Daha önce kurtarılan iki ekran kartı hakkında haberler yapmıştık: Biri çatlak bir PCB'ye sahip RTX 5090, diğeri ise silikon mezardan dönen bir RX 7800 XT. Ancak madalyonun diğer yüzünü görmek de en az o kadar önemli. Peki ya tamir girişimi ters giderse? Kartın kaderi onarılamayacak kadar kötü ise ne olur? İşte Northwest Repair'ın son vakası tam da bunu gösteriyor; özel donanımlı bir RTX 4090, başlangıçta düşünüldüğünden çok daha derine gömülmüş bir şekilde ölü çıktı.
Normalde 24GB belleğe sahip olan RTX 4090'ın nadir bulunan 48GB bellekli özel bir PCB'ye sahip bu ekran kartı, daha önce kendisi tamir etmeye çalışan ve 21 volt, 21 amper gibi yüksek bir voltaj uygulayan bir müşterisi tarafından tamir masasına getirildi. Spoiler uyarısı: Sonuç pek iyi olmadı. Bu kart standart bir model değildi; özel PCB, standart bir RTX 4090'ın iki katı belleğe sahipti ancak bu durum kötü soğutma ve kalitesiz güç bileşenleri risklerini de beraberinde getiriyordu. Tamirci, ilerleyen olaylar nedeniyle 48GB'lık kartları güvenilmez olarak nitelendirdi.
Kart söküldüğünde ilk dikkat çeken şey, ince bir braketle tutturulmuş ve sıcaklıkları kontrol altında tutmakta yetersiz kalan bellek çiplerinin arkasındaki kötü soğutmaydı. Fan kablolarının sıkışmış olması, dikkatsiz kullanım veya daha önceki aceleci ve kaba tamir girişimlerini düşündürüyordu. Multimetre ile yapılan testler, 12 volt güç hattı ile 1.8 ve 1.2 volt bellek hatlarında ölü bir kısa devre olduğunu ortaya koydu. Kısacası, bu kart resmen yanmıştı.
Termal görüntüleme ve dikkatli, düşük voltaj uygulaması daha net bir tablo çizdi; zira bellek çiplerinden biri gücün etkisiyle parlayarak yanmış olduğunu açıkça belli ediyordu. GPU çekirdeğinde de sıcak noktalar görülmesi, iç kısa devrelerin orada da mevcut olduğunu gösteriyordu. Teknisyenin daha detaylı incelemesi gerçek suçluyu ortaya çıkardı: Güç dönüştürücüsündeki bir MOSFET'in arızalanması. Bu bileşen, 12 voltu bellekler için gerekli daha düşük voltajlara düşürmek yerine kısa devre yaparak tam 12 voltu doğrudan belleklere iletmiş ve birden çok çipi yakarak çekirdeğe de zarar vermişti.
Arızalı MOSFET'in değiştirilmesi 12 voltluk kısa devreyi giderse de bellek hattındaki kısa devre devam etti. Birkaç bellek çipinin sökülerek değiştirilmesi de işe yaramadı, çünkü diğer çipler de bozulmuştu ve muhtemelen GPU çekirdeği de zarar görmüştü. Daha sonra yapılan voltaj uygulaması en kötü senaryoyu doğruladı; kartın onarımı mümkün değildi.
Sağlıklı bir ekran kartında, PCIe yuvası ve konektörlerden gelen güç önce MOSFET'ler ve indüktörlerden geçerek kartın her bölümü için güvenli seviyelere düşürülür; bellekler için daha düşük voltajlar, GPU çekirdeği için farklı hatlar kullanılır. Ardından GPU çekirdeği, bilgisayarınızdan gelen verileri işler ve bellek çiplerine komutlar göndererek gerekli dokuları, kareleri ve hesaplama verilerini gerçek zamanlı olarak depolayıp geri besler. Bir MOSFET arızalandığında, bu hassas denge bozulur ve yalnızca 1 veya 1.8 volt için tasarlanmış bileşenlere doğrudan 12 volt göndererek onları anında yok edebilir.
Sonuç olarak, bu kartın kurtarılması imkansızdı. Kartı onarmak, bir MOSFET'in, birden çok bellek çipinin ve GPU çekirdeğinin değiştirilmesini gerektirirdi ki bu da yalnızca özel laboratuvarlarda yapılabilecek ve maliyeti yeni bir kart fiyatına yaklaşacak bir projeydi. Bu olay, yüksek voltaj uygulamalarının ve kalitesiz bileşenlerle yapılan özel modifikasyonların tehlikeleri hakkında bir uyarı niteliğindeydi. En iyi ihtimalle, bu kart artık yedek parça kaynağıydı; donanımı limitlerinin ötesine zorlamanın nadiren ödendiğini gösteren pahalı bir dersti.
Genellikle sadece başarılı tamirleri haberleştirsek de, bu örnek ne zaman durmak gerektiğini gösteren bir uyarı hikayesi. Kart, bu kadar aşırı modifikasyonlara maruz kalmasaydı kurtarılabilirdi. Yeniden ısıtma döngüleri muhtemelen PCB'yi daha da onarılamaz bir şekilde bozmuş, PEX bağlantısını tamamen yok etmişti. Unutmamak gerekir ki, pahalı bileşenlerle uğraşmak, donanımın kendi maliyetinden daha fazlasını riske atmak anlamına gelebilir.