Özbekistan'da keşfedilen küçük taş eserlerin, dünyanın en eski ok uçları olabileceği yeni bir araştırmayla ortaya kondu. Bu taş aletlerin modern insanlara mı, Neandertallere mi yoksa başka bir insan türüne mi ait olduğu henüz netlik kazanmış değil.
Arkeologlar, bu aletleri Özbekistan'ın kuzeydoğusundaki Obi-Rakhmat bölgesinde buldu. Bölgedeki önceki kazılarda ince ve geniş bıçaklar gibi çeşitli taş aletler ve daha küçük "bıçakçıklar" ortaya çıkarılmıştı. Ancak, kırık olmaları nedeniyle daha önce gözden kaçan çok sayıda küçük, üçgen biçimli ve "mikrolit" olarak adlandırılan uçlar da bulunuyordu.
PLOS One dergisinde yayımlanan çalışmada araştırmacılar, bu "mikro uçların" ok benzeri çubuklara takılmaktan başka bir amaç için kullanılamayacak kadar dar olduğunu savunuyor. Bulgulara göre, taşların üzerindeki hasar da ok uçlarının kullanıldığına işaret ediyor.
Yaklaşık 80.000 yıl öncesine ait olduğu düşünülen bu mikro uçlar, Etiyopya'da bulunan ve 74.000 yıllık olduğu belirtilen eserlerden yaklaşık 6.000 yıl daha eski olabilir. Araştırmacılar, bulgularının bazı çevrelerde şüphe uyandıracağını bekliyor.
Çalışmaya katkı sunan araştırmacılardan biri, yayınlanmamış okların ve ok gövdelerinin bulunmadığı için meslektaşlarından şüphecilik beklendiğini belirtti. Ancak bu bulgular, karmaşık erken silah ve av teknolojilerinin daha önce düşünülenden daha geniş bir coğrafyaya daha erken tarihlerde yayıldığını gösteriyor. Bu durum, atalarımızın yeteneklerini sürekli olarak hafife aldığımızı da ortaya koyuyor.
Obi-Rakhmat'ta bulunan taş eserleri hangi grubun yarattığı hala belirsizliğini koruyor. Bölgede 2003 yılında yapılan kazılarda bulunan çocuk dişleri ve kafatası parçaları, dişlerin Neandertallere benzemesi ancak kafatasının daha belirsiz özellikler taşıması nedeniyle, çocuğun kendi türümüzden mi yoksa Neandertal veya Denisova insanıyla bir melez mi olduğu sorusunu gündeme getirmişti.
Bu potansiyel ok uçlarının en eskilerinin yapıldığı dönemde Orta Asya, Neandertallerin bölgesiydi. Ancak kayıtlarda bilinen bir Neandertal ok ucu bulunmuyor. Araştırmacılar, Obi-Rakhmat eserlerinin büyük olasılıkla modern insanlar tarafından yaratıldığını öne sürüyor.
Araştırmacılar, Obi-Rakhmat insanlarının Orta Asya'ya gelişinin, anatomik olarak modern insanların Avrasya'ya yayılmasıyla aynı döneme denk geldiğini belirtiyor. Bu göçmenlerin, bugünkü İsrail, Filistin toprakları, Ürdün, Lübnan, Suriye ve çevre bölgeleri kapsayan Doğu Akdeniz bölgesi olan Levant kökenli olabileceği düşünülüyor.
Modern insanlar bölgeye geldiğinde, Obi-Rakhmat'ı içeren bölgede Neandertaller gibi başka gruplar da yaşıyor olabilirdi. Mikro lit teknolojisinin, bu insanların yeni çevrelerinde besin elde etmelerine yardımcı olduğu düşünülüyor. Bu keşif, Obi-Rakhmat halkını bölgede uzun süredir yaşayan gruplarla başarıyla rekabet etmelerini sağlayan geçim özelliklerini belirlememize yardımcı oluyor.
Bilim insanları şimdi Obi-Rakhmat halkının Orta Asya'ya ilk ne zaman geldiğini araştırmaya çalışıyor. Onlarla Levant'taki gruplar arasında arkeolojik ve genetik bağlantılar bulmayı umuyorlar. Ayrıca, bölgedeki daha yaşlı olabilecek diğer arkeolojik alanları da incelemeyi planlıyorlar; bu alanlar 80.000 yıldan daha eski ok uçlarını ortaya çıkarabilir. Bu yeniliklerin çok daha erken ortaya çıkıp uzun bir süre boyunca devam etmiş olabileceği düşünülüyor. Keşiflerin yapıldığı avlanma alanlarının bulunması ise harika olurdu, ancak bu tür alanların bulunması zor olabiliyor.