Ara

3300 Yıllık Gizem: Antik Mısırlı Güvenlik Görevlileri Bu Kemik Düdüğü Mü Kullandı?

Arkeologlar, yaklaşık 3300 yıl öncesine, Mısır'ın On Sekizinci Hanedanlığı dönemine ait Akhetaten Taş Köyü'nde bulunan küçük bir buzağı kemiğinin, o dönemin güvenlik görevlileri tarafından kullanılmış olabileceği ihtimalini araştırıyor.

Kazı alanında ortaya çıkarılan, içinde delik bulunan bu sıra dışı kemik, uzmanlar tarafından yapılan detaylı analizler sonucunda bir düdük olabileceği ve başka pek bir işlevi bulunmadığı belirlendi. Araştırmacılara göre, bu düdük, royal mezarların yakınında bulunan ve kraliyet mezarları üzerinde çalışan işçilerin bulunduğu bir yerleşim yerinde, güvenlik görevlilerinin işini kolaylaştırmak amacıyla kullanılmış olabilir.

Arkeolog Michelle Langley liderliğindeki bir ekip tarafından yürütülen araştırmada, düdüğün yerleşim yeri içindeki iletişimi sağlamak veya devriye gezen muhafızlara eşlik eden çalışma köpeklerini yönetmek için kullanılmış olabileceği düşünülüyor.

Araştırmacılar, yayınladıkları makalede, “Taş Köyü gibi işçi yerleşim yerlerinde bulunan bu tür nesneler, yerleşimin Kraliyet mezarlarına yakınlığı ve mezarlar üzerindeki olası çalışmaları nedeniyle sıkı bir şekilde denetlendiği fikriyle uyumludur” ifadelerine yer veriyor. Ekip, bu objenin hanedanlık dönemine ait bir kazıda bulunan ilk örnek olduğunu ve Mısır'ın kemik teknolojileri üzerine yapılacak detaylı incelemelerin büyük potansiyel taşıdığını vurguluyor.

Sadece 6,3 santimetre uzunluğunda ve ham haldeki bir buzağı kemiğinden yapılmış olan bu nesnenin, boydan boya açılmış tek bir deliği bulunuyor. Nesnenin amacını belirlemek için yapılan incelemelerde, deliğin düzgün ve temiz olması, bilinçli bir şekilde açıldığını düşündürdü. Mikroskobik incelemeler, delme işlemi sırasında oluşan çizikleri ortaya çıkardı. Kemik üzerindeki diğer izlerin ise termit hasarıyla ilişkili olduğu belirlendi.

Kemik üzerindeki işaretler, olası kullanımlarını daraltmaya yardımcı oldu. Oyuncak, dekoratif figürin, muska, kap veya sap gibi çeşitli ihtimaller değerlendirildi. Ancak araştırmacılar, bu seçeneklerin hepsini eleyerek, kemiğin en olası kullanımının bir düdük olduğu sonucuna vardı. Antik Mısırlılar'ın süsleme sanatındaki ustalığı göz önüne alındığında, böylesine sade bir nesnenin dekoratif amaçlı olma ihtimalinin düşük olduğu belirtildi. Aynı şekilde, kemiğin kap olarak kullanılabilecek uygun bir şekle veya boyuta sahip olmadığı ve sap olarak kullanılsaydı aşınma izleri göstermesi gerektiği, ancak bu izlerin bulunmadığı tespit edildi.

Araştırmacılar, diğer kültürlerde bulunan düdük örneklerine benzeyen bu kemiği temel alarak, taze bir inek kemiğiyle bir benzerini yaptılar ve test ettiler. Bu testler sonucunda, yüksek perdeli bir sesin elde edildiği ve pratikle sesin önemli bir volüme ulaşabildiği gözlemlendi.

Bu tiz sesin, düdüğün avcılık amacıyla kullanılmış olma ihtimalini oldukça düşürdüğü belirtildi. Zira bölgedeki arkeolojik bulgular, yerel halkın avcılıkla meşgul olduğuna dair bir kanıt sunmuyor. Dahası, av düdükleri genellikle av kuşlarının seslerini taklit ederken, bu nesnenin çıkardığı ses bu nitelikten uzaktı.

Diğer yandan, bölgedeki bulgular bir askeri varlığa işaret ediyor. Kraliyet mezarlarına olan erişimin sıkı bir şekilde denetlendiği ve korunduğu düşünüldüğünde, günümüzdeki güvenlik görevlilerinin düdük kullanmasına benzer şekilde, bu kemik düdüğün de güvenlik amacıyla kullanılmış olması mantıklı bir ihtimal olarak öne çıkıyor.

Araştırmacılar, “Bu çalışma, parlak ve göz alıcı materyallerin yanı sıra en sıradan görünen nesnelerin de değerini vurguluyor” diyerek, Antik Mısır'dan kalan her şeyin işlenmiş malzemelerden yapılmadığını ve en basit kemik parçalarının bile geçmişe dair önemli bilgiler sunabileceğini belirtiyorlar.

Önceki Haber
The Witcher Yaratıcısından Oyunlara Tepki: "Gereksiz Genişletme"
Sıradaki Haber
DJI'den Çarpıcı Açıklama: 'Askeri Bağlantımız Yok, Hükümet Kontrolünde Değiliz!'

Benzer Haberler: