Bilim insanları, günümüz Çek Cumhuriyeti topraklarında, 6.000 yıl önce acımasız bir maden ocağı topluluğunda yaşamış ve çalışmış iki yetişkin kız kardeşin “hipergerçekçi” rekonstrüksiyonlarını gözler önüne serdi.
Bu etkileyici 3D rekonstrüksiyonlar, 15 yıldan uzun süre önce Güney Moranya bölgesindeki tarih öncesi bir çakmaktaşı madeninden çıkarılan kız kardeşlerin kalıntıları üzerinde yapılan yeni bir analize dayanıyor. Elde edilen yeni kanıtlar, kız kardeşlerin alet ve silah yapımı için ağır kayalar çıkardıkları madende çalıştıklarını gösteriyor.
Araştırmacılar, iskeletlerin üzerinde şiddetli bir ölüm veya hastalık belirtisi bulunmadığını belirtiyor. Ancak, bu kişilerin kurban edilmiş olabileceği veya yaralanmalar nedeniyle artık çalışamayacak duruma geldiklerinde öldürülmüş olabilecekleri ihtimali de değerlendiriliyor.
Kız kardeşlerin gömülme şekli de hala gizemini koruyan detaylar barındırıyor. Örneğin, maden kuyusuna üst üste gömülmüşler. Daha genç olan kız kardeşin iskeleti 6 metre derinlikte, ondan 1 metre aşağıda ise diğer iskelet bulunmuş. Araştırmacılar, kadınların muhtemelen orada çalıştıkları için bu kuyulara gömülmüş olabileceğini düşünüyor.
Ortaya çıkarılan gizemlerden biri de, birinde küçük bir köpeğin kalıntıları, diğerinde ise genetik olarak kız kardeşlerle hiçbir bağı olmayan yeni doğmuş bir bebeğin kalıntılarının bulunması. Bebeğin bütün halde, ancak iki kadından birine ait olmadığı anlaşılmış.
Önceki çalışmalar, kadınların kardeş olduğunu ve radyo karbon tarihlendirmesi ile MÖ 4050-4340 yılları arasına tarihlendirildiğini zaten ortaya koymuştu. Yeni çalışmanın arkasındaki araştırmacılar, tarih öncesi maden topluluğundaki yaşamı daha net anlamak için genetik testler, kız kardeşlerin dişlerinin mikroskobik incelemesi ve iskeletlerinin detaylı patolojik incelemesi dahil olmak üzere çeşitli analizler yaptı. Ayrıca, kız kardeşlerin ne yediğini anlamak için iskeletlerindeki karbon ve azot izotopları da ölçüldü.
Yeni sonuçlar, kız kardeşlerin yetişkinlikte iyi beslenmiş ve güçlü olduklarını, ancak çocukluklarında yetersiz beslendiklerini, zayıf olduklarını ve hastalıklara yakalandıklarını gösteriyor. İskeletlerde ayrıca hasarlı omurlar ve iyileşme sürecinde olan yaralanmalar gibi ağır zorlanma belirtileri de saptandı. Daha yaşlı olan kız kardeşin ön kolundaki bir kırığın tam olarak iyileşmediği ve yaralanmaya rağmen çalışmaya zorlandığına dair kanıtlar bulundu.
Kız kardeşlerin iskeletlerinin tarihlendiği dönem, en savunmasızların sömürüldüğü yeni bir sosyal düzenin yükselişine denk geliyor. Araştırmacılar, en zorlu işlerin artık en güçlüler tarafından değil, en kolay zorlanabilenler tarafından yapıldığını belirtiyor.
Kız kardeşlerin dişleri, genç olanın 30-35 yaşlarında, daha yaşlı olanın ise 40 yaşına yakın bir yaşta öldüğünü gösteriyor. Her ikisi de yaklaşık 1.5 metre boyunda, ince yapılı ve ağır yükler kaldırabilecek güçteydi. Diyetleri, o dönem Avrupa'sındaki ortalamadan daha fazla et içeriyordu. Ancak bu durumun, zorlu çalışmalarını karşılamak için mi olduğu yoksa Güney Moranya'nın sık ormanlık ve av hayvanı açısından zengin olmasıyla mı ilgili olduğu belirsizliğini koruyor.
Genetik veriler, genç kız kardeşin ela veya yeşil gözlere ve koyu renk saçlara sahip olduğunu, yaşlı kız kardeşin ise muhtemelen mavi gözlü ve sarı saçlı olduğunu ortaya çıkardı.
Rekonstrüksiyonlar, bu özellikleri ve aynı dönemde Avrupa'nın çeşitli yerlerinde bulunan tekstil parçalarına dayanarak kız kardeşlerin giyebileceği kıyafetleri de gösteriyor. Bu rekonstrüksiyonlar, iyi korunmuş kafatası boyutlarına göre şekillendirilen, alçı ve silikon üzerine göz protezleri ve saç implantları eklenerek yapılmış 3D modellerdir.
Araştırmacılar, Neolitik dönemden günümüze ulaşan kumaşların tamamının keten, ağaç kabuğu lifi, ısırgan otu ve diğer bitki lifleri kullanılarak üretildiğini belirtiyor. Yaşlı kadının aynı bitkisel malzemeden dokunmuş basit bir bluz ve bir örtü ile giydirildiği, saçlarının bir saç filesiyle tutturulduğu görülüyor. Daha genç olan kız kardeşin ise daha kaba keten kumaştan yapılmış bir bluz giydiği ve kalan kumaş şeritlerinin saçlarına örüldüğü anlaşılıyor.