Ara

ABD Hükümetinin Intel’deki Yüzde 10 Hissesi Şirketi Nasıl Etkiliyor?

ABD hükümetinin çip devi Intel'in yüzde 10'unu satın alması, şirketin stratejik önemini ve hükümet nezdindeki ağırlığını ortaya koyuyor. Ancak bu yeni ortaklık, hissedarlar, çalışanlar, iş ortakları ve özellikle de şirketin uluslararası satışları için bazı endişeleri de beraberinde getiriyor.

Intel'in en büyük endişelerinden biri, gelirlerinin önemli bir kısmını yurt dışından elde etmesi. 2024 mali yılında şirketin 53.1 milyar dolarlık gelirinin %76'sı Amerika Birleşik Devletleri dışından geldi. Bu durum, ABD hükümetinin en büyük hissedar olmasıyla birlikte, şirketi Başkan'ın öngörülemeyen ticaret ve gümrük politikalarına daha açık hale getirebilir ve bu da yabancı müşterileri tedirgin edebilir.

Intel'in ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na (SEC) sunduğu belgede yer alan bilgilere göre, ABD hükümetinin şirkette önemli bir paya sahip olması, şirketi diğer ülkelerde ek düzenlemelere, yükümlülüklere veya kısıtlamalara tabi tutabilir. Bu durum, şirketin küresel operasyonlarını ve büyüme potansiyelini olumsuz etkileyebilir.

Ayrıca, bu anlaşmanın yatırımcılar, tedarikçiler, çalışanlar ve rakipler nezdinde de olumsuz tepkilere yol açabileceği belirtiliyor. Hatta Intel, olası davalar veya siyasi incelemeler konusunda da uyarıda bulunuyor ve ABD'deki siyasi liderlik değişimlerinin anlaşmanın bazı bölümlerini değiştirebileceği veya iptal edebileceği riskine dikkat çekiyor.

Intel, anlaşmanın tam finansal, vergi ve muhasebe etkilerini değerlendirmeye devam ettiğini ve bu süreçte ek sorunların ortaya çıkabileceğini kabul ediyor.

ABD hükümeti ile Intel arasında imzalanan anlaşma, iki aşamalı bir fonlama içeriyor. İlk aşamada yaklaşık 5.7 milyar dolar, Intel'in daha önceki Ticaret Bakanlığı ile yaptığı CHIPS Yasası kapsamındaki düzenlemelerden kaynaklanan hızlandırılmış ödemeleri temsil ediyor. İkinci aşama ise yaklaşık 3.2 milyar dolar olup, kritik çip teknolojileri için havacılık ve savunma alanlarını kapsayan CHIPS Yasası'nın 'Güvenli Bölge' (Secure Enclave) girişimiyle bağlantılı. Bu fonlar, belirli koşullar karşılandıkça sağlanacak.

Bu fon paketinin karşılığında Intel, ABD hükümetine 433 milyon adede kadar hisse senedi devredecek. İlk para akışı gerçekleştiğinde yaklaşık 275 milyon hisse verilecek, kalan yaklaşık 159 milyon hisse ise emanette tutulacak ve Güvenli Bölge fonları aktarıldıkça serbest bırakılacak. Ancak, eğer Intel beklenen Güvenli Bölge parasının tamamını alamazsa, ilgili hisselerin yarısı yine de hükümete gidecek, diğer yarısı ise iptal edilecek.

Intel hükümetle yaptığı bu anlaşmanın kendisi ve hissedarları için sorunlar yaratabileceği uyarısında bulunurken, ABD Başkanı Donald Trump bu anlaşmadan oldukça memnun görünüyor. Trump, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, "Intel için SIFIR ÖDEDİM, değeri yaklaşık 11 milyar dolar. Hepsi ABD'ye gidiyor." ifadelerini kullanarak anlaşmayı savunmuş ve bu tür anlaşmaları ülke için yapmaya devam edeceğini belirtmiştir.

Önceki Haber
ABD Senatöründen Yargı Sistemine Siber Güvenlik Eleştirisi: 'Temel Güvenlik Zafiyetleri Göz Ardı Ediliyor!'
Sıradaki Haber
Blade Runner Yeniden Ekranlara Dönüyor: 2026'da Amazon Prime Video'da Mini Dizi Heyecanı

Benzer Haberler: