Ara

ABD Hükümeti, Intel’in Yüzde 10 Hissesi İçin Harekete Geçiyor: CHIPS Yasası Fonları Devreye Girebilir

ABD hükümetinin, teknoloji devi Intel'in yüzde 10'luk hissesini satın almak için görüşmelerde bulunduğu iddia ediliyor. Bu iddialar, ülkenin çip üretimini desteklemeyi amaçlayan CHIPS Yasası kapsamındaki fonların bu anlaşmada kullanılabileceği yönünde. Bu gelişme, teknoloji dünyasında ve ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandırmış durumda.

Intel hisselerinde bu haberin ardından bir düşüş yaşansa da, anlaşmanın nasıl şekillenebileceğine dair yeni bilgiler ortaya çıktı. Kaynaklar, ABD yönetiminin Intel'e CHIPS Yasası kapsamında verilecek teşvik ve fonları, doğrudan hisse alımında kullanmayı planladığını belirtiyor. Intel'in mevcut piyasa değerinin yaklaşık 100 milyar dolar olduğu ve şirket için öngörülen CHIPS Yasası fonunun yaklaşık 10 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde, bu durum Intel için beklenenden daha hızlı bir finansal hareketlilik anlamına gelebilir.

CHIPS Yasası, belirlenen hedeflere ulaşılması durumunda şirketlere fon sağlayan bir teşvik sistemi üzerine kurulu. Intel, bu yasa kapsamında bugüne kadar 2,2 milyar dolarlık bir fon almıştı. Bu miktarın, yüzde 10'luk hisse alımı için gerekli olan 10 milyar dolarlık toplam tutarın bir parçası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ise henüz netlik kazanmadı.

Beyaz Saray, bu konuda henüz bir açıklama yapmaktan kaçındı. Eğer bu iddialar doğrulanırsa, ABD hükümeti önemli bir pay ile Intel'in en büyük hissedarı haline gelecek. Bu tür bir adım, ABD Savunma Bakanlığı'nın nadir toprak elementleri üreticisi MP Materials Corp.'a yaptığı 400 milyon dolarlık yatırım gibi daha önceki kamu yatırımlarıyla benzerlik taşıyor.

Intel'de Mart ayında göreve başlayan CEO Lip-Bu Tan'ın liderliğinde şirket, bir istikrarsızlık sürecini atlatmaya çalışıyor. ABD topraklarında üretim kapasitesini artırma taahhütlerine ve fabrikalarını güçlendirme planlarına rağmen Intel, zaman zaman eleştirilerin odağı olmuştu. Hatta geçmişte ABD başkanının, CEO Tan'ın görevden alınması yönündeki çağrıları ve Tan'ın Çin ile olan geçmiş bağları hakkında ulusal güvenlik endişelerini dile getirmesi de bu süreçte etkili olmuştu.

Son iki yıldır finansal olarak zorlu bir dönem geçiren Intel, bir zamanlar 200 milyar dolar olan piyasa değerini 100 milyar dolar civarına indirmiş durumda. Eski CEO Pat Gelsinger'ın ayrılmasının ardından Tan'ın göreve gelmesiyle şirket, operasyonel verimliliği artırmak ve maliyetleri düşürmek adına yeniden yapılanmaya gitmiş, binlerce çalışanı işten çıkarmıştı. Ancak, şirketin gelecek vaat eden 18A ve 14A üretim teknolojilerinde yaşadığı zorluklar ve bu teknolojilerde büyük bir harici müşteri kazanamama riski, sektörel analistler tarafından yakından takip ediliyor.

Ayrıca, Tan'ın daha önceki görev yaptığı Cadence şirketinin Çin ile ticari sırlarını paylaşmaktan dolayı mahkum edilmesi ve Tan'ın kendisinin de birçok Çinli şirkete yatırım yapmış olması, ulusal güvenlik endişelerini yeniden gündeme getirmişti. Bu gelişmelerin ardından Tan'ın Beyaz Saray'ı ziyaret ederek çeşitli konuları, özellikle Çin ile olan bağlarını görüşmesi dikkat çekmişti.

Son olarak, Tan ile ABD başkanının yaptığı görüşmeden kısa bir süre sonra, piyasaya aniden 540 bin adet Intel hissesi alımı yapıldığı rapor edildi. Bu durum, hisse fiyatının zaten olumlu bir ivme kazanmakta olduğu bir dönemde gerçekleşti.

Bu tür bir hamle, gerçekleşmesi halinde Intel'i ABD jeopolitiğinde daha kritik bir konuma taşıyarak, sadece bir yarı iletken şirketi olmanın ötesinde, yerli çip üretimi için hayati bir unsur haline getirebilir.

Önceki Haber
T-Mobile'ın Konum Verisi Satışı Yasal mı? Mahkemeden Sert Yanıt!
Sıradaki Haber
Oyun Bulutların Yeni Kralı: GeForce Now, Aynı Fiyata RTX 5080 Gücüyle Yenileniyor!

Benzer Haberler: