Ara

5.700 Yıl Önce İnsanlar Birbirlerini mi Yedi? İspanya’daki Kan Donduran Keşif

İspanya'daki El Mirador Mağarası'nda bulunan 11 bireye ait insan kalıntıları üzerinde yapılan arkeolojik incelemeler, kannibalizm (insan yeme) bulgularını ortaya koydu. Bilimsel bir yayında yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, bu kannibalizm vakasının yaklaşık 5.700 yıl önce rekabet halindeki geç Neolitik döneme ait çoban toplulukları arasındaki şiddetli bir çatışmanın sonucu olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, "İnsanların insan tüketmesi eyleminin anlaşılmasındaki temel zorluk nedeniyle kannibalizm, yorumlanması en karmaşık davranışlardan biridir" açıklamasında bulundu. Çoğu zaman, bu eylemi belirli bir davranışsal bağlamla ilişkilendirmek için gerekli tüm kanıtlardan yoksun olunduğunu belirten araştırmacılar, toplumsal önyargıların bu tür eylemleri kaçınılmaz olarak barbarlık olarak yorumlama eğiliminde olduğunu da ekledi.

El Mirador Mağarası, Kuzey İspanya'daki Burgos ilinde yer alan bir arkeolojik alan olan Sierra de Atapuerca'da bulunuyor. Atapuerca bölgesinde daha önce de kannibalizm kanıtları bulunmuştu. Bunlar arasında, törensel tüketim sırasında kap olarak kullanılmış olabilecek kurukafalar da dahil olmak üzere Erken Tunç Çağı'na ait altı insan iskeleti yer alıyor. Ayrıca, 1994'ten bu yana Sierra de Atapuerca'daki Gran Dolina mağarasının Aurora Stratum (TD-6) bölümünden 160'tan fazla kemik parçası çıkarıldı. Bu parçaların %30'undan fazlasında kesme, kazıma ve balta izleri gibi kasaplık ve tüketim işaretleri görülüyor.

Bu son çalışmada, El Mirador Mağarası'nın iki farklı bölgesinden çıkarılan 5.056 insan kalıntısı mikroskop altında incelendi. Her stratigrafik seviyeden en az bir kemik olmak üzere sekiz örnek radyokarbon tarihleme için seçildi ve beş kemiğe de stronsiyum izotop analizi yapıldı.

Mikroskobik incelemeler, kemiklerde belirgin kesme, kazıma ve balta izlerinin yanı sıra, yakılma, soyulma, kırıklar ve insan diş izleri gibi kanıtlara rastlandığını gösterdi. Bu bulgular, kurbanların derilerinin yüzüldüğünü, etlerinin ayrıldığını, bedenlerinin parçalandığını ve ardından pişirilip yendiğini işaret ediyor. Radyokarbon tarihleme, olayın 5.700 ila 5.570 yıl önce gerçekleştiğini gösterirken, izotop analizleri bireylerin yerel olduğunu ve muhtemelen yalnızca birkaç gün içinde tüketildiğini ortaya koydu.

Elbette, bu tür izlerin kannibalistik davranışlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek zor olabiliyor ve araştırmacılar birkaç alternatif hipotezi de değerlendirdi. Örneğin, bazı defin ritüellerinde kafataslarının çıkarılması veya bedenlerin parçalanması yer alabiliyor ki bu da kemiklerde izler bırakır. Ancak araştırmacılar, bu tür ritüellerin genellikle kalıntıların yalnızca %1 ila %5'ini etkilediğini belirtiyor. Taş, metal veya kemikten yapılmış silahlarla oluşan yaralanmalar benzer kesme ve balta izleri bırakabilir, ancak bu izler genellikle kaburgalar ve omurlarda görülür.

Şiddetli Bir Olay

Araştırmacılar, analiz ettikleri kemiklerdeki değişim modellerinin cenaze törenleri veya şiddetli yaralanmalarla tutarlı olmadığını belirtti. İzlerin, özellikle "taze kemik kırılması, yanma, tencere parlatması ve insan dişi izleri" kanıtları göz önüne alındığında, et, sakatat, kemik iliği ve beyin çıkarılmasını içeren kasaplıkla daha uyumlu olduğu sonucuna varıldı.

Ayrıca, bu durumun kıtlık döneminde hayatta kalmak için çaresiz bir önlem olarak kannibalizm olması da pek olası görünmüyor. Araştırmacılar ilgili paleoçevresel verileri incelediklerinde, şiddetli gıda kıtlığına yol açacak koşullara dair herhangi bir belirti bulamadılar. Ürün kaybı veya parazit salgını gibi daha kısa süreli bir olayın meydana gelmiş olması mümkün, ancak bu tür olayların arkeolojik kayıtlarda tespit edilebilir bir iz bırakmayacağı düşünülüyor. Kıtlıklar ise genellikle bir topluluktaki en savunmasız kişileri, yani yaşlıları ve çok gençleri hedef alır. Ancak burada incelenen kalıntılar çok daha geniş bir yaş yelpazesini kapsıyor.

Araştırmacılar, "Bu ne bir defin geleneği ne de aşırı kıtlığa bir tepkiydi" dedi. "Kanıtlar, olayın ne kadar hızlı gerçekleştiği göz önüne alındığında şiddetli bir olayı işaret ediyor. Muhtemelen komşu çiftçi toplulukları arasındaki çatışmanın bir sonucuydu." Almanya ve İspanya'da benzer Neolitik katliamlar yaşanmış olsa da, El Mirador bulguları kurbanların sistematik olarak tüketildiğine dair kanıt sunuyor.

Araştırmacılardan biri, "Çatışma ve bunu yönetme ve önleme stratejilerinin geliştirilmesi insan doğasının bir parçasıdır" dedi. "Etnografik ve arkeolojik kayıtlar, en az tabakalaşmış ve küçük ölçekli toplumlarda bile düşmanların nihai bir ortadan kaldırma biçimi olarak tüketilebileceği şiddetli olayların meydana gelebileceğini gösteriyor."

Önceki Haber
Kara Delik Ziyareti İçin Uzay Macerası: Fizikçi Bambi'den Cüretkar Teklif

Benzer Haberler: