Ara

113 Milyon Yıllık ‘Cehennem Karıncası’ Fosili Bulundu: Bilinen En Eski Karınca Olabilir!

Bilim insanları, yeni keşfedilen bir "cehennem karıncası" fosilinin şimdiye kadar bulunan en eski karınca fosili olabileceğini söylüyor.

Brezilya'nın kuzeydoğusunda gün yüzüne çıkarılan bu fosilleşmiş böcek, yaklaşık 113 milyon yıl önce Kretase döneminde (145 milyon ila 66 milyon yıl önce) yaşadı. Yapılan yeni bir çalışmaya göre bu keşif, karıncalara ait ilk tartışmasız jeolojik kaydı temsil ediyor.

Araştırmacılar, bu keşfi özellikle ilginç kılanın, tuhaf avlanma adaptasyonlarıyla bilinen soyu tükenmiş "cehennem karıncası" alt familyasına ait olması olduğunu belirtiyor.

Araştırmacıların *Vulcanidris cratensis* adını verdiği bu yeni keşfedilen antik karınca türü, yukarı doğru bakan orak benzeri çenelere sahipti. Bu çeneleri avını yakalamak ve saplamak için kullanmış olabilir. Araştırmacılar, bu türün antik bir soydan gelmesine rağmen, oldukça uzmanlaşmış anatomik özellikler sergilediğini ve bunun benzersiz avlanma davranışlarına işaret ettiğini vurguluyor.

Bugün Dünya üzerinde yağmur ormanlarından çöllere kadar çeşitli ortamlarda bulunan 12.000'den fazla karınca türü bulunmaktadır. Karıncaların, arıları ve yaban arılarını da içeren Hymenoptera takımının bir parçası olan Formicidae familyasına ait olduğu ve yaklaşık 140 milyon yıl önce yaban arısı benzeri atalardan evrildiği düşünülüyor.

Haidomyrmecinae veya "cehennem karıncaları", bu dönemde yaşamış soyu tükenmiş bir antik karınca alt familyasıydı. Daha önce Myanmar, Fransa ve Kanada'da kehribar içinde bulunan ve yaklaşık 100 milyon yıl öncesine ait olduğu düşünülen birkaç cehennem karıncası fosili, şimdiye kadar bilinen en eski karınca fosilleriydi.

Bu cehennem karıncaları, modern karıncalarda görülenin aksine, içeri veya aşağı doğru kıvrılan çeneler yerine yukarı doğru kıvrılan, dikey olarak kapanabilen, modern karıncalardan farklı, tuhaf bir baş ve çene yapısına sahipti. Birçok türün ağızlarının üzerinde boynuz benzeri çıkıntılar da vardı; bunların avı sıkıştırmak için çenelere karşı bastırıldığı düşünülüyor. Daha önce keşfedilen 99 milyon yıllık bir fosil, hatta bir cehennem karıncasını avını öldürme eylemi sırasında, kehribar içinde donmuş halde yakalamıştı.

Yeni bulunan cehennem karıncası türü, bir zamanlar antik süper kıta Gondwana'nın kuzeyinde yer alan Brezilya'daki Crato Konservat-Lagerstätte adlı jeolojik oluşumda kireçtaşı içinde korunmuştu. Fosil, daha sonra bir müze koleksiyonunda araştırmacılar tarafından yeniden keşfedildi.

Araştırmacılar, bu olağanüstü örneğe rastladıklarında, sadece yeni bir tür olarak değil, aynı zamanda Crato Formasyonu'ndaki karıncaların kesin kanıtı olarak potansiyel önemini hemen fark ettiklerini belirtiyor. Bu bulgunun, mevcut koleksiyonların - özel veya müzelerdeki - kapsamlı bir şekilde incelenmesinin önemini vurguladığını ve Brezilya paleontolojisine ile ülkenin az keşfedilmiş fosil böcek faunasına dikkat çektiğini ekliyorlar.

113 milyon yıllık bu karınca, şimdiye kadar keşfedilen en eski karınca örneğidir ve aynı zamanda kaya içinde korunmuş olarak keşfedilen ilk cehennem karıncasıdır.

Nesnenin içini görmek için X-ışınları kullanan bir teknik olan mikro-bilgisayarlı tomografi görüntüleme kullanarak, araştırmacılar karınca türünün bir cehennem karıncası olduğunu doğruladılar ve karakteristik yukarı doğru bakan çeneleri tanımladılar.

Bu karıncanın şimdiye kadar bulunan en eski karınca olması ve diğer cehennem karıncalarıyla aynı ikonik orak benzeri çenelere zaten sahip olması, bu özelliklerin karıncaların ilk ortaya çıkışından kısa bir süre sonra evrimleştiğini düşündürüyor.

Araştırmacılar ayrıca, yeni bulunan bu karınca türünün, Myanmar'da kehribar içinde korunmuş bulunan diğer cehennem karıncalarıyla yakından ilişkili olduğunu keşfetti. Bu durum, karıncaların bilim insanlarının varsaydığından daha erken bir zamanda dünya çapında zaten yaygın olarak dağılmış olduğu anlamına geliyor.

113 milyon yıl öncesinden böyle anatomik olarak uzmanlaşmış bir karınca bulmak, bu böceklerin karmaşık adaptasyonları ne kadar hızlı geliştirdiğine dair varsayımlarımıza meydan okuyor. Araştırmacılar, karmaşık morfolojinin, en eski karıncaların bile modern benzerlerinden önemli ölçüde farklı, sofistike avlanma stratejileri geliştirmiş olduğunu gösterdiğini belirtiyor.

Önceki Haber
Antik DNA'dan Çernobil'e: Geçmişin Genetik Sırları ve Geleceğin Sağlığı Aydınlanıyor
Sıradaki Haber
AMD'nin Yeni Ekran Kartı RX 9070 GRE Sızdı: İşte Özellikleri

Benzer Haberler: