretim tesisinin tamamlanmasını hızlandırmak amacıyla şirkette hisse satın alma planını değerlendirdiği öne sürüldü. Bu adım, stratejik öneme sahip teknoloji yatırımları ve ulusal güvenlik açısından büyük bir anlam taşıyor.
İddialara göre, bu fikir ABD Başkanı Donald Trump'ın Intel CEO'su ile yaptığı görüşmelerin ardından gündeme geldi. Eğer bu plan hayata geçerse, Intel'in doğru üretim teknolojileri ve yeterli kapasite ile dökümhane sektöründe rekabetçi bir konuma gelmesi için önemli bir fırsat yaratabilir.
Ohio'daki bu büyük çip üretim tesisi, daha önce dünyanın en büyük üretim lokasyonlarından biri olarak lanse edilmişti. Ancak inşaat süreçlerinde yaşanan aksaklıklar nedeniyle seri üretime geçiş tarihi on yıla ertelendi. Bu tesisin hızla tamamlanması, hem Intel'in dökümhane vizyonu hem de ABD'nin ulusal güvenliği açısından kritik önem taşıyor. Böylece en gelişmiş üretim teknolojileriyle yerli çip üretimi artırılmış olacak.
Tesisin tam potansiyeline ulaşması için 100 milyar dolardan fazla yatırım yapılması öngörülüyor. Hükümetin ne kadar pay alacağı henüz netleşmezken, anlaşmanın yapısı hakkında görüşmelerin devam ettiği belirtiliyor.
Donald Trump'ın daha önce çip üreticilerine yönelik destekleri eleştirmiş olmasına rağmen, Intel'e doğrudan yatırım yapma düşüncesi, yönetimin özel şirketlerle doğrudan işbirliği yapma eğiliminin bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Daha önce de ABD Çelik Şirketi'nin Japonya'ya satışını kolaylaştırmak için "altın hisse" gibi adımlar atılmıştı.
Yetkililerin, MP Materials gibi nadir toprak elementleri üreten bir şirketle yapılan benzer bir modeli değerlendirdiği belirtiliyor. Bu modelde, devletin hisse alımının yanı sıra garanti edilmiş alım anlaşmaları, krediler, özel yatırımlar ve kamu sektörü işbirliği gibi unsurlar bir araya getirilebilir. Bu tür bir paket, yatırımcılara projenin istikrarı konusunda güven verirken, kamu fonlarının stratejik hedeflere bağlanmasını sağlıyor.
Intel için bu olası finansal desteğin zamanlaması ve ABD hükümetinin güveni, paradan daha önemli olabilir. Şirket hem kendi ürünleri hem de dış müşterileri için üretim kapasitesini artırmalı ve aynı zamanda rekabetçi üretim teknolojileri ile finansal istikrarını kanıtlayarak güven kazanmalı. ABD yönetiminin desteği, bu iki alanda da önemli bir avantaj sağlayabilir.
Her ne kadar bu anlaşmanın henüz kesinleşmediği bilinse de, yapılan görüşmelerin bir sonucu olarak Beyaz Saray'ın, Intel CEO'suna yönelik daha önceki eleştirilere rağmen liderliğine güvendiği mesajı verildi.
